🌚 Erkekler Neden Yavrum Diye Hitap Eder

İsrail'deki bu dindar Yahudilere, "Neden siyah giyindiklerini, kipa ve şapka taktıklarını, zülüflerini uzattıklarını, kısaca kıyafetleriyle inanç ve geleneklerinin ilişkisini" sorduk. Escape 501 Dağcı Sırt Çantası Su Geçirmez Kumaş 50 Litre Tüm hava koşullarında her zaman arkanda 249 TL. KIOXIA Exceria 480GB SATA3 2.5" SSD R: 555 MB/s W: 540 MB/s Hızınızı Yükseltin 698 TL. Powertec 8681612488046 TR 901 Profesyonel Fön Makinesi Johnson Motor Teknolojisiyle Powertec ile Tanışın! 174 TL. Daha Fazla. arkadaslar bu olay pareto principle dedigimiz doganin 80/20 kuralinin ve female hypergamy'nin bir sonucudur. kadinlarin %80'i en tepedeki %20 erkek icin mucadele eder. bu hem mtdna sayisinin y-dna sayisindan daha fazla olmasindan (tarihte yasamis tum erkeklerin %40'i kadinlarin %80'i cocuk yapabildi), hem kadinlarin erkeklere oranla daha yuksek Kaynata, çiftlerin eşlerinin babaları na verilen isimdir. Kısaca, kayınpederin diğer kullanım şekli kaynatadır. Gelin, kocasının babasından; damat da karısının babasından kaynata diye bahseder. Kaynata kelimesi, zamanla yerini “baba” kelimesine bırakır. Kişiler dilerse birbirlerinin babasına “X Amca” gibi hitaplarda Çoğumuz ağaçların yüksek dallarındaki yaprakları yiyebilsin diye zürafaların uzun boynu olduğunu düşünürüz. Ama bunun asıl nedeni çiftleşme olabilir. oĞuzatay’in eserlerİnde mesİyanİk umutlar: tutunamayanlar ve “beyaz mantolu adam”da İsa peygamberİn temsİllerİ / messianic hopes in oĞuz atay’s works: representations of jesus in tutunamayanlar and “beyaz mantolu adam” ÖznurYıldırım (Goodreads Author), Gizem Aldoğan (Editor) 3.89Rating details · 1,742 ratings · 140 reviews. Sen cennetin varlığından gurur duy, ben cehennemi istiyorum. Yağan kar şiddetini gitgide artırıyor, koyu renk saçlarıma tutunan kar tanelerinin sayısı çoğalıyordu. Konuşmadı, konuşmadım. HDyE. - vaaay koçum!- gozum!- kardeşim- ...'um, im, ornek alperim- n'haber lan ibne!- yavşak- top!ismin kısaltmaları yada turevleri mustafa => musti yada sarp => sırp - ajan- kral- baskan- aaabisi - ortak ısparta usulu- sshh hacı- adamım naber- biladeer izmir usulu - hocam ankara dolaylarından- ara babo muhtelif- dude - naber la dallama! bkz eleman bkz hafız bkz hacı ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. Birkaç hafta önce 50’nci yaşgününü kutlayan hastamın anlattıklarını sizinle paylaşıp, konuya daha sonra gireceğim. Hastamın son iki yıldır kilosu giderek artmış, bel çevresi neredeyse 110 santimi aşmıştı. Son altı ayda zirve noktasına ulaşan yorgunluk, halsizlik, isteksizlik, odaklanma güçlüğü ve unutkanlıktan yakınıyordu. Altı aydır daha alıngan, ürkek ve sinirli biri olduğunu farketmeye başlamıştı. Anlamsız öfke atakları yaşıyor, eşi, çocukları ve arkadaşlarını istemeden kırıyor, üzüyordu. Son zamanlarda sabahları yorgun uyandığını, işe bile gitmek istemediğini fark etmişti. Zaten işe gittiği günlerde de odasına kapanıyor, gazete, dergi, televizyon derken, günü şikâyetiyle müracaat ettiği doktor, yaptığı sağlık taramaları tamamlandığında, “Hiçbir şeyin yok, bomba gibisin, bunlar geçici şeyler, ye, iç, keyfine bak, ciddiye alma!” demiş, birkaç vitamin verip evine yollamıştı! Hastamın