🧩 Civa Zehirlenmesine Ne Iyi Gelir

Kayseri ili Develi’de yaşayan bir maden işçisiyle telefonla konuştuk.Kanadalı Centerra Gold şirketi tarafından işletilen Öksüt Altın Madeni’nin altın döküm odasının korunması ile görevli taşeron bir özel güvenlik firmasında çalışan işçi, cıva ile zehirlenmelerine göz yumulduğunu anlattı. Balık sezonunun açılmasıyla; balık tüketiminin artığı bu günler de uzmanlar, balık zehirlemelerine karşı uyarıyor. Su ürünleri alırken nelere dikkat etmeli, zehirlenme belirtileri neler? Nedenleri çok iyi bilinen gıda zehirlenmesi şekillerini şu dört sınıfa ayırabiliriz: 1. Kimyasal zehirlerden ileri gelenzehirlenme, 2. Zehirli bitki veya hayvanlardan ileri gelen zehirlenme, 3. Bakteriler tarafından yapılan toksinlerden ileri gelen zehirlenme, 4. Protozoa, bağırsak kurtları ve nematodların sebep oldukları Merkür zehirlenmesi, bir kişinin civa ile sık temas etmesi halinde zamanla yavaş yavaş gelişir. Bununla birlikte, bazı durumlarda, civa zehirlenmesi hızlı bir şekilde gelir ve belirli bir olay ile ilişkilidir. Ani zehirlenme belirtilerinin aniden ortaya çıkması durumunda, doktor veya zehir kontrolünü çağırması gerekir. Zehirlenme sindirim, solunum ve cilt olmak üzere üç farklı şekilde gerçekleşir. Sindirim yoluyla gerçekleşen zehirlenmelerde genel olarak belirtiler, bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishal şeklinde görülür. Toksik maddenin solunmasıyla oluşan zehirlenmelerde, nefes darlığı, baş ağrısı, cilt kızarıklığı, morarma Aşırıalkol kullanımından veya çeşitli nedenlerden dolayı oluşabilecek alkol zehirlenmesinin belirtileri nelerdir? Alkol zehirlenmesine ne iyi gelir? 20The soul is neither born nor dies; it has neither been doÊar ne de because ólúr; ne yaratılmıËtır de yaratılanor Ruh will ne it be created, it is unbornneand eternal. caktır, Ôúnkú o doÊumsuzdur ve ebedÅdir. O hep genÔtir, ama It is ever-youthful, yet ancient. It is not destroyed when kadimdir. b9nZ2kx. Mantar zehirlenmesi ile karşılaşıldığında yapılması gerekenler ve zehirlenmenin belirtileri hakkında sizleri bilgilendirmek için hazırladık. Buyrun! Mantar Zehirlenmesi Neden Olur? Mantar zehirlenmesi mantarların marketten alınması veya doğal ortamlarından toplanması ile içerisinde bulunan zehirli maddelerin insan vücuduna bulaşması ile zehirlenme oluşmaktadır. Bilinçsiz şekilde tüketilen mantarlar zehirlenmeye neden olmaktadır. Bazı mevsimlerde toplanan mantarlar büyük oranda zehirlidir ve bu zamanlara dikkat etmeden tüketilen mantarlar zehirlenmeye neden olmaktadır. İyi yıkanmayan mantarlar üzerinde bulunan mikroorganizmalar dolayısıyla zehirlenmeye sebebiyet vermektedir. Zehirli mi, sağlıklı bir mantar mı ayırt edilemeyen ve her mantar bilinçsiz şekilde tüketildiğinde mantar zehirlenmesine neden olmaktadır. Mantar Zehirlenmesinin Belirtileri Nelerdir? Mantar zehirlenmesi görülen kişilerde genellikle bir sersemlik hali bulunur. Mantar zehirlenmesinin bir başka belirtisi de aşırı derecede uykuya meyil durumu görülür. Mantardan zehirlenen kişilerde en sık rastlanan durum ise tansiyon birden düşer. Mantar zehirlenmesinin en belirgin olan belirtisi ise kişi bulanık görmeye başlar. Yüz ve boyunda kızarmalar aynı şekilde mantar zehirlenmesi sonucunda görülen belirtiler denir. Zehirlenme yaşayan kişilerde nabızda hızlı bir artış görülmeye başlar. Bu kişiler de aynı zamanda ağza bir metal tadı gelmeye başlar ve bu kişiye rahatsızlık verir. Mantardan zehirlenen kişilerin neredeyse hepsinde görülen bir belirti de mide bulantısı ve beraberinde kusma hissi oluşmaya başlar. Bazı kişilerde de mantar zehirlenmesi sonucunda terleme durumu görülmeye başlanır. Mantar Zehirlenmesi Nasıl Anlaşılır? Zehirlenme görülen kişilerde genellikle zehirlenen mantarın türüne göre değişiklik gösterse de ortalama olarak 2 veya 6 saat içerisinde belirtileri ortaya çıkmaktadır. İlk iki saatin içerisinde genellikle mantar zehirlenmesi görülen kişilerde aşırı derecede bir sersemleme ve uykuya meyilli hali meydana gelmektedir. Mantar zehirlenmesi olan kişilerin zehirlendiğini genellikle boyunda ve yüzde aşırı derecede bir kızarma meydana geldiğinde anlaşılmaktadır. Bununla birlikte bazı mantarların tüketilmesinde ortaya çıkan zehirlenme neticesinde hızlı bir kalp çarpıntısı ve ateş görülmektedir. Bu belirtilerin ardından kişide bir zehirlenme türünün açığa çıktığı anlaşılmaktadır. Bu