🐨 Mücadele Suresi Fazileti Ve Sırları
Duhasuresi tüm detayları yani tefsiri, okunuşu, fazileti, anlamı, arapçası fazileti ve sırları burada DUHA SURESİ OKUNUŞU. Bismillahirrahmânirrahîm. 1- Vеdduha 2- Vеllеyli iza sеca 3- Ma vеddе’akе rabbükе vе ma kala 4- Vе lеl’ahırеtü hayrün lеkе minеl’ula 5- Vе lеsеvfе yu’tıykе rabbükе fеtеrda
Tin Suresinin Sırları ve Fazileti. Tin Suresinin Sırları ve Fazileti Nelerdir? Velilerden bazıları demişlerdir ki: * Bir kimse Tîn suresini baştan sona kadar yazıp yolculuğa çıkarken üzerine alırsa ve yolculuğun devamı müddetince üzerinde bulundurursa, tekrar evine gelinceye kadar emniyette olur. * Bir kimse bu sureyi beYaz
Cumasuresi anlamı, Türkçe ve Arapça okunuşu, Diyanet meali ile fazileti vatandaşlar tarafından merak ediliyor Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır Cum'a Sûresi - 552 Sayfa Kargo Ücreti com internet portalı, ziyaretçilerine değerli bilgileri düzenli kategoriler halinde sunuyor Cuma Cuma suresi, Kur’an-ı Kerim
11hours agoSelçuk Türkyılmaz - Türkiye’nin mücadelesi niçin anti- kolonyalisttir? Rusya-Ukrayna Savaşı’nın yol açtığı sorunlardan biri muhtemel gıda krizi idi. Uzun uğraşlardan sonra
İhlasSuresi'nin Sırları ve Fazileti - Ruhani. İhlas Suresi'nin Sırları ve Fazileti - Ruhani. You will always find what you are searching for with Yahoo. . Find all types of results for ihlas süresi fazileti ve sırları in Yahoo. News, Images, Videos and many more relevant results all in one place.
Rahman Suresi Mekke’de indirilmiş olan surelerden biridir. Rahman Suresi 78 ayetten oluşmaktadır ve surenin ismi ilk ayette geçmekte olan Allah’ın isimlerinden Rahman ismi şeriflerinden
Bize tarafından rahmet ver ve bize, (şu) durumumuzdan bir kurtuluş yolu hazırla!..”” (KEHF SURESİ 10. AYET) AYET) Allah (c.c), bu gençlerin imdadına yetişerek onları orada uyutuyor.
yHyX. Mülk Suresi Faziletleri ve Sırları Mülk Suresi halk arasında Tebareke Suresi olarak bilinen ve faziletleri oldukça fazla olan bir suredir. Aynı zamanda Kuran-ı Kerim’in Mülk Suresinin sırları bulunmaktadır. Bu sureyi ezberleyen, okuyan ve içindeki ayetler ile amel eden kişiler, surenin sırlarından istifade etmektedirler. Mülk Suresini okuyan Müslümanların hem dünya, hem de ahiret hayatları iyi olur. Çünkü bu surenin fazileti ile ilgili sevgili Peygamberimizin birçok hadis-i şerifi bulunmaktadır ve Mülk Suresinin önemine dikkat çekmiştir. Mekke döneminde nazil olan Mülk Suresi, Kuran-ı Kerim’in 67’inci suresidir ve 30 ayetten oluşmaktadır. Allah-u Teala Mülk Suresi ile kullarına, birçok şeyi anlatmaktadır. Bu sure içerisinde yer alan bazı konular arasında; Allah’ın azametinin büyüklüğü ve kudreti, ölümden sonraki hayatın nasıl olacağı ve inkar edenlerin neler ile karşılaşacağı, detaylı şekilde anlatılmıştır. Bu sureyi devamlı okuyan Müslümanlar ise, sayısız nimetlere kavuşmaktadırlar. Özellikle kabir azabına bir kalkan olan Mülk Suresi, Peygamberimizin hadisleri ile sevabının fazla olduğu belirtilmiştir. Halk arasında Tebareke olarak da bilinse de Mülk Suresi Mania, Mücadele, Münciye ve Vakiye isimleri ile de anılmaktadır. Mülk Suresinin Faziletleri Nelerdir? Kuran-ı Kerim ayetleri her geçen gün Müslümanların daha fazla ilgisini çekmektedir. Allah-u Teala Kuran-ı Kerim sureleri ile kullarına hidayeti nasıl bulacaklarını anlatmıştır. Şüphe yok ki, Allah’ın kitabı doğru yolu bulmak isteyen Müslümanlara her zaman bir rehber olmuştur. Allah azze ve celle özellikle kendi kudretini ve azametini, kuranın içerisindeki surelerde ön plana çıkarmıştır. Bu surelerin başında ise Mülk Suresi gelmektedir. Allah kullarını imtihan etmek için hayatı ve ölümü yaratmıştır. Bu sure ile de iman eden kullarının sayısız mükafatlara kavuşacağınız, inkarcıların ise azabının şiddetli olacağını belirtmiştir. Mülk Suresi faziletleri oldukça fazladır. Bu sureyi okumaya devam eden Müslümanlar, dünya hayatında birçok