anlattıklarının kısa özeti hormonlarının ölçülüp ölçülmediğini sordum. Maalesef bakılmamıştı. Yaptırması gereken hormonal analizleri total ve serbest testosteron, TSH, LH, FSH, prolaktin... bir kâğıda yazıp sonuçlarıyla birlikte beni tekrar aramasını istedim. Birkaç gün sonra test sonuçları geldi. TSH’sı normal, testosteron seviyeleriyse çok düşmüş, adeta dibe vurmuştu. Total testosteronu 2 ng/ml normali 3-10 ng/ml, serbest testosteronu 4 pg/ml normali 9-47 pg/ml idi. Sorununun, testosteron düşüklüğü olduğunu düşünerek üroloji uzmanı bir meslektaşıma gönderdim. Çünkü uzmanlık gerektiren daha ileri incelemelere hatta belki de psikolojik değerlendirmelere ihtiyacı YAŞLARDAN 40’LI YAŞLARA İNDİ Testosteron eksikliği ve buna bağlı cinsel isteksizlik, enerji azalması, kas kuvvetsizliği, hayattan zevk almama hali, yorgunluk, mutsuzluk, karamsarlık, uyku eğilimi, iş ve sosyal performansta düşme hatta depresyon eğilimi son yıllarda erkekler arasında hızla yaygınlaşan bir sorun. Bunlar 60’lı yaşlar sonrasında bile seyrek görülen sorunlar olması gerekirken 50’li, hatta 40’lı, 30’lu yaşlarda bile sıkça görülmeye durum ciddi! Çünkü giderek yaygınlaşıyor. Testosteron hormonunun azalması problemi yavaş, sessiz ve derinden ilerleyen bir süreç. Biraz da bu nedenle olsa gerek erken dönemde pek fark edilmiyor. Yaşanan problemler doğal yaşlanmanın neticesi zannediliyor. Testosteron düşüklüğünün pek çok belirtisi var. Yukarıda anlattığım beyefendi bu sorunların çoğunu zaten yaşamış, diğerlerini ilerdeki satırlarda okuyacaksınız. Testosteron azaldığında, en önemli sorun, cinsel isteksizlik ve güçsüzlük’ oluyor. Çoğu erkek cinsel yaşamını neredeyse Ayda 1-2’ ile sürdürmek zorunda kalıyor. DİĞER BELİRTİLERİ NELERErkeklerdeki bu gelişmeleri özellikle konunun uzmanı olan ürologlar endişeyle izliyor. Düşük testosteron sendromu olarak tanımlanan bu durumu açık seçik, her zaman, herkesle rahat rahat konuşamadıkları için tedirginlikleri daha da artıyor. Çünkü bu ciddi testosteron azalmasının sonuçları sadece cinsel isteksizlikle sınırlı değil. Sorunun başka işaretleri, yarattığı başka problemler de var. Bu sorun, erkeklerde kilo alma, zor kilo verme, kısacası kiloyu yönetme problemlerine de yol açıyor. Göbeklenme ve testosteron simidi diye tanımlanan bel çevresi yağlanması kaçınılmaz bir süreç haline var Bu erkeklerde bir süre sonra klinik depresyon, bu değilse bile kaygı hali, isteksizlik, halsizlik, yorgunluk, işte güçten elini ayağını çekme, sosyal ilişkilerini sınırlama gibi sorunlar başlıyor. Sık görülen odaklanma bozukluğu ve unutkanlık da bu işin bir parçası olabiliyor. İsterseniz sorunun diğer işaretleri de sıralayalım Uykusuzluk, uyku bölünmeleri ya da tam tersine uyku eğilimi sık görülüyor. Bu erkeklerin sinir sistemi ayarları da değişiyor. Daha öfkeli, daha kolay parlayan, daha alıngan, sık kavga eden, çekingen, kabuğuna çekilmeye eğilimli, yani erkeği erkek yapan güç üreticisi biri olmak’ durumundan çıkan yeni bir erkek profili devreye giriyor. Spermde de sorunlar varErkeklerde ortaya çıkan olumsuz değişimler sadece testosteron kaybıyla da sınırlı değil. Erkeklerin sperm üretiminde de ciddi problemler var. Bunlar, hem sayısal hem de yapısal