zehirlenme sonucunda ortaya çıkan belirtiler gözlemlendikten sonra en yakın sağlık kuruluşuna başvurduğumuzda bir mantar zehirlenmesinin meydana geldiğini anlayabiliriz. Mantar Zehirlenmesi Tedavisi Nasıl Olur? Mantar zehirlenmesi tedavisi için ilk olarak zehirlenme görülen kişilerin göstermiş olduğu belirtileri en yakın sağlık kuruluşuna başvurmak kaydıyla doktora anlatmanız gerekmektedir. Ardından zehirlenme görülen kişilerin ilk olarak tedavi öncesinde gerekli tahlillere başlanır. Zehirlenme görülen kişilerin genellikle vücutları aşırı derecede sıvı kaybına uğrar. Sıvı kaybı dengesi sağlanmakla birlikte hasta gözlem altında tutulur. Zehirlenmenin şiddetine göre değişiklik gösterse de genellikle zehirlenme görünen kişinin midesi yıkanmakla birlikte serum uygulanır. Bunun ardından doktorunuz sizin için en uygun tedavi yöntemini uygulayacaktır. Zehirlenmenin ardından sizler ilk olarak bu zehirlenmenin ölümle sonuçlanmaması için belirtiler görüldüğü anda doktora başvurmanız gerekmektedir. Mantar Zehirlenmesinden Korunmak İçin Neler Yapılmalıdır? Mantar zehirlenmesinden korunabilmek için ilk olarak almış olduğumuz mantarın son kullanma tarihine dikkat etmemiz gerekmektedir. Mantar kaynaklı zehirlenmelerin genellikle ölümle sonuçlanma oranı yüksek olduğu için almış olduğumuz mantarların bandrolü bizler için oldukça önemlidir. Mantar çeşitleri arasında da genellikle kültür mantarı olan mantarı tercih etmemiz gerekir. Eğer mantarı kendimiz topluyorsak da mantardan anlayan ve zehirli olmadığını kesin olarak bilen bir bireyden yardım alarak mantar toplamalıyız. Zehirli mi yoksa zehirsiz bir mantar mı ayırt edemiyorsak bu mantarı tüketmemiz gerekir. Zehirlenmeden korunmak için ilk olarak yapmamız gereken ve en önemli şey aynı zamanda toplamış olduğumuz veya almış olduğumuz mantarları sirkeli ve tuzlu su ile iyice yıkamalıyız veya kaynatmalıyız. Genellikle renkli mantarlar zehirli olmaktadır ve bu mantarları tüketmemeye özen göstermeliyiz. Mantar Zehirlenmelerinde Ne Yapmak Gerekir? Mantar zehirlenmeleri genellikle kötü sonuçlar doğuran bir olay olduğu için ilk olarak zehirlenme durumunda bir doktora başvurmamız gerekmektedir. Mantar nedeniyle zehirlenmenin belirtisi gösteren kişileri hiç bekletmeden hastaneye götürürsek erken teşhis dolayısıyla ölümcül bir sonuç doğurmadan da kurtulabilir. Aynı zamanda tedavisi yapılan hasta için ve doğru tedavinin uygulanması için tüketilen mantarı doktorunuza mutlaka göstermeniz gerekir. Mantar kaynaklı zehirlenme durumunda mutlaka zehirlenen kişinin midesinin yıkanması gereklidir. Aynı zamanda mantar zehirlenmesi görülen kişilerin vücutları aşırı derecede su kaybeder bu durumda vücudun su dengesinin mutlaka sağlanması gerekmektedir. Sık Sorulan Sorular Kültür Mantarı Zehirler Mi? Bakıldığı zaman kültürü mantarı zehirleyecek bir mantar türü değildir. Fakat kültür mantarının büyümüş olduğu yerlerde bulunan bir takım mikroorganizmalar ile temas haline geçtiğinde bu mikroorganizmalar mantara bulaşabilir. Mantara bulaşan bu mikroorganizmalar da mantarı çiğ olarak yediğimizde ancak çok hafif bir şekilde mide bağırsak şikayetlerine yol açabilir. Bunun dışında herhangi bir zehirleme durumu görülmez. Pişmiş Mantar Zehirler Mi? Pişmiş mantar üzerinde herhangi bir zehirleyici madde bulunmaz ve pişirilen mantardaki zehir kaybolur. Mantarların yetişmiş oldukları ortamlarda mantara bulaşmış olan mikroorganizmalardan kurtulmak için de sirkeli ve tuzlu suda kaynatarak pişirme işlemini yaptığımızdayız mantarda bulunan zehir kaybolur. Zehirli Mantar Nasıl Belli Olur? Bir Mantarın zehirli olup olmadığını anlamak için o mantarı kopardığımızda iç tarafında mavi renge dönme başlar. Aynı zamanda zehirli mantar pişirirken kendini belli eder. Bazı durumlarda zehirli mantarlar anlaşılması için gümüş kaşık yardımı ile pişirdiğimizde gümüş kaşığı zehirli mantar karartır. Aynı zamanda zehirli mantarın tadı da kendisini belli eder ve zehirli olduğu anlaşılır. Mantar Zehirlenmesi Öldürür Mü? Zehirlenmenin görüldüğü durumlarda ve oldukça bilinçsiz bir şekilde tüketilen mantarlar zehirlenmeye neden olduktan sonra bazı durumlarda ölüm durumları görülmektedir. Mantardaki zehire göre veya tüketim oranına göre mantarın vücuda vermiş olduğu zarar değişiklik gösterebilir. Fakat bazı durumlarda mantarlar ölümle sonuçlanmaktadır. Gıda zehirlenmesi, kontamine