🦎 Hamilelikte Süt Ve Yoğurt Tüketimi

HamilelikteKalsiyum Tüketimi İçin Önerilerimiz; 2 su bardağı süt, 1 su bardağı yoğurt, 2 dilim beyaz peynir(60gr), 1 avuç badem veya fındık, 1 porsiyon (6-8 yemek kaşığı kuru baklagil yemeği veya sebze yemeği-özellikle ıspanak gibi) sebze yemeği veya kuru baklagil yemeği tüketmeniz gerekir. Öğledensonra atıştırmalık olarak yoğurt gibi süt ürünlerini tüketin. Daha dolgun bir kahvaltı için bir kase mısır gevreği ile süt alın. Az yağlı peynir, sandviçlere ve salatalara çok yakışır. 2. Nelerden Kaçınmalı Pastörize edilmemiş süt ve ondan yapılmış süt ürünlerinden kaçının. Hamilelikte ne kadar süt içilmeli derseniz, 3 su bardağı süt veyahut 3 su bardağı yoğurt size yaklaşık 750 mg. kalsiyum sağlar. Geri kalan 250 mg kalsiyumu da diğer tüketilen sebze, baklagil ve kuruyemişlerden aldığınızda alınması gereken 1000 mg’lık kalsiyumu almış olursunuz. Bu da gıda zehirlenmelerine, ciddi sağlık sorunlarına ya da düşük yapma riskine yol açabilir. Zararlı bakteriyel enfeksiyonlardan korunmak için pastörize süt tüketmeli, ayrıca tükettiğiniz peynir ve yoğurt gibi süt ürünlerinin de pastörize sütten yapıldığına emin olmalısınız. Çilekli Muzlu Yoğurt Dondurma. Malzemeler: 2 su bardağı yoğurt. Yarım su bardağı süt. 8-10 adet çilek. Bir büyük muz. 2 çay kaşığı limon. 1 tatlı kaşığı pudra şekeri. Tüm malzemeleri blendırdan geçirin ve pürüzsüz bir kıvama gelene kadar bu işleme devam edin. Buzdolabında 2-3 saat dondurun. Soğuk tüketin. HAMİLELİKTE her gün en az bir bardak süt, bir kase yoğurt ve peynir muhakkak tüketilmeli. Yumurta protein açısından oldukça zengin olduğundan haftanın en az 3 günü beslenme ÖnemliHususlar: Yoğurt kesinlikle diyet sağlıklı ektir. Ancak, dikkatli olmak gereken bazı noktalar vardır: Yoğurt size vitamin ve mineral normal dozunu sağlayan bir yağsız süt ürünüdür. Hamilelik gereksiz kilo katlanmak istemiyorsanız, ilave şeker veya şurup çok fazla olan yoğurt kaçının. l2IrUgN. KEMİK VE DİŞ SAĞLIĞI AÇIISNDAN OLDUKÇA ÖNEMLİSüt grubunda yer alan başlıca besinler; süt, yoğurt, kefir ve peynirdir. Süt grubu besinler; protein, kalsiyum ve B12 vitamini başta olmak üzere birçok besin öğesinin önemli kaynağıdır. Süt grubunda bulunan kalsiyumun diğer besinlerde bulunan kalsiyuma kıyasla insan vücudu tarafından daha iyi kullanıldığını biliyoruz. Kalsiyum, kemik-diş sağlığının devamı ve gençlik döneminde kemik mineral içeriğinin desteklenmesinde rol alan en önemli öğedir. Beslenmemizin temel kalsiyum kaynağını ise süt ve süt ürünleri DÖNEMİNDE BÜYÜME, YETİŞKİNLİK DÖNEMİNDE DOKU ONARIMINI SAĞLIYORSüt ve süt ürünlerinin içerdiği kaliteli protein her yaş grubunda vücudun çalışması; çocukluk döneminde büyüme, yetişkinlikte ise doku onarımının sağlanması için gereklidir. Bu grupta yer alan B vitaminleri ise, başta kırmızı kan hücreleri ve sinir hücreleri olmak üzere vücutta önemli işlevlere MİKTARINA DİKKAT!Süt ve süt ürünleri yağ içeriği yönünden de zengin bir grup. Doymuş yağ ve kolesterol ile birlikte yağda eriyen A vitaminini de içeriyorlar. Süt ürünün içerdiği yağ miktarı tercih edilen çeşide göre değişiyor; kaşar peynirinin yağ içeriğinin çok yüksek olduğunu görürken lor peynirinde çok daha düşük yağ miktarı görüyoruz. Dolayısıyla kişiler mevcut sağlık