🦧 Karaciğer Yağlanması Kolesterolü Yükseltir Mi

Karaciğer yağlanması tedavisinde kilo vermek, sağlıklı beslenmek, egzersiz yapmak, kolesterolü ve kan şekerini kontrol altına almak oldukça önemlidir. Karaciğer yağlanmasının tedavi edilmemesi ise hepatit, siroz, karaciğer kanseri, kalp krizi, damar tıkanıklığı ve felç riskinin artmasına neden olabilir. Kenan Demirkol-3. 5 MART 2011’de Kansere Umut Vakfı’nın İstanbul Sultangazi’de “KANSERE SEBEP OLAN BESLENME ALIŞKANLIKLARIMIZ” konusunda düzenlediği toplantıda Prof. Dr. Kenan DEMİRKOL’UN konuşması. Üçüncüsü ise karaciğer yağlanması. Karaciğer yağlanmasına iyi gelen besinler; limon, yeşil çay, zerdeçal, tarçın, ceviz. bol su içmek kolesterolü önemli ölçüde düşürmektedir. Hekimin verdiği ilaçların yanına bu yiyeceklerin ek olarak verilmesi kolesterol seviyesini belirli bir aralığa getirir. Özellikle tamamen doğal olan bu yiyecekler belirli dozda Yeterli ve dengeli bir diyet, karaciğer yağlanması ile mücadelede en etkili tedavi yöntemidir, ancak bu diyetlere olumlu yönde etkileriyle belirli yiyecekleri de ekleyebilirsiniz. Meyve, bal ve bazı sebzeler gibi doğal fruktoz kaynakları genelde aşırı tüketilmezler ve besin lifi ile vitaminler gibi diğer önemli besinleri sağlarlar. Bu yüzden meyveler genel olarak karaciğer yağlanması hastalığı için bir tehlike oluşturmaz. Yüksek glukoz tüketimi, kan glukozu ile insülinini hızlıca yükseltir. Karaciğeryağlanması yaşayan var mi. 68 göst. 12 Haziran 2021 Hamilelik Dönemi Genel kategorisinde Ayne (8 puan) sordu. Mrb 31 haftalık hamileyim Dr karaciğer Karaciğer yağlanması, alkole bağlı karaciğer hastalıklarının ilk aşamasıdır. Sürecin devamında hepatit (karaciğer iltihabı) ve son aşama olarak siroz görülebilir. Sigara ise kötü kolesterolü yükseltmesi, tansiyon sorunlarına yol açması vb. etkileri ile alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanmasına neden olur. kdhXopO. 1312 Haber Kaynağı DHA Türk Karaciğer Vakfı Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çakaloğlu, “Kursu bir yıl İstanbul'da bir yıl Bakü'de olmak üzere her yıl yapıyoruz. Karaciğer hastalıklarına yönelik bilgilerimizi, deneyimlerimizi paylaşmak ve hastalara daha iyi hizmet vermek için düzenliyoruz" dedi. "Tanı ve tedavide Türkiye ve Azerbaycan'da olanaklar var" Her iki ülkede de ciddi karaciğer hastalığı probleminin olduğunu söyleyen Prof. Dr. Çakaloğlu, “Hepatit B, C ve yağlı karaciğer hastalığı çok sık görülen bir problem. Bu üç hastalık karaciğer sirozu ve kanserinin en sık görülme sebepleri arasında yer alıyor. İşte bu konularda neler yapılmalı, hastaya nasıl tanı koymak gerekir, hangi önleyici tedbirler alınmalı ve tedavi yöntemlerini bilimsel veriler ışığında tartışıp ortak politikalar oluşturmaya çalışıyoruz. Bu tür hastalıkların tanısı için ülkemizde ve Azerbaycan'da bütün olanaklar mevcut" diye konuştu. En az bir kez Hepatit testi yaptırın Toplumda hepatitler konusunda farkındalık oluşturulması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Çakaloğlu, “Herkesin, yaşamında bir kez hepatit testi yaptırması gerekiyor. Eğer hepatit B veya C taşıyıcısı ya da hastasıysa, uzmana başvurup gerekli tedavileri alması gerekiyor. Aşırı kilo, yüksek kolesterol, şeker hastalığı sorunu olan herkesin, kan ve karaciğer testi yapılarak yağlı karaciğer hastalığının olup olmadığının