yiyeceklerin yenilmesi sonucu oluşan bir sağlık durumudur. Genellikle sağlıksız yiyeceklerden vücudumuza geçen bakteriler veya parazitler nedeniyle oluşur. Besinlerin hijyenik olmayan ortamlarda hazırlanması, hijyenik olmayan üretim veya işlenmesi yiyeceklerin kontamine olmasına neden olabilir. Bu duruma en sık neden olan patojenler, Salmonella ve Zehirlenmeye neden olan ne olursa olsun, bu durumun neden olduğu komplikasyonlar kişiyi zayıf bırakabilir ve iştahsızlığa neden olabilir. Gıda zehirlenmesi belirtilerinden bazıları ishal, mide ağrıları, şiddetli kusma, baş ağrısı, ateş ve halsizliktir. Midenizin dinlenmesini sağlayan ve hastalık sırasında vücudunuza bazı temel besin değerlerini sağlayan gıdaları tüketmek şarttır. Gıda Zehirlenmesi Sonrasında Yemeniz Öneriler Besinler Bol Sıvı Alımı Gıda zehirlenmesinin en önemli belirtilerinden biri, genellikle kusma nöbetleri sonrası belirgin hale gelen dehidratasyon vücudun susuz kalmasıdur. Vücut sık sık kusma nedeniyle su ve besin değerlerini kaybetme eğilimindedir. Böylece gittikçe susuz kalır. Bu nedenle mideyi yatıştırmak için bol sulu meyveli buz parçacıkları yemek, bu rahatsızlığa iyi gelir. Ağızda gelişmekte olan herhangi bir kötü tadı önlemek için, soğuk su veya meyve suyundan küçük yudumlar almaya çalışın. Bu kötü tat, enfeksiyon ve hastalıklara karşı kendini savunmak için çalışan kendi bağışıklık sistemimizin reaksiyonunun yanı sıra; vücuttaki patojenler tarafından serbest bırakılan toksinlerin bir sonucudur. Bu hastalık sırasında bir şey yemek ve içmeyi neredeyse imkansız kılan kötü bir tattır. Bu nedenle yavaş yavaş dehidratasyon ile başa çıkmak için taze hindistan cevizi suyu, taze limon suyu ile tuz ve şeker çözeltisi karışımı gibi tatlı içecekler deneyebilirsiniz. Gazlı içeceklerden kaçının bunların yerine bol su veya enerji verecek içecekler tercih edin. Bol bol su ve taze sıkılmış meyve suları içmeyi tercih edin ve kahve gibi vücudu daha da susuz bırakacak içeceklerden kaçının. Hafif Yiyecekler Hasta olmanızdan bir kaç saat veya bir gün sonra muz, elma, armut ya da papaya gibi taze meyveler küçük porsiyonlar halinde yemeye başlayabilirsiniz. Mideye bazı besin değerleri sağlamak amacıyla da, baklagiller ile birlikte pişirebileceğiniz haşlanmış pirinç yemeyi deneyebilirsiniz. Tost, çörek ve galeta gibi hafif gıdalar da yiyebilirsiniz. Eğer aç hissetmeye başladıysanız biraz tavuk suyuna çorba ya da çok hafif bir et suyuna çorba içebilirsiniz. Tavuk suyu çorbası beslenme açısından çok zengindir ve kendi tıbbi özellikleri vardır. Oldukça büyük bir ölçüde midenin yatışmasına ve sindirimine yardımcı olan nane ya da tarçın gibi taze otları çorbanıza ekleyin. Mide için henüz sindirmesi çok zor olacak ağır gıdalar ve yağlardan kaçının. Bu kural yoğurt hariç diğer süt ve süt ürünleri için de geçerlidir. Yoğurt oldukça hafif ve sağlık için çok faydalıdır özellikle mide sorunları yaşayanlar için birebirdir. Haşlanmış Sebzeler Aç kalmamak çok önemlidir. Gerekli besin ögelerini gerekli miktarda almak için sağlıklı besinler seçmek çok önemlidir. Bu nedenle bu hastalık döneminde haşlanmış sebzeler yemeniz çok faydalıdır. Sadece bazı sebzeleri haşlayıp çok fazla baharat eklemeden gerekli çeşnileri ekleyerek sağlıklı bir yemek yapabilirsiniz. Haşlanmış sebzelere tat vermek için zeytinyağı gibi yağlar besleyici kullanın. Bu şekilde hazırlanan bir yemek istemezseniz, sebzeleri fırında da pişirebilirsiniz. Bu hastalıktan kaçınmanın tek yolu size hijyenik görünmeyen restoran ve yiyeceklerden kaçınmaktır. Yemeklerinizi evde pişirmek böylece kullandığınız malzemelerin temizliğinden emin olmak, etlerin aceleyle değil güzelce pişirildiğinden emin olmak bu konuda yapabileceğiniz en önemli şeydir. Her yemekten önce ellerinizi yıkayın ve her zaman gıda kutularını kontrol edin. Kabarık bir görünen veya kapağını açarken kötü kokulu olan kutuları attığınızdan emin olun. Giriş08 Kasım 2017 0831 Güncelleme10 Ağustos 2022 Zehirlenme belirtileri ve zehirlenmeye ne iyi gelir? Tedavisi Zehirlenme, gıda alımı yoluyla yani besin zehirlenmesi olarak, zehirli maddenin teneffüs edilmesi veya zehirli madde ile temas yoluyla gerçekleşebilir. Zehirlenme belirtileri ve zehirlenmeye ne iyi gelir? İşte ayrıntılar... Zehir, vücuda zararlı olan herhangi bir maddedir. Zehir, kişinin bedenine çeşitli yollarla girebilir. Zehirlenme, gıda alımı