koşullarına göre tercih edecekleri süt grubu çeşidini beslenme ve diyet uzmanlarıyla birlikte değerlendirmeliler. Peynirlerin ise genel itibariyle tuz içeriğinin yüksek olduğunu tuz kısıtlaması yapması gereken bireylere hatırlatmakta fayda NE KADAR SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ TÜKETMELİYİZ?Tüketilmesi gereken miktar; yaş, cinsiyet ve fizyolojik duruma büyüme ve gelişme dönemi, gebelik ve emzirme dönemi, yaşlılık vb. göre değişiklik göstermektedir. Günlük tüketilmesi önerilen miktarlar 1- 3 yaş grubu çocuklarda 4 porsiyon, 4-6 yaş grubu çocuklarda 3-4 porsiyon, 7-9 yaş grubu çocuklarda 3 porsiyon, 10-18 yaş grubu çocuklarda 4 porsiyon, yetişkinlerde 3 porsiyon ve 65 yaş üzeri bireylerde 4 porsiyondur. Bunu bir örnekle açıklayacak olursak; günlük 4 porsiyon süt ve süt ürünü tüketmesi gereken 6 yaşında bir çocuk sabah kahvaltısında 1,5-2 dilim peynir 60 gr ve 1 bardak 200 ml süt, öğle veya akşam yemeğinde 3-4 kaşık 150-200 ml yoğurt, akşam uyumadan önce içeceği 1 bardak süt veya 1 bardak ayran/kefir 350 ml ile günlük ihtiyacını karşılayacaktır. Sizler de kendi yaş grubunuz ve ihtiyacınıza göre günlük süt ve süt ürünleri tüketiminizi yukarıda bahsettiğim örneğe benzeterek düzenleyebilirsiniz.MEYVELİ’ ETİKETİYLE SATILAN SÜT ÜRÜNLERE DİKKAT!Süt ve ürünleriyle ilgili önemli bir diğer nokta da dışarıdan hazır satın alınan “meyveli” etiketiyle satılan süt, yoğurt, kefir tercihleri. Sağlıklı bir seçim yaptığınızı düşünürken vücudunuza yüksek miktarda işlenmiş rafine şeker aldığınızı hatırlatır, bu ürünler yerine kendiniz taze mevsim meyveleri ekleyerek süt ve süt ürünlerini zenginleştirmenizi öneririm. 3. Aydan Sonra Beslenmeye Dikkat edilmesi GerekirGebeliğin 3. ayından sonra hormonlar normal seviyesine girerek düzelir. Bunun ile birlikte anne adayı hem fiziksel açıdan hem de psikolojik açıdan daha rahat bir sürece girer. 3. Ay itibari ile beslenme bebeğin sağlığı için çok daha önemli bir hal alır. Bebeğin sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi için annenin yeterli ve dengeli beslenmesi gerekiyor. Anne adayı, bebeğin zihinsel ve bedensel gelişimini en doğru şekilde tamamlayabilmesi için tüm besin gruplarından azar azar tüketmesi gerekir. Hamilelik sürecinde bebeğin büyümesi ve gelişmesi, annenin her gün beslenmiş olduğu besinlerin plasenta aracılığı ile fetusa geçilmesidir. Fetus Nasıl Beslenir? Fetus annenin depolarından besin ihtiyacını karşılar. Anne sürekli olarak enerjiye ihtiyaç duyar. Ancak gebeliğin 20. Haftasında enerji ihtiyacı daha çok artar. Hamilelik süreci boyunca anne adayında belli bir kilo artışı söz konusu olabilir. Bu kilo 11 ila 14 arasında değişkenlik gösterebiliyor. İlk Aylar Az Ama Sık Beslenme Anne adayına hamilelik öncesinde en az 3 ay boyunca folik asit takviyesi yapılması gerekir. Bunun yanı sıra anne adayı mide bulantıları yaşar. Bu yüzden yağsız, kokusuz ve baharatsız yiyecekler yemesi gerekir. Biraz atıştırmalık yemekler tüketilmesi mide bulantısını bastırabilir. Balık, yumurta, süt ve süt ürünleri tüketilmeli. Ancak bu kokulara karşı bir hassasiyet başlamışsa yeme konusunda kendisini zorlamasına gerek yoktur. 