problemler... Üroloji uzmanlarına göre erkeklerin sperm sayılarında son yıllarda ciddi bir azalma meydana geldi. Ayrıca spermlerin kalitesi de bozulmaya başladı. Bu iki gelişmenin ortak sonucu da üreme yeteneğinin azalması olarak çıkıyor karşımıza. Üroloji uzmanları bu gelişmeleri endişeyle izlediklerini dikkatSpermleri üreten yumurtalıklar ısınmaya karşı aşırı hassas organlar. Zaten, bu nedenle vücudun dışına yerleştirilmiş oldukları düşünülüyor. Çevresel ısınma da yumurtalıklardaki sperm üretimini ciddi bir şekilde ve de olumsuz yönde etkiliyor. Normalde yumurtalıkların beden ısısından derece daha düşük ortamda görev yapmaları verimliliklerini artırıyor. Dış ortam veya kasık bölgesinde ısının artması, fonksiyonlarını olumsuz yönde etkiliyor. Giyinme tarzımızın değişmesi dar iç çamaşırları ve çevresel ısınmanın artması yumurtalıklarda da aşırı ısınmaya yol açıyor. Önemli bir tehlike kaynağı da kucak tipi bilgisayarlar, yani laptoplar! Bunlar da kasık bölgesinde ve yumurtalıklarda aşırı ısınmaya, sperm üretimi ve kalitesinde bozulmaya yol açıyor. Bunlar da önemli Tek sorun, çevresel ısınma felaketi değil. Alkol, sigara içme alışkanlığı ve beslenme yanlışları da çok önemli problemler. Fastfood ya da yağlı besinleri sık ve fazla tüketenlerde, şeker kullanımı yüksek olanlarda, aşırı kilolularda, özellikle insülin direnci düzeyinde kilo sorunu yaşayanlarda, sık sık diyet yapıp kilo alıp verenlerde, stresini yönetmekte zorlananlarda bu tür değişiklikler daha kolay ve daha sık görülüyor. Kısacası sorunun birçok sebebi var ve bir an önce çözülmesi şart. Yoksa erkeklerin işi giderek zorlaşacak. TERLİ MAÇOLAR Maçolar sert görünümlü, sert sigara içen, rakıdan başka içki tanımayan, genelde ter kokan erkek tipidir. Lahmacun ve kebapla beslenenleri en berbat grubudur. Bazılarının burunlarının altında bıyık dedikleri kıl birikintisi vardır. Her mahallede en az birkaç tane bulunur. Kendine güvenen kadınlardan aşırı korkarlar. Ezik bir kadın gördüklerinde ise onun kafasına binmekten çok hoşlanırlar. Evlerinden çok kahvede vakit geçirirler. ilgisini şöle belli ederyavrum sana bi kebab ısmarlayımMIYMINTILAR Her şeyden her yerde şikayet ederler ama hiçbirini değiştirmezler. Değişime karşı aşırı bir korkuları vardır. Hayatlarına birinin girmesi ya da çıkması onlarda ciddi bir sarsıntı yaratır. Ne kokar, ne bulaşırlar. Anne kuzusudurlar. Tek başlarına kalıyorlarsa muhakkak anne yerine geçen birine gereksinim duyarlar. Kapının dışına koymadığınız sürece sizinle kalırlar. Hatta koyduğunuz zaman bile uzunca bir süre kapının önünde beklerler. ilgisi tamamen yapışmadırSERT ERKEKLER Bunlar biraz problemlidir ama erkek tipleri arasında en işe yarar gruplardan biridir. Kolay pes etmez. Birçok erkek kusuruna sahiptir ama güvenilebilir. Söylediğini yapmaya çalışır. İnatçıdır. Mızmızlanmak yerine verdiği kararları uygular. Ağladığını kimse göremez. Her zaman haklı olmaya çalışır. Haksız olduğunu anladığında çok bozulur. Koruyucu ve kollayıcıdır. Koyduğu kurallar çiğnendiğinde olayı kendisine edilmiş bir hakaret olarak görür. ilgisini göstermezzKILIBIKLAR Evlenmek için ideal tiplerdir. Özellikle çapkın kadınlar artık durulmak istediklerinde bu tipleri seçerler. Evde kalıp