yoluyla yani besin zehirlenmesi olarak, zehirli maddenin teneffüs edilmesi veya zehirli madde ile temas yoluyla gerçekleşebilir. İlaç zehirlenmesi, gıda zehirlenmesi, şofben zehirlenmesi, çamaşır suyu zehirlenmesi, mantar zehirlenmesi, soba zehirlenmesi, alkol zehirlenmesi, civa zehirlenmesi,tuz ruhu zehirlenmesi, süt zehirlenmesi, tavuktan zehirlenme, deterjan zehirlenmesi, balık zehirlenmesi gibi pek çok zehirlenme türü vardır. Zehirlenme belirtileri zehirlenmenin çeşidine göre değişir. Zehirlenmede sıklıkla karşılaşılan belirtiler şunlardır; Haberin devamı için tıklayınız>>> Okunma Sayısı 925Bilimsel araştırmalar en büyük ve tek çevresel sağlık riski olan hava kirliliğinin doğurganlık, doğum ve çocuklar üzerine olumsuz etkileri olduğunu göstermektedir. Bu durumdan en fazla etkilenenler ise çocuklardır. Havaya karışan kurşun ve diğer toksik ağır metallerin oranı hava kirliliğiyle birlikte artış Zehirlenmesi Nasıl Olur?Kurşun Zehirlenmesinin Çocuklar Üzerindeki Etkisi Kurşun Zehirlenmesi Çocuklar Üzerinde Kalıcı Hasarlara Neden OlabilirKurşun Zehirlenmesi Sebebiyle Oluşan Nörolojik KayıplarKurşun Zehirlenmesinin Önüne Nasıl Geçebiliriz?Kurşun Zehirlenmesi Nasıl Olur?Ağır metaller vücuda ağız, solunum ve deri yoluyla alınır. En fazla toksik etki gösteren ağır metallerin başında ise civa, kurşun, kadmiyum ve bakır insan sağlığını tehdit eden en önemli ağır metallerdendir. Uzun süreli maruz kalınması halinde kurşun vücutta depolanır ve kurşun toksisitesindeki ana hedef, hem erişkinlerde hem de çocuklarda sinir Zehirlenmesinin Çocuklar Üzerindeki Etkisi Dünyada, endüstrileşmiş toplumlarda kurşuna maruz kalmak çocuk sağlığı için önemli bir tehdittir. Çocuklukta kurşuna maruziyette kurşunlu boyalar ve kurşunlu benzin önemli kaynaklardandır. Kurşunun sindirim sisteminden emilimi yaşla değişir; erişkinlerde ağızdan alınan kurşunun %10’u emilirken, çocuklarda bu oran % 40’tır. Çocuklarda sinir sistemi sürekli gelişim sürecinde olduğundan, çocuklar kurşun zehirlenmesine daha Zehirlenmesi Çocuklar Üzerinde Kalıcı Hasarlara Neden OlabilirKurşun zehirlenmesi tanısı koymak oldukça zordur. Çocuklarda belirti vermeyen kurşun zehirlenmesi, düşük kurşun düzeylerinde birçok gizli nörolojik hasara neden olabilir. Düşük dozda, uzun süre kurşuna maruz kalınması sonucu vücutta biriken kurşun, küçük çocukların sağlığını geri dönüşü olmayacak şekilde etkiler özellikle sinir sisteminde görülür. Yaşamın ilk 2 yılında sinir sisteminde kurşunun zararlı etkilerinin duyarlılığı artar, maksimum duyarlılık 2 yaş civarındadır. Birçok çalışma, erken gelişim sırasında düşük doz kurşun maruziyetinin, geç çocukluk çağında nörodavranışsal kayıplarla sonuçlandığını Zehirlenmesi Sebebiyle Oluşan Nörolojik KayıplarIQ skorlarında azalma,Zayıf akademik başarı,Entelektüel kayıplar,Saldırgan ve anti sosyal davranışlar,Öğrenme sorunları,İşitme azlığı şeklinde olabilir ve kandaki kurşun düzeyinin 10 µg/d üzerine çıkmasıyla nörolojik kayıplar Zehirlenmesinin Önüne Nasıl Geçebiliriz?Çocuklarda kurşun bazlı boya ve kurşunla kontamine olmuş tozlar kurşun zehirlenmesinin en sık rastlanan iki nedenini oluşturur. Çocuk ve yetişkinlerde daha fazla kurşuna maruz kalmaktan kaçınmak, asıl vücutta taşınma mekanizması kalsiyum ile yarıştığı için, diyette kalsiyum içeriğinin azlığı kurşun emilimini artırır. Demir eksikliği gastrointestinal sistemden kurşun absorbsiyonunu artırır. Bu besinsel eksikliğin varlığı kurşun intoksikasyonunun gelişmesine katkıda bulunabilir. Bu yüzden, demir eksikliğinin tedavi edilmesi gerekmektedir. Uygun miktarda kalsiyum, çinko ve protein alınması aynı şekilde kurşun emilimini yazı Prof. Dr. Hasan Bayram tarafından hazırlanmıştır. Kurşun zehirlenmesi şikayetleriniz için Göğüs Hastalıkları Bölümü ile iletişime NameKurşun Zehirlenmesi Koç Üniversitesi HastanesiDescriptionKurşun zehirlenmesi ve kurşun zehirlenmesinin yetişkinler ve çocuklar üzerindeki etkileri hakkında bilgi almak için sayfamızı ziyaret NameKoç Üniversitesi HastanesiPublisher Logo Hayvanlarda Zehirlenmeler, Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Hayvanlarda zehirlenmeler, belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında bilinmesi gerekenleri aşağıdaki gibi sıralamaya çalıştık. Ruminantlarda zehirlenme olguları sık gözlenir. Tanıda anamnez, beslenme ve çevre şartları, klinik ve otopsi bulguları ile