kötülük ve beladan korunmaktadırlar. Okuyan kişinin korunmasını sağlayan ve özellikle kabir hayatında kendisine yoldaş olan Mülk Suresi, ahirette de Allah’ın izni Müslümana şefaat edecektir. Surenin faydaları da oldukça fazladır. Mülk Suresi faydaları arasında şunlar yer almaktadır. Mülk Suresini her gece okuyan kişi kabir azabından emin olur. Kaynak Tirmizi – Nesai Mülk Suresini okuyan kişilere, kimse kötülük yapamaz ve bu sure yapılmak istenen kötülükleri korur. Mülk Suresi kabirde kişiye yoldaş olur. Mülk Suresini gece okumaya devam edenlere kabir suali olmaz. Kişinin cennete gitmesine vesile olur. Ahirette kişiye şefaat eder. 41 defa bu sureyi okuyanı Allah, her beladan muhafaza eder ve kurtarır. Bu sureyi üç gün okumaya devam eden kişi ise, göz hastalığından Allah’ın izni ile kurtulur ve şifa bulur. Ölüm anındaki fitnelere karşı kişiyi korur. Mülk Suresi okuyan kişi, imanını kurtarıp ahirete gider. Mülk Suresinin faziletleri ve faydaları oldukça fazladır. Kuran-ı Kerim’in ayetlerine aynı bu sure gibi saygı duyan ve okuyarak amel edenleri Allah bağışlar ve onlardan razı olur. Mülk Suresi İle İlgili Hadis-i Şerifler ve Sırları Kainat-ı Zişan Muhammed Mustafa salllahu aleyhi vessellem efendimiz, Mülk Suresi ile ilgili birçok farklı hadis-i şerif beyan etmiş ve bu surenin önemine bizzat dikkat çekmiştir. Mülk Suresi ile ilgili hadis-i şerifler ve sırları ise efendimizin mübarek dilinden ümmetine dökülmüştür. Efendimizin hadislerinde özel olarak yer verdiği Mülk Suresi, büyük sırları içerisinde barındırmaktadır. Allah’ın gayb hazinesini nasıl bilinmiyorsa, Mülk Suresi de Müslümanlara fayda sağlayacak birçok sırrı içerisinde barındırmaktadır. Efendimizin bu sure ile ilgili hadisleri şunlardır. Peygamberimiz bir hadisinde bu sure ile ilgili şunları söylemiştir. ”Bir Müslümanın kalbinde Mülk Suresinin sevgisinin olmasına ben de sevinirim” buyurmuştur. Kuran-ı Kerim içerisinde 30 ayetten ibaret olan bir sure vardır ve o sure ise Mülk Suresidir. O sure kişiyi kabir azabından korur ve ona şefaat eder buyurmuştur. Efendimiz Mülk Suresini sahabisi olan Abdullah İbni Abbas’a radıyallahu anh öğrenmesini ve ezberlemesini emretmiştir. Aynı zamanda ailene, çocuğuna ve komşularına da öğret buyurmuştur. Çünkü bu sure ile amel edenlerin azaptan kurtulacağını söylemiştir. Sahabi Efendilerimizden Muhammed bin Alkami rivayet etmiştir. Peygamberimiz her gece Mülk Suresini okuyan kişiye kabir sualinin olmayacağını söylemiştir. Sahabi Abdullah İbni Mesut rivayet ediyor. Peygamberimiz ölen kişi eğer bu sureyi hayatta iken okursa, kabrinde okumuş olduğu sure onun yanına, sağına, soluna, önüne ve arkasına gelerek, azabın olmasını önleyecektir buyurmuştur. Efendimiz bir hadisinde ise; her gece Mülk Suresini okuyan kişiye ayet sayısı kadar otuz sevap yazılır, otuz günahı ise silinir. Allah o kulunu otuz derece yükseltir. Allah gece Mülk Suresini okuyan kişiye özel melek yollar ve o melek kişiyi uyanıncaya kadar korur. Mülk Suresi ile beraber Secde Suresini okuyan Müslümana, Allah yetmiş iyilik ve hasene yazar. Gece uyumadan Mülk Suresi ile Secde Suresini okumaya devam eden kişiye Allah, bu sureyi Kadir Gecesi okumuş gibi sevap yazar. Rasulullah Efendimiz Mülk Suresini okumadan uyumazdı. Peygamber Efendimiz hadislerinde bu sureye dikkat çekmiş ve ümmetinin ezberleyerek okumasını istemiştir. Mülk Suresinin faydalarından yararlanmak ve sevabına nail olmak için, bazı şartları da yerine getirmek gerekmektedir. Özellikle beş vakit namaz kılınmalı ve haram olan eylemlerden kaçınılmalıdır. Sadece Mülk Suresinin bu faziletlerinden namaz kılmadan faydalanmak isteyenler, boş bir heves içerisinde olacaklardır. Mülk Suresinin sayısız sırrına nail olmak isterseniz, beş vakit namazı kılmalısınız. Kul hakkına riayet etmeli ve haram olan şeylerden ise uzak durmalısınız. Bu şekilde Mülk Suresinin faydalarından siz de yararlanmış olacaksınız.