belirlenmesi gerekiyor. Erken tanı için bu testler çok önemli” ifadelerini kullandı. "Türkiye'de her 3 kişiden 1' obez hastası" Prof. Dr. Çakaloğlu, Türkiye'de 2,5-3 milyon hepatit B'li, 500 bin ise hepatit C'li hasta olduğunu söyleyerek, “Türkiye'de obezite ise yüzde 30 oranında yani her 3 kişiden 1'i aşırı kilo sorunu yaşıyor. Ülkemizde yağlı karaciğer hastalığı çok sık görülüyor. Karaciğer olağanüstü bir organ, vücudumuzun en büyük ve çalışkan organı. Karaciğerden dakikada 2 litre kan geçiyor, adeta kimya fabrikası. Bağırsaklarımızın emdiği bütün besinler, ilaçlar ve diğer maddeler karaciğerden geçiyor” dedi. "Antibiyotik karaciğer hasarı yapıyor" İlaçlara bağlı karaciğer hastalıklarının ciddi bir sorun olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yılmaz Çakaloğlu, “Antibiyotik ve ağrı kesiciler kesin endikasyon olmadan yani tedavi yöntemi ve müdahale belirlenmeden kullanması gereken ilaçlar. Bugün dünyada en çok karaciğer hasarı antibiyotiklere ve romatizmal ilaçlara bağlı olarak görülüyor. Gelişigüzel antibiyotik ve ağrı kesici ilaç kullanmak doğru değildir. Bu tür ilaçların alımında çok dikkatli olmak gerekir” ifadelerini kullandı. Kolestrol ilaçları karaciğer hastalıklarına olumlu etki eder Sigaranın mutlaka bırakılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Çakaloğlu, “Kolesterol ve kan yağlarının yüksekliği, karaciğer yağlanmasının en önemli nedenleri arasında yer alıyor. Bu hastaların kolesterol ilaçlarını düzenli olarak kullanması gerekiyor. Kolesterol seviyesini kontrol altına alan ve normal değerlere getiren ilaçlar, karaciğer hastalıklarına da olumlu etki sağlıyor. Düzenli kullanımlarında, yağlanmanın siroza yol açacak kadar ilerlemesini ve kanser gelişimini önlüyor. Özellikle diyabet hastaları tarafından metformin’ içeren ilaçlar da sık kullanılan ilaçlar arasında yer alıyor. Özellikle kilolu ve yağlı karaciğer sorunu olanlarda insülin direncine karşı rutin kullanılması gereken bu ilaçların karaciğere bir zararlı etkisi bulunmuyor. Karaciğer sağlığı için tütün ve tütün ürünlerinin kullanımının kesinlikle bırakılması gerekiyor. Sigara bütün hastalıkları, kanser tiplerini olumsuz etkileyen sıklığını artıran, tedavisini zorlaştıran mutlaka hayatımızdan çıkarılması gereken en önemli zararlı alışkanlık” diye konuştu. "Karaciğere iyi gelen bir bitki yok" Hastalara bilmedikleri hiçbir bitkisel ilacı veya ürünü kullanmama uyarısında bulunan Prof. Dr. Çakaloğlu, “Bugüne kadar etkisi kanıtlanmış ve karaciğere iyi geldiği düşünülen bir bitki bulunmamaktadır. Karaciğer dostu olarak bilinen enginarın günde bir kilo bile tüketilmesi yarar sağlamayacaktır. Bunun yerine sağlıklı ve dengeli beslenme, sebze ve meyveleri ölçülü tüketme gibi kurallara dikkat etmelidir. 'Elma mucizedir', 'domates her şeye iyi gelir' söylemleri doğruyu yansıtmamaktadır” ifadelerini kullandı. Haftada 150 dakika egzersiz Haftada 150 dakika spor yapılmasını öneren Prof. Dr. Çakaloğlu, “Sağlıklı besleneceğiz, düzenli egzersiz yapacağız, kilomuza dikkat edeceğiz. Hastalarımıza zeytinyağı tüketmelerini öneriyoruz. Evde yaptığınız patates kızartmasını yiyebilirsiniz ama o yağı bir daha kullanmayın. Obezite hastaları az ve ölçülü, düşük kalorili beslenme alışkanlıkları kazanmalılar. Haftada en az 3 gün 45-50 dakika olmak üzere toplam 150 dakika spor