zehirli madde analizleri birlikte değerlendirilmelidir. Zehir bilindiğinde veya kuvvetli şüphe olduğunda ilk olarak spesifik antidot ve semptomatik tedavi Zehirlenmeler Kurşun Zehirlenmesi ve Belirtileri Hayvanlarda zehirlenmeler, belirtileri ve tedavi yöntemleri içerisinde kurşun zehirlenmesi, özellikle endüstri bölgelerinde görülebilmektedir. Ayrıca, yoğun çevre kirlenmesi sorunları ile karşı karşıya bulunan bölgelerde sığırlar için önemli bir problemdir. Özellikle meraların yakınında ağır sanayi tesislerinin bulunması, hayvanların çöplüklerde otlamaları büyük sıkıntılar yaratabilir. Ayrıca, trafik yükü çok fazla olan yolların kenarlarında meraların su baskınına uğraması da problem kaynakları arasındadır. Bununla birlikte çöplerin çeşitli yollarla meralara dağılması veya yer altında gömülü çöplerden kaynaklanan sızıntılar da büyük problem kaynağıdır. Bir sığırın 1 kg. canlı ağırlık için günde 6-7 mg miktarında kurşun alması veya rasyonun içinde 100-200 ppm. Kurşunun bulunması halinde belirsiz bir zaman sonra kronik kurşun zehirlenmesi ortaya çıkar. Akut zehirlenme olaylarında, akut toksik dozdaki kurşunun alınmasından 12-24 saat sonra belirtiler ortaya çıkar. Ve hayvan bir iki gün içinde ölür. Daha çok buzağılarda görülür. Akut zehirlenmelerde sığır, koyun ve keçilerde aniden beliren sürekli böğürmeler ve şiddetli karın sancıları ilk görülen belirtilerdir. Laktasyondaki hayvan sütten kesilir, geviş getirme azalır. İşeme ağrılı ve sık yapılır. Sığırlar kuduza benzer belirtiler gösterir. Sürekli uyarı halindedir. Kas spazmları ve tetani durumları ilk belirtilerle başlayıp ölüme kadar şiddet ve sıklığını artırarak sürdürür. Kurşun zehirlenmesi, kuduz, yalancı kuduz, serebrokortikal nekroz, tetanoz, mantar zehirlenmeleri ile karıştırılabilir. Arsenik Zehirlenmesi ve Belirtileri Sodyum arsenit, potasyum arsenit, sodyum arsenilat gibi birçok organik ya da anorganik arsenik bileşiği tarımda yabani ot mücadelesinde kullanılmaktadır. Yeni ilaçlanmış tarlaya hayvanların girmesi halinde zehirlenme olayları ortaya çıkabilir. Hayvanlarda zehirlenmeler, belirtileri ve tedavi yöntemleri içerisinde arsenikle zehirlenmelerde şunlar görülür. Sancı, huzursuzluk, inleme, diş gıcırtısı, bitkinlik, salya akıntısı, solunum güçlüğü, ishal. İleri dönemlerde dehidrasyon su kaybı, depresyon ve koma görülür. Teşhiste civa zehirlenmesi, kuşun zehirlenmesi, salmonellosis ile karışabilir. Akut zehirlenmelerde idrarda, rumen içeriğinde, kronik zehirlenmelerde, kıllarda arsenik tayini yapılabilirse teşhis kesinleşir. Tedavi Arsenik zehirlenmelerinde tavsiye edilecek antidotlar Sodyum tiyosülfat 15-30 gr, %15 solusyon halinde ilk doz olarak damar içi olarak verilir. Daha sonra dozlar 30-60 gr’a çıkartılır. Bunlar ağız yoluyla 6 saat aralıklarla verilir. Diğeri de dimerkaprol’dur. Hayvanlarda Zehirlenmeler Bakır Zehirlenmesi Bağ ve bahçelerde fungusit olarak kullanılan maddelere dikkat edilmelidir. “Bordo bulamacı” ve benzeri bakır preparatları ile ilaçlanmış yerlerde sığırların uzun süre otlamaları kronik bakır zehirlenmelerine yol açmaktadır. Akut zehirlenmelerde sancı, ishal, dehidrasyon, dolaşım şoku ve koma şekillenir. Biraz daha dayanıklı olabilenlerde, sindirim semptomlarına ek olarak, depresyon hali, kaslarda takatsizlik, hemoglobinüri ve sarılık şekillenir. Kronik bakır zehirlenmelere sığırlarda nadiren rastlanmaktadır. Karaciğerde biriken bakır kritik bir düzeye yükseldiğinde, birdenbire hemolitik kriz şekillenir. Sarılık, hemoglobinüri, nabzın zayıflaması sonucu koma ve ölüm şekillenmektedir. Tedavi Akut bakır zehirlenmelerinde sindirim sistemi hızla boşaltılır. Süt, albumin ve benzeri müsilajlı ve sarıcı maddeler verilerek sindirim kanalı irkiltiye karşı korunur. Ve bakır albüminat oluşturarak zehirin daha fazla emilmesi önlenir. Emilen zehire de 3 mobilizan ve atılmayı hızlandırıcı madde olarak damar içi yolla sodyum tiyosülfat verilir. Hayvanlarda Zehirlenmeler Tuz Zehirlenmesi ve Belirtileri Hayvanlarda zehirlenmeler, belirtileri ve tedavi yöntemleri içerisinde Sodyum klorür, hayvanların yaşamı için gerekli olan mineral tuzların en başında yer almaktadır. Sığırların rasyonlarında normal olarak %1 dolayında tuz bulunması gereklidir. Aksi halde hayvanlar duvarları ve birbirlerini yalamak suretiyle tuz ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırlar. Fazla tuz