Kuran-ı Kerim’in 58. suresi olan Mücâdele Suresi, Medine’de nazil olmuştur ve 22 ayettir. Mücâdele Suresi Anlamı, Arapça-Türkçe okunuşu ve Diyanet MealiMücâdele Suresi, Medine döneminde inmiştir. 22 âyettir. Sûre, adını ilk âyette sözü edilen olaydan almıştır. “Mücâdele”, münakaşa etmek, tartışmak Suresi 22 Ayetten oluşmaktadır. Kuran-ı Kerim’in elli sekizinci 58. suresidir. Mücadele Suresi 28. Cüzde yer alır. Mücadele kelime anlamı Mücadele, Münakaşa etmek, tartışmak anlamına gelir. Medine’de nazil olmuştur. 1991 harften oluşmaktadır. Kuran-ı Kerim’de iniş sırasına göre 105. Suresi Hakkında BilgiSure, adını, ilk ayette geçen bir fiilden almıştır. Surenin 1. ayetinde, bir kadının, kocasının zihar cahiliyede bir boşama çeşidi yaparak kendisini boşayan kocasının davranışlarının yanlış olduğu hususunda, peygamberimizle tartışmasından bahsedilmektedir.“Tartışma”, “mücadele etme” anlamlarına gelen “tücâdilu” fiilinin mastarı olan “mücadele” kelimesi, bu surenin adı olmuştur. 22 ayetten oluşan Mücadele suresi, Medine’de inmiştir. İlk 10 ayetinin Medine’de, öteki ayetlerin Mekke’de ya da bunun tam tersi olduğunu ileriye sürenler de vardır. 7. ayetinin Mekke’de indiğine dair bir rivayet mücadele sözcüğü “çekişen, tartışan yakınan kadın” anlamını taşır. Mushaftaki sıralamada 58., iniş sırasına göre 105. geçen temel konular; Cahiliye döneminden kalma adetler, Gizli kapaklı işler çevirmek, Topluluğa katılma ve ayrılma adabı, dostluk ilkeleri konuları ele birinci ayetinde bu sözcük geçtiğinden sûre bu adla ayet evet, işitti anlamına gelen Kad semi’allahü sözcükleriyle başladığından Kad Samia Sûresi olarak da ikinci ayeti ise şöyle devam etmektedir“İçinizden eşlerini analarına benzetenlerin eşleri onların anaları olmaz. Anaları ancak onları doğurandır. Kuşkusuz bunlar çirkin ve yalan sözlerdir”.Bu ayette İslâmlıktan önce kocalar eşlerine “sen artık bana anam gibisin” dediklerinde onları kesin olarak boşamış sayılırdı. Buna da zıhar denirdi. Üçüncü ve onu izleyen ayetlerde ise şöyle der “Eşlerini analarının yerine koyup haram sayarak boşamak isteyip de sonra sözlerinden, eşleriyle temastan önce bir köle azat etmeleri gerekir. Allah yaptıklarınızdan gücü yetmeyen kimse temas etmeden önce aralıksız iki ay oruç tutmalıdır. Buna da gücü yetmeyen yoksulları doyurur”.İslâmda, aile hukuku açısından bu ayetler önem Suresi Fazileti ve SırlarıResulullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu“Mücadele suresini okuyan kişi, kıyamet gününde Allah’ın fırkasından yazılır.”Ebu Suud Efendi, Ebû Suud Tefsiri İrşâdü Aklis-Selim, 8/215Bu sure, bir avuç toprağa üç defa okunarak düşman tarafına bölgesine saçılırsa, serpilirse, Allah’ın izniyle düşman mağlubiyete, yenilgiye ve hezimete Suresi’ni sabah akşam okuyan kimse, başına gelebilecek tüm şerlerden Allah’ın inayeti ile korunur, muhafaza zorluğu ve problemi çeken veya uykusu gelmeyen kişiye okunursa, Allahü Teala’nın izniyle çok vakit geçmeden uykuya dalar, rahatlıkla uyur. Aynı zamanda kişi kendisi uyumadan önce bu sureyi suresini devamlı okumayı adet edinen kimse görünen görünmeyen tehlikelerden emin olur, muhafaza suresini okuyan kimse Peygamber Efendimiz’in hadisinde geçtiği gibi kıyamet günü Allahu Teala’nın fırkasından اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِِMücâdele Suresi Arapça, Türkçe Latin Harfli Okunuşu ve Diyanet Türkçe MealiBismillâhirrahmânirrahîmRahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…Mücâdele Suresi Kuran MealiMücadele Suresi 1. Ayet Kad semiallâhu kavlelletî tucâdiluke fî zevcihâ ve teştekî ilâllâhi, vallâhu yesmeu tehâvurakumâ, innallâhe semîun basîrun. Meali Allah, kocası hakkında seninle tartışan ve Allah’a şikâyet edenin kadının sözünü işitmişti. Ve Allah, sizin konuşmalarınızı işitir. Muhakkak ki Allah; en iyi işitendir, en iyi Suresi 2. Ayet Ellezîne yuzâhirûne minkum min nisâihim mâ hunne ummehâtihim, in ummehâtuhum illâllâî velednehum, ve innehum le yekûlûne munkeran minel kavli ve zûrâ zûran, ve innallâhe le afuvvun gafûrgafûrun. Meali İçinizden sizden kadınlarına sırt çevirenler arkalarını dönenler ki, onlar eşleri kendilerinin anneleri değildir. Onların anneleri, sadece onları doğuranlardır. Ve muhakkak ki onlar, gerçekten inkâr edici çirkin ve günaha sokan