yapılmasını öneriyoruz” dedi. Kadınlarda erkeklere oranla biraz daha fazla görülen, diyabet ve obeziteyle tetiklenen yağlı hepatitin çaresi, sıkı bir perhiz ve kahve! Karaciğer yağlanması, karaciğer hücrelerinde yağ trigliserid birikimi sonucu karaciğerin büyük ve portakal rengi görünmesidir. Genel olarak, alkole bağlı olan karaciğer yağlanması alkolik yağlanma ve alkol dışı karaciğer yağlanması nonalkolik karaciğer yağlanması şeklinde görülür. Alkol dışı karaciğer yağlanması günlük olarak erkekler için 80 gram, kadınlar için 20 gramdan fazla alkol kullanmayan hastalarda oluşan yağlanmayı ifade eder. Oluşumunda insülin direnci, diyabet ve obezite önemli rol oynayan faktörlerdir. Karaciğerde yağ birikimini sonuçları itibariyle iki grupta incelemek gerekir. Karaciğer yağlanması, iltihaplanmanın eşlik etmediği karaciğerin yağlanması, yağlanma hepatiti ise iltihaplanmanın eşlik ettiği karaciğer yağlanması şeklinde kategorize edilir. TESADÜFEN SAPTANIR Karaciğer yağlanması günümüzde kilo alımı ve obezitenin artması ile birlikte sık karşılaşılan bir vaka haline geldi. Toplumda görülme sıklığı yüzde yirmi beş gibi yüksek bir oranda. Obez çocuk ve yetişkinlerde görülme sıklığı ise yüzde elliden fazla. Karaciğer hücrelerinde biriken yağ, karaciğeri büyütüp yağlı görünümüne neden olmasının dışında bir belirti vermez ve selim seyirlidir. Karaciğer yağlanmasında karaciğer fonksiyonları normaldir. Sıklıkla farklı bir nedenden dolayı yapılan ultrasonografide karaciğer yağlanmasının görülmesi ile tesadüfen saptanır. Karaciğer kan testleri olan ALT alanin aminotransferaz ve AST’de aspartat aminotransferaz sıklıkla normal veya hafif bir yükselme mevcuttur. Tedavide kilo vermenin dışında bilinen etkin bir tedavi yöntemi maalesef ki bulunmuyor. Genelde hekimler tarafından hastalara, kilo verme ve düzenli egzersiz yapmaları önerilir. Bu hastalık, kronik karaciğer hasarına, karaciğer yetmezliğine veya siroza neden olmaz. ZAYIFLAMADAN GEçMEZ öte yandan yağlı hepatit ise karaciğerde yağlanma, en amasyon ve fibroz doku sertleşmesi ile ilişkili bir durumdur. Yağlı karaciğere oranla karaciğer kan enzimleri daha fazla artış gösterir. Kesin nedeni bilinmemekle birlikte metabolik sendrom olarak da adlandırılan diyabet, obezite, insülin direnci olan kişilerde daha sık rastlanmaktadır. Hastaların çoğunun klinik belirtisi yoktur. Nadiren yorgunluk, kendini iyi hissetmeme, karaciğer bölgesinde dolgunluk ve künt bir ağrı olarak hissedilebilir. Hastalar sıklıkla 40 -60 yaş aralığında olmakla birlikte 10 yaş üzerindeki çocuklarda da rastlanabilmektedir. Kadınlarda yağlı hepatit erkeklere oranla biraz daha fazla görülebiliyor. Yağlı hepatit tedavisi altta yatan sebeplere yönelik olup diyabet ve obezite kontrolünü temel almaktadır. Bazı çalışmalar kahve içiminin karaciğer sertleşmesine iyi geldiğini desteklemekte olup orta derecede kahve tüketimi önerilmektedir. Hastaların çoğunun klinik belirtisi yoktur. Nadiren yorgunluk, kendini iyi hissetmeme, karaciğer bölgesinde dolgunluk ve künt bir ağrı olarak hissedilebilir. NASIL TANI KONULUR? Yağlı hepatit sıklıkla rutin kan testleri esnasında tesadüfi olarak saptanır. Daha çok karaciğer anormalliklerine neden olan diğer hastalıkların dışlanması ile tanı konur. öncelikle alkol kullanımı mutlaka sorgulanmalıdır. Tanı için spesifik bir test