verilmesi durumunda bol miktarda su içmek suretiyle tuzu atmaya çalışırlar. Dışkı birkaç gün sulu kıvamda olur. Günlük su miktarı artar Fazla miktarda tuz alan hayvanlar su içemedikleri taktirde, zehirlenme belirtileri ortaya çıkmaktadır. Kusmak ister gibi hareketler, sancı, dışkıda mukus miktarında artış görülür. Ayrıca, poliüri ve kanda hematokrit değerin artması yani kanın koyulaşması gibi belirtiler görülmektedir. Sağıtım Hayvana sık sık su içirilmelidir. Flor Zehirlenmesi Flor, dişlerin ve kemik dokusunun yapısına giren bir elementtir. Normal olarak, rasyonda 1-2 ppm civarında flor bulunması gereklidir. Sığırlar, rasyondaki floru 50 ppm seviyesine kadar olan kısmını rahatlıkla tolere edebilirler. Yemlerde ve içme sularındaki florun toksik olup olmaması flor bileşiğinin suda erirliği ile yakından ilgilidir. İçme sularında 10 ppm miktarına kadar flor nisbeten iyi tolere edilmektedir. Sularda 30 ppm, yemlerde 100 ppm civarında flor bulunması halinde birkaç ay içerisinde kronik flor zehirlenme belirtileri ortaya çıkmaya başlamaktadır. Hayvanın 1 kg canlı ağırlığı başına 1 mg miktarda flor alması, kronik flor zehirlenmesi için yeterli olmaktadır. Hayvanlarda zehirlenmeler, belirtileri ve tedavi yöntemleri içerisinde Akut flor zehirlenmesi ender rastlanılan bir olaydır. Pratikte asıl önemli olan, kronik flor zehirlenmesidir. Volkanik patlamalar ve volkanik küller çevredeki meraları bulaştırırlar. Tarlalara gübre olarak atılan yada hayvan yemlerinde fosfor kaynağı olarak kullanılan yem katkı maddelerine dikkat edilmelidir. Özellikle de doğal fosfat kayalarından elde edilen süperfosfat gübreleri hayvanlarda flor zehirlenmesinin sebebi olabilir. Çünkü, fosfat kayalarının içinde %2-4 oranında flor bulunabilmektedir. Floru yeterince arındırılmadan yemlere katılan fosfatlar tehlike yaratabilmektedir. Patognez Flor bir doku zehiridir. Yem ve sularla alınan flor, midedeki asit ortamda hidroflorik asite dönüşerek sindirim mukozasını irkiltir. Florun en önemli zararı, kemik ve diş dokuları üzerinde gerçekleşmektedir. Vücut barsaklardan emdiği floru kemik ve dişlerde biriktirir, idrar ile yavaş yavaş atar. Bu birikim sırasında ekzostozlar, eklem deformasyonları ve diş dökülmeleri ortaya çıkar. Belirtileri Akut flor zehirlenmelerinde hastalık birden başlar. Muhtelif sinirsel bozukluklar ortaya çıkar ve hayvan birkaç saat içinde ölür. Kronik flor zehirlenmesinde ise, büyüme çağındaki hayvanlarda süt dişleri dökülür. Kalıcı dişlerde bozukluk, gelişme geriliği, eklemlerde deformasyonlar, uzun kemiklerde eğilmeler gibi belirtiler ortaya çıkar. Bu nedenle Çiğneme güçlüğü, tutuk yürüyüş ve topallık gibi semptomlara sık rastlanır. Sağıtım Akut flor zehirlenmelerinde, damar içi kalsiyum infuzyonları , kronik zehirlenmelerde ise, parenteral yollarla sık sık kalsiyum verilmelidir. Ayrıca, yemlere hayvan başına her gün 30 gr aluminyum sulfat eklenmesi önerilir. Hastalar, bulaşık meradan veya bölgeden hemen uzaklaştırılarak, başka bölgelerden getirilen yemlerle beslenmelidirler. GÜBRE ZEHİRLENMELERİ Nitrat Zehirlenmesi Sığırlar, tarımda gübre olarak kullanılan nitratları tüketebilmektedirler. Gübrelerin depolandığı yerlere girerek yanlışlıkla gübreyi yiyen sığırlarda akut zehirlenme belirtileri ortaya çıkmaktadır. Hayvanlarda zehirlenmeler, belirtileri ve tedavi yöntemleri içerisinde en önemli olan zehirlenme şekli kronik nitrat zehirlenmeleridir. Bu özellikteki olayların çoğu gizli seyrettiği için fazla dikkate alınmamaktadır. Kronik nitrat ziherlenmelerinin sebebi, rasyonun içinde bulunan yem maddelerinin yapısında fazla miktarda nitrat bulunmasıdır. Veya içme sularının nitrat ve nitritler bakımından zengin olmasıdır. Nitrat bakımından zengin olan başlıca bitkiler şunlardır. Yulaf samanı, arpa samanı, buğday samanı, sudan otu, pancar yaprağı, pancar posası. Ayrıca, hardal, geven, sorgum, darı, süpürge otu ve benzeri bitkilerdir. Tarımda yabani ot mücadelesinde kullanılan herbisit ilaçları da bitkilerin topraktaki nitratlardan daha fazla yararlanmasını sağlar. Herbisit kullanılan tarım arazisinden hasat edilen yem maddelerinde nitrat miktarı daha yüksek olmaktadır. Yem ham maddelerinin depolanma biciminin de nitrat miktarı üzerine etkisi olabilmektedir. Örneğin silajdaki anaerobik fermentasyon şartlarında, bakteriler nitratların önemli bir bölümünü fermentatif yolla redükte