3. Aydan Sonra Beslenmeye Dikkat edilmesi Gerekir Gebeliğin 3. Ayından sonra hormonlar normal seviyesine girerek düzelir. Bunun ile birlikte anne adayı hem fiziksel açıdan hem de psikolojik açıdan daha rahat bir sürece girer. 3. Ay itibari ile beslenme bebeğin sağlığı için çok daha önemli bir hal alır. Gebeliğin bu sürecinde itibaren günlük en az 2200 kalori alınması gerekir. 3 ara öğünün atlanmadan kesinlikle yapılması gerekir. Öğünlerde meyve, sebze, yoğurt ve süt gibi kan şekerini dengeleyen besinlerin alınması gerekir. Süt Ve Süt Ürünlerinin Tüketimi Oldukça Önemlidir Hamilelik sürecinde günlük düzen içerisinde besin alınması gerekir. Her gün düzenli olarak en az bir bardak süt içilmesi gerekir. Süt sevmiyorsanız yoğurt ya da peyniri tüketebilirsiniz. Yumurta protein açısından oldukça zengin bir besin olduğu için, hamilelik sürecinde tüketilmesi faydalı olacaktır. Kırmızı Et Tüketimi Hamilelikte Son Derece Önemli Anne karnında bebeğin gelişimini tamamlayabilmesi için düzenli bir şekilde besin alması gerekir. Besinlerin içerisinde şu ürünler yer alır SütKırmızı etPeynirYoğurtBalıkCevizKayısı Gibi hem protein hem de karbonhidrat içerikli besinler homojen bir şekilde tüketilmesi gerekir. Kırmızı et bu konuda çok önemlidir. Yağ, fosfor, sodyum, kalsiyum, çinko ve demir gibi mineraller içerdiği için hamilelikte önemli besinler arasında yer alır. Hamilelikte Balık Tüketimi Önemlidir Omega 3 ve 6 yağ asitleri ile protein açısından son derece önemli bir besindir. Bebeğin beyin ve göz gelişimi için balığın tüketilmesi gerekir. Ancak bazı balıklarda civa oranı çok yüksek olduğu için tehlikeli olabiliyor. Bu yüzden haftada yalnızca 350 gram kadar balık tüketilmesi yeterli olacaktır. Gebelikte Peynir Tüketimi Konusunda Nelere Dikkat Etmeliyiz?Listeria ve semptomlarıGebelikte Peynir Tüketimi Faydaları Nelerdir?Hamilelikte Peynir Tüketimi Nasıl Olmalıdır?Hangi Peynir Yenmeli, Hangi Peynir Yenmemelidir?Gebelik Sürecinde Peynir Seçimlerinde Nelere Dikkat Edilmeli?Yenilmemesi Gereken Peynirlerden Yedim! Ne Yapmalıyım? Konu gebelik olduğunda yapılması ve yapılmaması gereken durumlar, yenilip yenilmemesi uygun görülen besinleri sıralamak mümkündür. Bebeğin sağlıklı şekilde gelişip dünyaya gelebilmesi için gebelik sürecinde oldukça dikkatli beslenmek gerekir. Sağlıklı beslenme anlayışını benimsemek, düzenli olarak su tüketmek gebelik sürecinde beslenmenin en temel kuralları arasında yer alır. Bu süreçte tüketimi konusunda dikkatli olunması gereken gıdalar arasında peynir de yerini alıyor. Gebelikte Peynir Tüketimi Konusunda Nelere Dikkat Etmeliyiz? Peynirin herkes için ne kadar faydalı olduğunu ve kahvaltıların vazgeçilmez besinleri arasında yer aldığını biliyoruz. Ayrıca gebelik döneminde çok önemli bir yeri olan kalsiyum mineralinin alımı için de peynir, gebelerin günlük beslenmesinde yer alması gereken bir besindir. Konu peynir olunca türlerine ve hangi sütten üretildiği konusu da önem arz etmektedir. Dikkat etmeniz gereken nokta peynirlerin hangi sütten üretildiği ve üretimi esnasında süte pastörizasyon ya da yüksek ısıl işlemin uygulanmış olmasıdır. Pastörize edilmemiş süt ve peynirler Listeria adı verilen bakterileri vücudunuza sokarak ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Pastörize bakterileri belli sıcaklığa kadar engelleyen bir işlem olduğu için mutlaka pastörize edilmiş süt ve süt