ağır bir söz söylüyorlar. Muhakkak ki Allah; mutlaka affeden ve mağfiret Suresi 3. Ayet Vellezîne yuzâhirûne min nisâihim summe yeûdûne li mâ kâlû fe tahrîru rakabetin min kabli en yetemâssâ, zâlikum tûazûne bihî, vallâhu bi mâ ta’melûne habîrhabîrun. Meali Onlar ki, kadınlarına sırt çevirip, sonra söyledikleri şeyden geri dönerler. O taktirde temas etmeden önce bir köleyi azad etsin serbest bıraksın. İşte size bu vaazediliyor yapmanız gerekenler öğüt veriliyor. Ve Allah, yaptıklarınızdan haberdar Suresi 4. Ayet Fe men lem yecid fe siyâmu şehreyni mutetâbiayni min kabli en yetemâssâ, fe men lem yestetı’ fe ıt’âmu sittîne miskînâmiskînen, zâlike li tu’minû billâhi ve resûlihî, ve tilke hudûdullâhhudûdullâhi, ve lil kâfirîne azâbun elîmelîmun.Meali Artık kim azad edecek köle veya cariye bulamazsa, o taktirde eşlerine temas etmeden önce iki ay devamlı ardarda oruç tutsun. Fakat kimin oruca gücü yetmezse, o zaman altmış miskini çalışmaktan aciz, yaşlı kimseyi doyursun. İşte bu, Allah’a ve O’nun Resûl’üne îmân ettiğiniz içindir. Ve bu, Allah’ın hudududur ve kâfirler için elîm azap Suresi 5. Ayet İnnellezîne yuhâddûnallâhe ve resûlehu kubitû kemâ kubitellezîne min kablihim ve kad enzelnâ âyâtin beyyinâtin, ve lil kâfirîne azâbun muhînmuhînun.Meali Muhakkak ki Allah’a ve O’nun Resûl’üne onların koyduğu hudutlara muhalefet edenler, onlardan öncekilerin alçaltıldığı gibi alçaltıldılar. Ve açıklanmış âyetler açık deliller indirmiştik ve kâfirler için alçaltıcı azap Suresi 6. Ayet Yevme yeb’asuhumullâhu cemîan fe yunebbiuhum bi mâ amilû, ahsâhullâhu ve nesûhu, vallâhu alâ kulli şey’in şehîdşehîdun.Meali O gün Allah hepsini beas edecek yeniden diriltecek. Sonra onlara, yaptıkları şeyleri haber verecek. Allah, onların unuttuklarını tek tek saydı kaydetti. Allah, herşeye Suresi 7. Ayet E lem tera ennallâhe ya’lemu mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardardı, mâ yekûnu min necvâ selâsetin illâ huve râbiuhum ve lâ hamsetin illâ huve sâdisuhum ve lâ ednâ min zâlike ve lâ eksera illâ huve meahum eyne mâ kânû, summe yunebbiuhum bi mâ amilû yevmel kıyâmeti, innallâhe bi kulli şey’in alîmalîmun.Meali Allah’ın göklerde ve yerde olan herşeyi bildiğini görmedin mi? Üç kişi arasında gizli bir konuşma olmaz ki, onların dördüncüsü O Allah olmasın. Ve beş kişi arasında gizli bir konuşma olmaz ki, onların altıncısı O Allah olmasın. Ve bundan daha azı veya daha çoğu, nerede olurlarsa olsunlar, mutlaka O Allah, onlarla beraberdir. Sonra kıyâmet günü, yaptıklarını onlara haber verecektir. Muhakkak ki Allah; herşeyi en iyi Suresi 8. Ayet E lem tera ilâllezîne nuhû anin necvâ summe yeûdûne li mâ nuhû anhu ve yetenâcevne bil ismi vel udvâni ve ma’siyetir resûli, ve izâ câûke hayyevke bi mâ lem yuhayyike bihillâhu, ve yekûlûne fî enfusihim lev lâ yuazzibunâllâhu bi mâ nekûlu, hasbuhum cehennemcehennemu, yaslevnehâ, fe bi’sel masîrmasîru.Meali Gizli konuşmaktan nehyedilenleri men edilenleri görmedin mi? Sonra nehyedildikleri şeye dönüyorlar. Aralarında günah, düşmanlık ve resûle isyan konularında gizli gizli konuşuyorlar. Ve sana geldikleri zaman, Allah’ın selâmlamadığı bir şekilde seni selâmladılar. Ve kendi aralarında “Öyle ise o gerçekten peygamber ise Allah, söylediklerimizden dolayı bize azap etmeli değil mi?” diyorlar. Onlara cehennem yeter. Ona yaslanacaklar atılacaklar. İşte o varılacak yer ne Suresi 9. Ayet Yâ eyyuhâllezîne âmenû iza tenâceytum fe lâ tetenâcev bil ismi vel udvâni ve ma’siyetir resûli ve tenâcev bil birri vet takvâ, vettekûllâhellezî ileyhi tuhşerûntuhşerûne.Meali Ey iman edenler! Aranızda gizlice konuştuğunuz zaman artık günah, düşmanlık ve Resûle isyan konusunda gizli gizli konuşmayın. İyilik ve takva konusunda aranızda müşavere edin görüşün. Ve kendisine haşrolunacağınız huzurunda toplanacağınız Allah’a karşı takva sahibi Suresi 10. Ayet İnnemân necvâ mineş şeytâni li yahzunellezîne âmenû ve leyse bi dârrihim şey’en illâ bi iznillâhiznillâhî, ve alâllâhi felyetevekkelil mu’minûnmu’minûne.Meali Muhakkak ki necva gizli fısıldaşma şeytandandır. Bu âmenû olanları iman edenleri mahzun etmek, üzmek içindir. Ve Allah’ın izni olmadıkça onlara bir darlık sıkıntı verecek değildir. Öyleyse mü’minler, Allah’a tevekkül Suresi 11. Ayet Yâ eyyuhâllezîne