çamaşır yıkamak onun için herhangi bir aktivite kadar eğlendiricidir. Kılıbıkla birlikteyseniz savaşınız onunla değil, annesiyle olacaktır. Mantık evliliği mi yapmak istiyorsunuz, bundan daha mantıklı bir aday taşıyımmıı İŞKOLİKLER Hayatlarında iş dışında hiçbir şeye yer yoktur. Tam anlamıyla normal oldukları söylenemez ama sonuç olarak onlar da erkektir. Bir müddet sonra nasıl olup onun hayatına girdiğinizi merak edebilirsiniz. Para peşinde koşmaktan yaşamaya vakitleri kalmaz. Yatağa kaçta girerlerse girsinler, işe geç kalmazlar. İdeal evlenilecek tiptirler. Her zaman ihtiyacınız olandan çok kazanacak ve kredi kartınızın limiti her zaman yüksek olacaktır. ilgisine kadar istiosunnKARİZMA TİPLER Sessiz ama sakin değil, havalı ama donuk değil. Bir şeyleri hoşunuza gider ama neyinin gittiğini tarif edemezsiniz. İki türleri vardır. Gazete, dergi ya da filmlerdeki tipleri taklit edenler ve harbi karizmalar. Birinci kategoridekileri saptamak çok kolaydır. Onları böylesine büyülü yapan sessizlikleri, o takındıkları tavırdır. Onları konuşturun. Konuştukça karizması yok olacak, büyüleyici kuğu kaza mal mal size doğru bakıp karizma yapmaya çalışır kişinin seksenlerin türk filmlerinin etkisinden çıkamadığının göstergesidir. söz konusu yavrum kelimesi kimi zaman anlam itibariyle şefkat içerirken kimi zaman da başlanmak üzere olan ahlaka mugayyir bir eylemin habercisi olarak kullanılır. bilhassa nuri alçonun en sevdiği hitabet biçimidir. normal bişeydir, helecana gerek yoktur, can yeleği koltuğun altındadır.*bkz sevgiliye takılan lakaplar hakikaten ''çiçeğim, böceğim, bidbidim'' vb versiyonları dahil, sevgiliye edilen hitaplar içinde en karizmatiği, en yardıranı, en abuğudur bu ''yavrum''. evet, hepsi da böyle bir anımdır ayarını bizzat kendime ve en baştan vererek itiraf etmek isterim ki; hiç unutmam, yıllar önce, okuma yazma bilecek kıvama geldiğimde, annemle babamın o kapısı sürekli kapalı, perdeleri sürekli çekili, karanlık ve meş'um yatak odasında, evde yalnız olduğum zamanlarda yaptığım inceleme ve araştırma çalışmalarından birinde; babamın henüz evlenmeden ve askerdeyken anneme yazdığı mektupları keşfetmiştim. içinde ailemizle ilgili her türlü gizli bilgi ve belgelerin yer aldığı tabi bunu yıllar sonra anlayacaktım. bu mektuplarda, babam, anneme her paragraf başında, aynen şöyle hitap ediyordu;- yavrum; .... o güne dek, ''yavrum'' kelimesini ''yavrum evladım''dan başka bir anlamda algılayamayan küçük beynim, belki de bir miktar elektradan, darmadağın olmuş, resmen psikolojim bozulmuştu. hemen akabinde televizyonda, en bir sarı bıyıklısından nuri alço'nun çıplak bir kadına ''yavrum'' dediği ilk filmi izlemem ise, ciddi bir travmanın ilk sinyallerini vermeme sebep sevgilinize yavrum demeyin, dedirttirmeyin. hiç romantik değil. hemen bir örnek vererek konuyu bağlayalım, zira bağlanmıyor bir türlü. buyrunuz; - korkma yavrum, sen de zevk alacaksın...ahahahha! sürekli kullandığım bir hitap cins tarafından çok sevilir, takdir edilir ve hoşlanılır, ama zırt pırt söylememek etkisini azaltmamak gereklidir. özellikle şefkatli ve olgun bir bir tavırla sevgilinizi bir şeye ikna etmeye çalışıyorsanız ormanda on kaplan kadar etkili ve güçlüdür. şöyle ki; "yavrum