ederek, nitrit haline çevirirler. Yani silaj yemleri kuru yemlere göre daha az risk taşımaktadır. Belirtileri Akut nitrat ve nitrit zehirlenmelerinde ishal, sancı, hızlı solunum, solunum güçlüğü, sallantılı yürüyüş ve en sonunda koma görülmektedir. Kronik nitrat zehirlenmelerinde ise, solunum sistemi ile ilgili belirtiler dikkat çekmez. Bazı dokuların iyi beslenememesinden veya A vitamini noksanlığından ileri gelen belirtiler ön planda yer alır. Örneğin; sebebi bilinmeyen atipik sinirsel semptomlar gebe ineklerde yavru atma olayları fötüsün iyi gelişememesi buzağıların beklenenden daha küçük cüsseli doğmaları ve yeni doğan buzağılar arasında oldukça yüksek oranda konjenital anomaliler görülmesi gibi. Tedavi Akut nitrat – nitrit zehirlenmelerinde spesifik antidotu metilen mavisidir. Metilen mavisinin %1’lik solusyonundan 100 kg vücut ağırlığı için 20-60 cc miktarında damar içi yolla verilir. İlacın yarı ömrü 2 saattir. İkinci defa uygulama yapıldığında 6 saat kadar beklemek gerekir. Kronik nitrat zehirlenmelerinde meydana gelen lezyonla çoğunla dönüşümlü bozukluklardır. Rasyonun değiştirilmesi, nitrat bakımından zengin olduğu bilinen yem maddelerinden vazgeçilmesi veya onların rasyondaki oranlarının düşürülmesi gereklidir. Kalsiyum fosfor dengesiyle A vitaminin önemi çok büyüktür. Üre Zehirlenmesi Üre, protein olmayan azotlu madde olarak hayvan beslenmesinde fazla kullanılan bir maddedir. Ürenin hayvana tolere edebileceğinden fazla miktarda yedirilmesi. Veya üre beslemesine yeni başlayan işletmelerde alıştırma devresinde iken hayvana fazla miktarda üre verilmesi zehirlenmeye yol açmaktadır. Belirtileri Hayvanlarda zehirlenmeler, belirtileri ve tedavi yöntemleri içerisinde üre zehirlenmesi sonucu şunlar görülür. Titreme, sancı, huzursuzluk, yürümede zorluk, solunum sayısı artışı ve solunum güçlüğü görülür. Rumen sıvısı hafif alkalidir ve belirgin amonyak kokusu hissedilir. Tedavi Üre zehirlenmesinin spesifik antidotu sirke asiti veya sirkedir. 2-4 litre miktarında sirke birkaç misli su ile sulandırılarak içirilir. Rasyonda kolay fermente olabilir. Karbonhidrat miktarı arttırılır. Melas veya pekmez verilmesi yararlı olabilir. Hayvanlarda Zehirlenmeler ZEHİRLENMELER Yabancı ot mücadelesinde kullanılan herbisit ilaçların toksisitesi genellikle çok düşüktür. Ancak meraya veya kültür arazisine atılan ilacın miktarının yüsek olması ve zehirlenme riski önemli ölçüde artar. a. Tarımda Kullanılan Arsenik Herbisitler Sodyum arsenik ve arsenik trioksit; pamuk tarımında bitkinin yapraklarını dökerek makineyle hasat yapmak amacıyla kullanılır. Akut toksik doz 22-55 kg kadardır. Az miktarlarının uzun süre alınması ile kronik zehirlenme meydana gelir. Sancı, ishal ve dehidrasyon semptomlarıyla seyreder ve öldürücüdür. b. Dinitro Bileşiği Herbisitler Dinitrofenoller ve dinitrokrezol deri youl ile emilirler. Yeni ilaçlanmış tarlaya hayvanların girmesi halinde zehirlenme tehlikesi ortaya çıkabilir. Yüksek ateş, solunum güçlüğü, taşikardiaşırı kalp çarpması ve konvulzüyonla kasılmalarla seyreder. Bilenen bir tedavi şekli yoktur. Hasta serin ve gölgeli bir yere alınır. Parenteral yolla, glikoz infuzyonu ve ayrıca A vitamini takviyesi yapılır. Atropin sülfat ve klorpromazin takviyeleri de yapılabilir. c. Sodyum Klorat Herbisit olarak kullanılır. Sığırlar, Sodyum kloratı aynen tuz gibi yerler. Kaza eseri olarak bu ilacın hayvan tarafından yenilmesi veya yüksek dozda herbisit atılan tarlalarda hayvanların otlaması sonucu zehirlenme oluşur. Tedavide metilen mavisi verilir. Metilen mavisinin tuzlu su içerisinde verilmesi gerekmektedir. 2. PESTİSİTLERLE ZEHİRLENMELER a. Organik Klorlu İnsektisitlerle Zehirlenmeler Bu grup içinde yer alan insektisitlerin başlıcaları şunlardır DDT, Aldrin, Dieldrin, Heptakor, Metksiklor, Klordan, Lindan ve Endrin vb. dir. Bunlardan bazıları hayvanlarda dış parazitlere karşı insektisit ilaç olarak kullanılmakta idi. Ancak yağ dokularında birikim yaparak besin kirlenmesi ve çevre sorunlarına karşı yol açtıkları için bunların kullanımı yasaklanmıştır. Belirtileri Hayvanlar önce korkak ve ürkektir. Sese, dokunmaya ve ışığa karşı duyarlılık göstererek, irkilme ve sıçrama hareketleri yaparlar. Konvulsiyonlar Kasılmalar nöbetler şeklinde devam eder. Eğer aldıkları zehir azsa nöbetler ve belirtiler azalır. Fakat günler geçmiş olsa da hayvanın sese ve dokunmaya karşı