âmenû izâ kîle lekum tefessehû fîl mecâlisi fefsehû yefsehıllâhu lekum, ve izâ kîlenşuzû fenşuzû yerfeillâhullezîne âmenû minkum vellezîne ûtûl ilme deracâtderacâtin, vallâhu bi mâ ta’melûne habîrhabîrun.Meali Ey iman edenler! Meclislerde size “Oturmak için yer açın!” denildiği zaman, o taktirde yer açın. Allah da size yer açar genişlik verir. Ve “Kalkın!” denildiği zaman hemen kalkın! Allah, sizden âmenû olanların ve ilim verilmiş olanların derecelerini yükseltir. Ve Allah, yaptıklarınızdan Suresi 12. Ayet Yâ eyyuhâllezîne âmenû izâ nâceytumur resûle fe kaddimû beyne yedey necvâkum sadakaten, zâlike hayrun lekum ve atharatharu, fe in lem tecidû fe innellâhe gafûrun rahîmrahîmun.Meali Ey âmenû olanlar ölmeden önce Allah’a ulaşmayı dileyenler! Resûl’e gizli bir şey söylediğiniz zaman gizli konuşmanızdan görüşmenizden önce sadaka takdim ediniz veriniz. Bu, sizin için daha hayırlıdır ve daha temizdir. Fakat bir sadaka bulamazsanız, o taktirde muhakkak ki Allah; Gafur’dur, Rahîm’ Suresi 13. Ayet E eşfaktum en tukaddimû beyne yedey necvâkum sadakâtin, fe iz lem tef’alû ve tâballâhu aleykum, fe ekîmûs salâte ve âtûz zekâte ve etîûllâhe ve resûlehu, vallâhu habîrun bi mâ ta’melûnta’melûne.Meali Gizli görüşmenizden önce sadaka vermekten korktunuz mu? Öyleyse yapamadığınız zaman Allah sizin tövbenizi kabul etti. O taktirde namazı ikame edin, zekâtı verin, Allah’a ve O’nun Resûl’üne itaat edin. Ve Allah, yaptıklarınızdan Suresi 14. Ayet E lem tera ilâllezîne tevellev kavmen gadıballâhu aleyhim, mâ hum minkum ve lâ minhum ve yahlifûne alâl kezibi ve hum ya’lemûnya’lemûne.Meali Allah’ın kendilerine öfkelendiği gadaplandığı kavme yahudilere dönenleri onları dost edinen münafıkları görmedin mi? Onlar sizden değildir ve onlardan da yahudilerden de değildir. Bilerek yalan yere yemin Suresi 15. Ayet Eaddallâhu lehum azâben şedîdâşedîden, innehum sâe mâ kânû ya’melûnya’melûne.Meali Allah, onlara münafıklara şiddetli azap hazırladı. Muhakkak ki onların yapmış oldukları şey çok Suresi 16. Ayet İttehazû eymânehum cunneten fe saddû an sebîlillâhi fe lehum azâbun muhînmuhînun.Meali Yeminlerini siper edindiler. Böylece insanları Allah’ın yolundan men ettiler. Artık onlar için alçaltıcı rüsva edici azap Suresi 17. Ayet Len tugniye anhum emvâluhum ve lâ evlâduhum min allâhi şey’âşey’en, ulâike ashâbun nârnâri, hum fîhâ hâlidûnhâlidûne.Meali Onların malları ve evlâtları, Allah’tan bir şeye azaba karşı onlara asla fayda vermez. İşte onlar, ateş ehlidir, orada ebediyen kalacak Suresi 18. Ayet Yevme yeb’asuhumullâhu cemîan fe yahlifûne lehu kemâ yahlifûne lekum ve yahsebûne ennehum alâ şey’in, e lâ innehum humul kâzibûnkâzibûne.Meali O gün Allah hepsini beas edecek yeniden diriltecek. O zaman size yemin ettikleri gibi O’na da yemin edecekler. Ve kendilerinin bir şey üzerinde olduklarını sanırlar. Gerçekten onlar yalancı değil mi?Mücadele Suresi 19. Ayet İstahveze aleyhimuş şeytânu fe ensâhum zikrallâhzikrallâhi, ulâike hizbuş şeytânşeytâni, e lâ inne hizbeş şeytâni humul hâsirûnhâsirûne.Meali Şeytan onları etkisi altına aldı, kuşattı. Böylece Allah’ın zikrini onlara unutturdu. İşte onlar, şeytanın taraftarlarıdır. Şeytanın taraftarları, gerçekten hüsranda olanlar, onlar değil mi?Mücadele Suresi 20. Ayet İnnellezîne yuhâddûnallâhe ve resûlehû ulâike fîl ezellînezellîne.Meali Muhakkak ki Allah’a ve O’nun Resûl’üne karşı haddi aşanlar, işte onlar zillet Suresi 21. Ayet Keteballâhu le aglibenne ene ve rusulî, innallâhe kaviyyun azîzazîzun.Meali Allah “Ben ve elçilerim mutlaka gâlip gelecek.” diye yazmıştır. Şüphesiz ki Allah; Kavî’dir kuvvetlidir, Azîz’ Suresi 22. Ayet Lâ tecidu kavmen yu’minûne billâhi vel yevmil âhiri yuvâddûne men hâddallâhe ve resûlehu ve lev kânû âbâehum ve ebnâehum ve ihvânehum ev aşîratehum, ulâike ketebe fî kulûbihimul îmâne ve eyyedehum bi rûhin minhu, ve yudhıluhum cennâtin tecrî min tahtihâl enhâru hâlidîne fîhâ, radıyallâhu anhum ve radû anhu, ulâike hizbullâhhizbullâhi, e lâ inne hizballâhi humul muflihûnmuflihûne.Meali Allah’a ve ahiret gününe ölmeden önce Allah’a ulaşmaya îmân eden bir kavmi, Allah’a ve O’nun Resûl’üne karşı gelenlere muhabbet duyar bulamazsın. Ve onların babaları, oğulları, kardeşleri veya kendi aşiretleri olsa bile. İşte onlar