yoktur. Kan testlerinde karaciğer enzimleri ALT ve AST genellikle yüksek bulunur. İlave testler yağlı hepatit tanısını doğrular, eşlik eden hastalıkların varlığını ortaya çıkarır. Görüntüleme yöntemleri de karaciğer yağlanmasını gösterir ancak diğer karaciğer hastalıklarından ayırıcı tanı yapmaz. Diğer karaciğer hastalıkları dışlanamadığında yağlı hepatit tanısını doğrulamak amacı ile yapılan karaciğerden biyopsi tanıda en güvenilir yöntemdir. Hastalığın bir tedavisi yoktur. Tedavi hastalıkla ilişkili olduğu düşünülen durumların obezite, diyabet, kolesterol yüksekliği kontrolü ile ilişkilidir. öte yandan alkol yasaklanmalıdır. çünkü alkol, karaciğer yağlanmasını ve neden olduğu iltihabi hasarı şiddetlendirir. Fazla kiloların verilmesi veya obezite tedavisi sonucu karaciğer enzimleri sıklıkla normal düzeye inmektedir. %10 kilo kaybı genellikle karaciğer anormalliklerini düzeltmekte ve sonuç olarak karaciğer hasarı ve siroza gidiş önlenebilmektedir. şiddetli açlık ve hızlı kilo kaybı kesinlikle önerilmemektedir. Bu durumda karaciğerde durum daha da kötüleşip, ayrıca diğer metabolik ve endokrin fonksiyonlar olumsuz etkilenebilirler. Kilo verme kalıcı olmalı yoksa hastalık nüks eder. Kilo kaybı haftada 450 gram olmalı, maksimum 900 gramı geçmemeli. Egzersiz, rutin olarak programa mutlaka alınmalıdır. Ayrıca insülin direncini düşüren çeşitli ilaçlar yağlı hepatit hastalarının tedavisinde denenmiş, ancak tedavideki rolleri kanıtlanmamıştır. öte yandan E vitamininin hastalıkta karaciğer zedelenmesini geriletebildiğine dair deliller olmakla birlikte etki oldukça zayıftır. SÜREĞEN BİR HASTALIK Yağlı hepatit süreğen bir hastalıktır. Hastaların birçoğunda ciddi bir karaciğer hastalığı gelişmez. çoğu normal yaşamlarını sürdürürler. Bununla birlikte bazı hastalarda ilerleme görülebilir. Bu hastalığın en önemli istenmeyen sonucu sirozdur. Bazı çalışmalarda yeterli önlem alınmadığı veya tedavi edilmediği taktirde olguların dikkate değer bir oranının siroza ilerlediği bildirilmektedir. Bu durumda karaciğer nakli tek seçenek olacaktır. Siroz nedeniyle karaciğer nakli olan hastaların en az yüzde 2-3’ünün yağlı hepatit sirozu olduğu tahmin edilmektedir. Sonuç olarak yağlı karaciğer yetişkin her dört kişiden birinde görülür. Karaciğer yağlanmasına iltihap ve/veya fibrozisin eşlik ettiği steatohepatit ise yüzde yirmi siroza ilerleyebilir. Karaciğer yağlanması olan insanlar; eğer fazla kiloluysa mutlaka kilo vermeli ve düzenli egzersiz yapmalıdır. En önemlisi de mutlaka bu konuda uzman olan bir doktora başvurmalıdır. Yağlı hepatitin eşlik ettiği durumlar Obezite Yağlı hepatit olan hastalarının %70’inden fazlasında obezite mevcuttur. Hastalar normal kilolarının %10-40 üzerinde kiloya sahiptirler. Diyabet Hastaların %75’inden fazlasında Tip 2 diyabet vardır. Hiperlipidemi Hastaların %20- 80’inin kan yağları trigliserid ve /veya kan kolesterol seviyeleri yüksektir. İnsülin direnci İnsülin direnci sıklıkla obez hiperlipidemisi olan hastalarda görülür ve metabolik sendrom olarak adlandırılır ve yağlı hepatit hastalarında sık saptanır. İlaçlar ve toksinler Farklı hastalıkların tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar, amiodarone, tamoxifen, steroidler ve sentetik östrojenler yağlı hepatit ile ilişkillendirilmiştir.

karaciğer yağlanması kolesterolü yükseltir mi