tepkileri fazladır. Tedavi Spesifik bir antidotu yoktur. Merkezi sinir sistemi üzerine uyarıcı etkilerini ortadan kaldırmak amacıyla, hipnotik ve sedatif etkili ilaçların kullanılması tavsiye edilir. Karaciğer hasarının önlenmesi için damar içi yolla kalsiyum glukonok ve kalsiyum boroglikonat veya glikoz tuzlu su çözeltilerinin verilmesi çok yararlıdır. Biryandan çarpıntıların önlenmesine çalışılırken diğer yandan da insektisitin vücuttan uzaklaştırılmasına yönelik uygulamalar yapılır. Şöyle ki, deri yoluyla meydana gelen bulaşma veya maruziyet halinde ilaçlı kısımlar tazyikli suyla yıkanır. Ağızdan olan zehirlenmelerde tuzlu sürgütlerle sodyum sulfat, magnezyum sulfat… vb. sindirim kanalı boşaltılır. b. Organik Fosforlu İnsektisitler ve Karbamatlarla Zehirlenmeler Tarımda bitki zararlılarına karşı ve hayvancılıkta dış parazitlere karşı kullanılan birçok organik forsforlu insektisit bileşik vardır. Örneğin, malathion, triklorfon, ronnel, ruelen ve diğerleri tanınmaktadır. Karbamatlardan tanınmış pestisit karbaril’dir. Tarımda kullanıldığı gibi, serpme toz halinde hayvanlarda dış parazit mücadelesinde geniş çapta kullanılmaktadır. Belirtileri Hayvanlarda zehirlenmeler, belirtileri ve tedavi yöntemleri içerisinde ilk dikkati çeken semptomlar muskarinik semptomlardır. Solunum sayısı artar, şiddetli dispne vardır. Ağızdan köpüklü salya akar, hayvan ağzını açıp dilini öne doğru uzatmak sureti ile nefes almaya çalışır. Akciğer heperemisi ve akciğer ödemi semptomları da görülür. Sonra gelç şekillenmektedir. Tedavi Sığır sürüsü zehirli bölgeden derhal uzaklaştırılır. Zehirlenme semptomları gösteren hayvan, nisbeten serin bir yere alınır . Zehir deri yolu ile alındı ise, vücut ılık sabunlu sularla yıkanır. Aksfeksi için atropin sulhfat uygulamasına geçilmelidir. Kas seyirmeleri, spazm ve sertliği ile felç şekillenmişse oksim bileşekleriyle önlenebilir. c. Rodendisitlerle Zehirlenmeler Fare mücadelesi amacıyla tarla ve ambarlara atılan fare zehirleri, bir çeşit yem niteliği de taşımaktadırlar. Bu nedenle, kaza eseri olarak sığırlar tarafından da yenilebilirler. Başlıca fare zehirleri şunlardır Sodyum Floroasetat, K vitamini antagonisti rodentisitler, Ada soğanı glikozitler vb. BİTKİSEL ZEHİRLENMELER MANTAR TOKSİNLERİ Yem maddelerinin usulune uygun şekilde depolanmaması, Biçilen ot ve diğer kaba yemlerin yağmur altında kalması, Yaş yemlerin iyi kurutulmadan depolanması %14’den yukarı rutubet içermesi, Depo ve siloların havalandırılmaması, Yem kitlesinin yığılı vaziyette aylarca bekletilmesi, aktarılmaması, ıslatılarak tavlanan yemlerin ahırda saatlerce bekletilmesi vs gibi nedenlerle yem maddeleri üzerinde çok miktarda küf mantarı üremektedir. Sığırlarda aflatoksikozis bunların başlıcaları; A. flavus, A. parasiticus ve A. puberulum dur. Bu mantarlar, özellikle yer fıstığı ve benzeri kök bitkilerde ve kötü şartlarda depolanan hububatta bol miktarda ürerler. Akut aflatoksikoziste fazla miktarda Aflatoksinin birden alınması halinde ortaya çıkar1 kg yemde 100 mikrogramdan yüksek miktarlardaki aflatoksin sığırlar için toksiktir. Akut olaylarda körlük; sallantılı yürüyüş; ataksi; koordinasyon bozuklukları; iştahsızlık; diş gıcırtısı; inleme; ishal gibi belirtiler görülür. Hastalığın ileri dönemlerinde felç ve koma hali, gebe ineklerde yavru atma olayları görülür. Kronik aflatoksikozis hastalıklara karşı direnci düşer. Klinik semptomlar ve otopsi bulguları spesifik değildir. Mantar toksinleri ile zehirlenmeler birçok hastalık ile karıştırılabilir. Mikotoksikosis’in tedavisi ve koruyucu önlemler Hayvanlarda zehirlenmeler, belirtileri ve tedavi yöntemleri içerisinde şüphe edilen yemin yedirilmesine son verilir. Dolayısıyla, Sürüler şüpheli meradan uzaklaştırılır. Semptomatik tedavide Damar içi yolla B1 vitamini, parenteral kalsiyum uygulamaları verilir. Damar içi veya peritonal yolla izotonik glukoz infuzyonu verilir. İshal ve dehidrasyonla seyreden olgularda elektrolit sıvılar verilir. Korunma Sığırları mantar toksinlerinin zararlarından korumak ve yem maddelerinin küflenerek sağlığa zararlı hale gelmesini önlemek için rutubet oranının %14’den fazla olmaması. Rutubet oranının %14’ün altına düşmeden depolanmaması. Kurutma sırasında yere ve sergene ince serilmesi, her gün karıştırılması veya alt üst edilmesi küflenmeyi önemli ölçüde önler.

civa zehirlenmesine ne iyi gelir