ki, Allah onların kalplerinin içine îmânı yazdı. Ve onları, Kendinden bir ruh ile destekledi orada eğitilmiş olan, devrin imamının ruhu onların başlarının üzerine yerleşir. Ve onları, altından nehirler akan cennetlere dahil edecek. Onlar orada ebediyyen kalacak olanlardır. Allah, onlardan razı oldu. Ve onlar da O’ndan Allah’tan razı oldular. İşte onlar, Allah’ın taraftarlarıdır. Gerçekten Allah’ın taraftarları, onlar, felâha erenler değil mi?Kuran-ı Kerim Hakkında BilgiSırasıyla Tüm Sureler ve Anlamlarıİniş Sırasına göre SurelerNahl Suresi 90. Ayet TefsiriFatiha SuresiBakara SuresiBakara Suresi FaziletleriYasin suresiKısa Namaz Sureleri
olarak, Allah için buğzetmek ve sevmek; dünya hayatında tek amacı Allah rızasını, cenneti ve rahmetini kazanmak olan müminler için bu bilgileri derleyip size dini bilgiler, Kuran-ı Kerim ile alakalı herşey, Ayetler, Sureler, hayatı ve hakkında genel bilgiler, Farz namazlar ve diğer tüm namazların detayları, güncel hutbeler ve tüm dini detayları sizlerle buluşturuyoruz.
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla… 1. Kocası hakkında seninle tartışan ve Allah’a şikâyette bulunan kadının sözünü Allah işitmiştir. Allah, sizin konuşmanızı işitir. Çünkü Allah işitendir, bilendir. 2. İçinizden zıhâr yapanların kadınları, onların anaları değildir. Onların anaları ancak kendilerini doğuran kadınlardır. Şüphesiz onlar çirkin bir laf ve yalan söylüyorlar. Kuşkusuz Allah, affedicidir, bağışlayıcıdır. 3. Kadınlardan zıhâr ile ayrılmak isteyip de sonra söylediklerinden dönenlerin karılarıyla temas etmeden önce bir köleyi hürriyete kavuşturmaları gerekir. Size öğütlenen budur. Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır. 4. Buna imkân bulamayan kimse, hanımıyla temas etmeden önce ardarda iki ay oruç tutar. Buna da gücü yetmeyen, altmış fakiri doyurur. Bu hafifletme, Allah’a ve Resûlüne inanmanızdan dolayıdır. Bunlar Allah’ın hükümleridir. Kâfirler için acı bir azap vardır. 5. Allah’a ve Resûlüne karşı gelenler, kendilerinden öncekilerin alçaltıldığı gibi alçaltılacaklardır. Biz apaçık âyetler indirmişizdir. Kâfirler için küçük düşürücü bir azap vardır. 6. O gün Allah onların hepsini diriltecek ve yaptıklarını kendilerine haber verecektir. Allah onları bir bir saymıştır. Onlar ise unutmuşlardır. Allah her şeye şahittir. 7. Göklerde ve yerde olanları Allah’ın bildiğini görmüyor musun? Üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncüsü mutlaka O’dur. Beş kişinin gizli konuştuğu yerde altıncısı mutlaka O’dur. Bunlardan az veya çok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar mutlaka O, onlarla beraberdir. Sonra kıyamet günü onlara yaptıklarını haber verecektir. Doğrusu Allah, her şeyi bilendir. 8. Gizli konuşmaktan menedildikten sonra yine o yasaklananı yapmaya kalkışarak günah, düşmanlık ve Peygamber’e karşı gelmek hususunda gizlice konuşanları görmedin mi? Onlar sana geldikleri zaman seni, Allah’ın selamlamadığı bir şekilde selamlıyorlar. Kendi içlerinden de Bu söylediklerimiz yüzünden Allah’ın bize azap etmesi gerekmez miydi? derler. Cehennem onlara yeter. Oraya gireceklerdir. Ne kötü dönüş yeridir orası! 9. Ey iman edenler! Aranızda gizli konuşacağınız zaman günahı, düşmanlığı ve Peygamber’e karşı gelmeyi fısıldamayın. İyilik ve takvâyı konuşun. Huzuruna toplanacağınız Allah’tan korkun. 10. Gizli konuşmalar şeytandandır. Bu, iman edenleri üzmek içindir. Oysa şeytan, Allah’ın izni olmadıkça, müminlere hiçbir zarar veremez. Müminler Allah’a dayanıp güvensinler. 11. Ey iman edenler! Size “Meclislerde yer açın” denilince yer açın ki Allah da size genişlik versin. Size “Kalkın” denilince de kalkın ki Allah sizden inananları ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin. Allah yaptıklarınızdan haberdardır. 12. Ey iman edenler! Peygamber ile gizli bir şey konuşacağınız zaman bu konuşmanızdan önce bir sadaka veriniz. Bu sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Şayet bir şey bulamazsanız, bilin ki Allah bağışlayandır, esirgeyendir. 13. Gizli bir şey konuşmanızdan önce sadakalar vermekten çekindiniz mi? Bunu yapmadığınıza ve Allah da sizi affettiğine göre artık namazı kılın, zekâtı verin Allah’a ve Resûlüne itaat edin. Allah yaptıklarınızdan haberdardır. 