biliyorsun seni seviyorum o yüzden kıskanıyorum, beğendiğin elbise biraz açık, onun yerine gel sana şunu alalım, olur mu yavrum ?" sevgiliye hissedilen hislerin yoğunluğunu ve saflığını da ifade eder. zira "yavrum" sözcüğü çocuğum, canımın bir parçası anlamını taşımaktadır. anlayana. ben bu lafın sevgililik ilişkisindeki kullanımını seviyorum. ama böyle "canım", "aşkım" gibi laçka hallerde, her cümleden sonra olmayacak. mesela çok keyifli bir anında telefonu açtığında "naber yavru?" diyecek, bileceğim ki o an keyfi şahane. ya da ilişkinin rutini içinde, bir anda ağzından çıkacak, "torpidoda güneş gözlüğüm olacaktı yavrum, uzatıversene oradan" evet, daha önce de söylendiği gibi hem dillere pelesenkolmayacak, hem de öyle ulu orta, samimi olunmayan insanların yanında falan söylenmeyecek. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. Toplumumuzda dini bilgisi çok fazla olmayan, ya da İslam ı küçümser tavırda olan bazı kişiler, kulaktan dolma söylemlerle şöyle derler. “KUR’AN ERKEKLERE HİTAP EDİYOR, BU DİN ERKEĞİ ÖNE ÇIKARAN, KADINI ÖNEMSEMEYEN BİR DİNDİR.” Tabi bu sözleri söyleyenler, Kur’an ı araştırmayan, okumayan art niyetli kişilerin düşünceleridir. Unutmayalım lütfen, Kur’an toplumların yanlış yaşantılarını düzeltmek doğruya yön vermek için gönderilmiş bir rehberdir, uyarıdır, tebliğdir, ikazlardır. Kur’an yapılan yanlışları, erkek ya da kadın kimler yanlış yaptıysa, direk muhatap alarak ikazda, uyarıda bulunur. EĞER KUR’AN DA, UYARI AYETLERDE ERKEĞE DAHA ÇOK HİTAP VARSA, BU DEMEKTİR Kİ YANLIŞLARIN, HATALARIN EN BÜYÜK SEBEBİ ERKEKLERDİR. Bu gerçeği lütfen söyleyelim ki, aynı yanlışları yapmayalım. Bazı Örnekler verelim. Güç ve mal mülk erkekte olduğu için, istediği kadar kadınla evlenmeye çalışmış, Allah da bu konuda erkekleri uyarmıştır. İnsanları köleleştiren erkeklerdir, kadını kafası bozulduğunda boşamaya çalışan erkekler olduğu için, yine bu konudaki uyarı ayetleri de erkeklere yöneliktir. Biraz dikkatle geriye doğru düşünüldüğünde, zinanın bile sorumlusu erkektir. Soy, kalıtımsal nesil erkekten geçtiği için, erkek kimlerle evlenemeyeceği konusunda uyarılmıştır. Tekrar etmek gerekirse, Kur’an kadın ya da erkek, sorumlulukları ölçüsünce uyarmıştır. Şöyle düşünün, 1400 yıl öncesini bırakın, 200 yıl öncesinde bile, kadının adı yoktu toplumlarda. Yani toplumları, aileleri yöneten, dediğim dedik kurallar koyanların hepsi erkeklerdi. Kadında seçme, seçilme hakkı bile yoktu. Alınıp satılan, önemsenmeyen bir konumdaydı. Bu durumda yapılan tüm yanlışlardan, neredeyse erkeklerin sorumlu olduğunu söylememiz, sizce yanlış olur mu? Elbette bu durumda Allah ın birçok konuda uyarısı da, erkeklere olacaktır. Gelelim art niyetli söylenen sözün ne derece yanlış olduğu konusuna. Kur’an da Allah, erkeği özel olarak ilgilendiren konularda, direk erkeğe hitap etmiş, kadınların yaptığı yanlışlar konusunda da kadınları muhatap almıştır. Erkek yaratılış itibariyle görevi daha fazla olduğundan, muhatapta daha fazla olmuştur. Örneğin Nur suresi 30. ayette Mümin erkeklere söyle diye başlar uyarı. Nur 31. ayette de, Mümin kadınlara söyle diye başlar. Buradan da anlıyoruz ki ayet, uyarılacak her kimse, ona hitap edecek şekilde indirilmiştir. Lütfen