14. Allah’ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler ne de onlardan. Bilerek yalan yere yemin ediyorlar. 15. Allah onlara çetin bir azap hazırlamıştır. Gerçekten onların yaptıkları şey çok kötüdür! 16. Onlar yeminlerini kalkan yapıp Allah’ın yolundan alıkoydular. Bu yüzden onlara küçük düşürücü bir azap vardır. 17. Onların malları da oğulları da Allah’a karşı kendilerine bir fayda vermez. Onlar cehennem ehlidirler. Orada ebedî kalacaklardır. 18. O gün Allah onların hepsini yeniden diriltecek, onlar da dünyada size yemin ettikleri gibi, O’na yemin edeceklerdir. Kendilerinin bir şey hakikat üzerinde olduklarını sanırlar. İyi bilin ki onlar gerçekten yalancıdırlar. 19. Şeytan onları etkisi altına aldı da kendilerine Allah’ı anmayı unutturdu. İşte onlar şeytanın yandaşlarıdır. İyi bilin ki şeytanın yandaşları hep kayıptadırlar. 20. Allah’a ve Peygamberine düşman olanlar, işte onlar en aşağıların arasındadırlar. 21. Allah Elbette ben ve elçilerim galip geleceğiz, diye yazmıştır. Şüphesiz Allah güçlüdür, galiptir. 22. Allah’a ve ahiret gününe inanan bir toplumun -babaları, oğulları, kardeşleri, yahut akrabaları da olsa- Allah’a ve Resûlüne düşman olanlarla dostluk ettiğini göremezsin. İşte onların kalbine Allah, iman yazmış ve katından bir ruh ile onları desteklemiştir. Onları içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokacak, orada ebedî kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah’tan hoşnut olmuşlardır. İşte onlar, Allah’ın tarafında olanlardır. İyi bilin ki, kurtuluşa erecekler de sadece Allah’ın tarafında olanlardır. BU SUREYLE İLGİLİ ÖNEMLİ BİLGİLER Adı Bu surenin adı “Mücadele” veya “Mücadile” olarak bilinir. Bu ad, surenin ilk ayetinde geçen “tucâdiluke” fiilinden alınmıştır. Çünkü surenin girişinde beyan edilen bir olayı, yani bir kadının Hz. Peygamber’den kocasıyla arasındaki “zıhar” meselesine çözüm bulmasını, böylelikle kendisini ve çocuklarını mahvolmaktan kurtarması için sürekli ve ısrarlı taleplerini, Allahu Teâlâ, “Mücadele” olarak nitelemiştir. Dolayısıyla surenin adı da “Mücadele” olmuştur. Ancak bu kelimeyi “Mücadile” şeklinde ism-i fail olarak okumak da mümkündür ki o zaman, söz konusu meselede ısrar eden kadına atıf yapılmış olur. Nüzul Zamanı Bu surenin nüzul zamanı ile ilgili kesin bir rivayet bulunmamaktadır. Ancak sure içinde mevcut bir karineden hareketle, bu surenin 5. hicri yılın Şevval ayında yapılan Ahzab Gazvesi’nden sonra nazil olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü Ahzab Suresi’nde, evlatlık edinilen çocukların, gerçek evladın yerini almasının mümkün olmadığı beyan edilirken, kendilerine zihar yapılan kadınların da, hiç bir surette kocalarının anneleri konumuna geçemeyeceği vurgulanmıştır. Mesele, sadece bu kadar kısa bir değini ile geçiştirilmiş ve zıharın, günah veya bir suç olduğu şeklinde bir tanım yapılmayıp, hadise bir hükme de bağlanmamıştır. Fakat bu surede zıhar olayının ayrıntılarına inilerek, bir hükme bağlanması, sözkonusu ayrıntıların Ahzab Suresi’nden sonra nazil olduğunu ortaya koyuyor. Konu Bu surede Müslümanlara kendileri ile ilgili birtakım meselelerde çözüm yolları gösterilmiştir. Surenin girişinden 6. ayete kadar zıhar olayının şer’i hükümleri açıklanmıştır. Aynı zamanda Müslümanlar şiddetle ikaz edilerek kendilerine Müslüman olduktan sonra cahiliyyenin örf ve adetlerine bağlı kalmanın, Allah’ın koyduğu sınırları aşmak ve O’nun kurallarına karşı çıkmak anlamına geleceği anlatılmıştır. Böyle bir davranış ise, yani insanın kendi keyfince kurallar vazetmesi kesin surette iman ile çelişir, sonuçta insanı dünyada hüsrana götürür ve ahirette de insan bu yüzden hesaba çekilir. 7. ve 10. ayetlerde münafıklar, kendi aralarında yaptıkları dedikodular ve gizli gizli fısıldaşmalarından ötürü ikaz edilmişlerdir. Çünkü onlar bu şekilde bozgunculuk çıkarmak için gizli planlar kuruyorlar ve kalplerindeki kin ve buğz nedeniyle, tıpkı Yahudiler gibi Hz. Peygamber’e selam veriyorlardı. Fakat söyledikleri sözler bedduadan başka bir şey değildi. Ayrıca bu ayetlerde Müslümanlara, onların yaptıkları gizli planların kendilerine hiç bir zarar veremeyeceği, Allah’a tevekkül edip, O’nun yolunda sabırla yürümeleri gerektiği anlatılarak, teselli verilmiştir. Ayrıca ihlaslı müminlerin kendi aralarında günah, zulüm ve Hz. Peygamber’e karşı çıkmak hakkında konuşmayacakları ve onların sadece iyilik ile takva üzere bir araya gelecekleri vurgulanarak ahlâkî dersler vazedilmiştir. 11. ve 13. ayetlerde ise, Müslümanlara birtakım sosyal kurallar tebliğ edilmiştir. Çünkü kendilerinde o dönemde bazı sosyal zaaflar bulunmaktaydı. Nitekim günümüz Müslümanlarında da aynı zaaflar hâlâ vardır. Sözgelimi, bir meclise dışarıdan biri geldiğinde, orada oturanlar yeni gelen kardeşlerine yer vermek için, kendilerini toplamak gibi bir zahmete katlanmazlar. Tabii ki bu durumda yeni gelen şahıs ayakta kalır ve zorunlu olarak kapının önünde oturur veya geri döner ya da oturanların üzerlerinden atlayarak kendisine yer bulmak için içeri dalar. Bu tür durumlar Hz. Peygamber’in meclisinde de vuku bulduğu için bu surede Müslümanlara bencil ve katı davranmayıp, başkalarına karşı daha hoşgörülü olmaları ve böyle durumlarda yeni gelen kimselere yer vererek, cömertliklerini sergilemeleri emredilmiştir. Ayrıca insanlarda bir başka zaaf daha vardır ki o da, bir kimseyi ziyaret ettiklerinde özellikle önemli bir kimseyi o şahsın yanında oldukça fazla kalmaları ve uzun bir süre oturmakla ziyaretine gittikleri şahsa ne kadar eziyet verdiklerini ve ayrıca önemli işlerden o şahsı alıkoyduklarını düşünmemeleridir. Şayet ev sahibi kendilerine gitmelerini söyleyecek olsa, hemen gücenirler. Kendilerini bırakıp, oradan ayrılsa, onu ahlâksızca davranmakla suçlarlar. Keza ima yoluyla, başka işleri olduğunu söylemeye çalışsa, bu sefer hiç dikkate almazlar. İşte Hz. Peygamber de bu tür problemlerle karşı karşıyaydı. Öyle ki bazı kimseler, sırf Rasulullah’ın sohbetinin lezzetinden dolayı, kendisini önemli bir takım işlerden alıkoyduklarını hiç düşünmüyorlardı. Bu nedenlerden ötürü, surede Müslümanlara, kendilerine sohbetin sona erdiği bildirilince, hemen dağılmaları söylenmiştir. Yine bir başka zaaf da, gerekli gereksiz herkesin Hz. Peygamber ile özel görüşme konusundaki ısrarlı talepleriydi. Nitekim bu kimseler Hz. Peygamber’le meclis içinde fısıltılı konuşuyorlardı ki bu da hem Hz. Peygamber’i hem de bu meclisde bulunanları rahatsız ediyordu. Bu sebep dolayısıyla, Allah Teâlâ, Hz. Peygamber ile bu şekilde görüşmek isteyenlerin, görüşme öncesinde sadaka vermeleri şartını koydu. Böylelikle, bu davranışın kötü bir adet olup, terk edilmesi gerektiği hususunda Müslümanların uyarılması amaçlanmıştı. Gerçekten de, Müslümanlar bu kötü adeti terk ettikleri için, bu şart bir süre sonra yürürlükten kaldırılmıştır. 14. Ayetten surenin sonuna kadar, içinde ihlaslı müminlerin, münafıkların ve mütereddid kimselerin bulunduğu İslâm toplumuna, açıkça ihlasın ölçüsünün ne olduğu bildirilmiştir. Çünkü bir kısım Müslümanlar, kafirlerle dostluklarını sürdürüyorlar, İslâm’a zarar verse de, sırf çıkarları için bir tavır almaktan kaçınıyorlardı. Bu yüzden çevrede İslâm hakkında kuşkular oluşuyor ve bazı mütereddid kimseler Müslüman olmaktan kaçınıyorlardı. Müslümanların saflarında görülen çıkarcı kimseler ikiyüzlülükleri dolayısıyla ceza almaktan da korunuyorlardı, ama ihlaslı müminler böyle değildi. Onlar değil başkalarını; analarını, babalarını, çocuklarını, kabilelerini bile İslâm’ın çıkarları söz konusu olduğunda savunmuyorlardı. Çünkü kalplerinde Allah ve Rasulünün düşmanlarına yer yoktu. Allah Teâlâ açıkça, birinci grupdaki Müslümanların da gerçek müminler olup, Allah’ın hizbine dahil bulunduklarını beyan etmiştir. Tefhimü’l-Kur’an, Mevdudi
Necm Sûresinin Faziletleri Necm Sûresinin Faziletleri “OkuyanHerMuradınaNailOlur”RuhsalSıkıntıdaOlanlarHafızaUnutkanlığa 15 Eylül 2015, 204... Alak Suresinin Sırrı Havası ve Faziletleri ALAK süresini, büyüklerin huzuruna varacak olan kimse yedi kere okursa haceti ve rilir ve kendis... Kamer Suresi’nin Fazilet ve Sırları Resulullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem buyurdu ki " Her kim günaşırı Kamer Suresini okursa, All... Tin Suresi Fazileti “Tin Sûresini okuyup bitiren "Belâ ve ene zâlike mineşşahidiyn = Evet, ben de bunun üzerine şahidlik edenlerdenim” ... Nasr Suresi’nin Fazilet ve Sırları Resulullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem yolculuğa çıktığı zaman şöyle buyururdu " Bir sefere çıktı...
mücadele suresi fazileti ve sırları