Kur’an dan bu örnekleri araştırınız. İMAN ESASLARI, İSLAMIN TEMEL PİRENSİPLERİ, İBADETLERİMİZ KONUSUNDA Kİ AYETLERDE, ASLA YALNIZ ERKEĞE HİTAP YOKTUR. Tüm iman edenlere hitap vardır. Bu ayetlerin başında, Ey insanlar, ey iman edenler, ey âdemoğulları, cinsiyet ayrımı yapmadan DEKİ ONLARA, yine cinsiyet ayrımı yapmadan hitap ederek, RABBİNİZDEN SİZE İNDİRİLEN KUR’AN A UYUN, şeklinde Kur’an da geçer. Bildiğiniz gibi Âdemoğulları sözü, Âdem soyundan gelenler anlamındadır, cinsiyet belirtmez. Nisa suresi 127. ayette, peygamberimizden kadınlar hakkında bir konuda fetva istiyorlar ve Allah hemen ayet indirerek, bakın şöyle diyor. “Senden kadınlar hakkında fetva soruyorlar. De ki "ONLAR HAKKINDA FETVAYI SİZE ALLAH VERİYOR." Buradan da anlaşılıyor ki, herhangi bir konuda, erkek ya da kadını ilgilendiren konuları Allah, ayrı ayrı açıklamış ve direk onlara hitap ederek anlatmıştır. Örneğin Peygamberimizin eşleri ile ilgili konularda muhatap, yine peygamber eşleri olmuştur. Allah erkekleri, kadınlara göre bedenen daha güçlü yaratıp, onlara daha çok güce dayalı görevler vermiştir. Tabi erkekler bu gücü, gerektiği yerlerin dışında da, kendi nefisleri etkisinde kullanmaya çalıştıklarından, uyarıların genel çoğuna Kur’an da muhatap olmuşlardır. Kur’an ı dikkatle incelediğimizde, Allah kadını çok açık, erkeğe karşı koruma altına aldığını görüyoruz. Uyarı ve ikaz ayetlerin genel çoğunluğunun, erkeği muhatap alması da bunun göstergesidir. Örneğin bir erkek eşine, kendisinden başka şahidi olmadığı durumda, zina isnat ettiğinde, hâkim böyle bir olayın doğruluğunu kadına sorduğunda, kadın yemin ederek, ben zina yapmadım diyorsa, Kur’an kadının sözünün doğruluğunun kabul edilmesini istiyor. Bu örnek, erkek zulmünün nerelere kadar varabileceğinin sınırını bizlere gösteriyor ve Allah ın çözümü ise kadını koruma altına almasıyla sonuçlanıyor. Allah Kur’an da, kadın ya da erkek asla ayrım yapmamış, bir diğerini küçümsememiş, tam tersine kadını, güçlü olan erkeğin zulmünden korumak adına önlemler almıştır. Kadın ve erkeği katında, asla ayırmadığını göstermek içinde, bakın neler söylemiş. “Ben, ERKEK OLSUN, KADIN OLSUN, SİZDEN HİÇBİR ÇALIŞANIN AMELİNİ ZAYİ ETMEYECEĞİM. Sizler birbirinizdensiniz. Ali İmran 195 “ERKEK OLSUN KADIN OLSUN, HER KİM MÜMİN OLARAK İYİ İŞLER YAPARSA, işte onlar cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa uğramazlar.” Nisa 124 “ERKEK VEYA KADIN, KİM MÜMİN OLARAK İYİ İŞ İŞLERSE, ELBETTE ONA HOŞ BİR HAYAT YAŞATACAĞIZ ve onların mükâfatlarını yapmakta olduklarının en güzeli ile vereceğiz.” Nahl 97 Kur’an bir rehberdir, uyarıcı bir tebliğdir. Onu eğer anlayarak ve düşünerek, bir öğrenci misali okumuyorsak, dersimizi Kur’an dan çalışmıyor da, emin olamayacağımız rivayetlerden çalışıyorsak, aldatılmaktan asla kurtulamayız. Bazı ayetlerin, erkeklere hitap etmesini, Arap dilinin özelliğinden kaynaklanıyor diye anlama yoluna gidersek, ayetlerde anlatılmaya çalışılan en önemli konuyu atlamış ve anlamamış oluruz. Kur’an yalnız Arapların anlayacağı şekilde gönderilmemiştir. Kur’an tüm âleme, toplumlara onların anlayacağı şekilde gönderilmiştir. Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK

erkekler neden yavrum diye hitap eder