ürünleri kullanmanız önerilir. Ayrıca gebelik döneminde hipertansiyon, ödem gibi sağlık sorunları yaşıyorsanız fazla tuzlu ve yağlı peynirler bu problemleri tetikleyebilir. Bu durumda az yağlı ve az tuzlu peynirleri tercih etmelisiniz. Beyaz peyniri tüketmeden önce bir süre suda bekletmek de fazla tuzu atmanızı sağlar. Küf oranları yüksek olan peynirler, vücudunuza zararlı bakterileri sokarak, düşüğe kadar yol açabilecek ciddi gebelik sorunlarını beraberinde getirebilir. Listeria ve semptomları Bakterilerin oluşturduğu ve vücuda zarar veren listeria bakterileri, gebelikte çok daha zarar verici düzeyde etki edebilir. Ayrıca hamile kişilerde vücut çok fazla enerji harcadığı ve bebek için de direnç gösterdiği için daha etkili hal alabilir. Bu bakteriyi içeren peynirin tüketimini takip eden 2-3 gün – 1 ay arasında bazı semptomlar ortaya çıkabilir. Soğuk algınlığı ile birlikte; mide bulantısı ve ateş gibi durumlar da meydana gelebilir. Bakteriler amniyotik sıvıyı etkileyerek düşük ve ölü doğumlara neden olabilir. Bu bakteriler kan dolaşımına girerek menenjit gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Enfekte olan bebeklerde erken doğum gerçekleşebilir. Bebekte kan enfeksiyonları, ateş ve cilt yaraları oluşabilir. Listerianın sadece peynirden değil çoğu alanda üreyebileceğini unutmayın ve dikkatli olun. Bulaşık süngerleri, tavuk, balık gibi şeylerin tüketimi ve kullanımında dikkatli olun. Et ürünlerini iyi pişirin ve sütünüzü iyi kaynattığınızdan emin olun. Yumuşak peynir yemek istiyorsanız tekrar kaynatarak tüketin. Dışarıdan geldiğinizde ellerini bol sabun ile yıkayın. Peynirlerin son tüketim tarihlerine bakarak pastörize süt ürünleri kullanmaya özen gösterin. Gebelikte Peynir Tüketimi Faydaları Nelerdir? Süt ve süt ürünlerinde bulunan kalsiyum ve proteinleri vücuda almak için peynir harika bir alternatiftir. Peynirlerde bulunan kalsiyum gebelik döneminde kemik ve dişlerin güçlenmesine katkı sağlar. D vitamininin oldukça önemli olduğu hamilelik sürecinde D vitamini bakımından zengin peynirler D vitamini ihtiyacınızı karşılamaktadır. Hamilelikte Peynir Tüketimi Nasıl Olmalıdır? Peynir tüketimini kapsayan en önemli konu süt ve süt ürünleridir. Peynir konusundaki hassasiyetin aynısını gebelik süresince süt ürünlerinde de göstermelisiniz. İçtiğiniz sütten yediğiniz yoğurda kadar, bütün ürünleri taze, iyi kaynamış ve pastörize oranı yüksek olarak seçmelisiniz. Doğal yoğurt ve süt içerken çok yağlı olmamasına özen göstermelisiniz. Peynir tüketiminde dikkat etmeniz gereken bir diğer nokta ise saklama koşullarıdır. Peyniri 2-4 derece arasında, buzdolabında muhafaza etmelisiniz. Ambalajı açılmış, güneş ışığına maruz kalmış veya sıcak ortamda beklemiş peynirlerden uzak durmalısınız. Hangi Peynir Yenmeli, Hangi Peynir Yenmemelidir? Rokfor, küflü tulum, keçi peyniri ve mavi damarlı peynirler, gebelikte yenmemesi gereken peynirler arasında yer alır. Küf bakterisi yüksek ve pastörize oranları düşük olan bu tür peynirler anne ve bebek sağlığı için tüketilmemesi gereken peynirler arasında yer alır. Güvenli olmayan peynirler şunlardır Kabuklu keçi peyniri Rokfor Beyaz peynir pastörize az Meksika peyniri İngiliz Blue Cheese peyniri İtalyan Gorgonzola peyniri Mavi damarlı Danimarka peyniri Küflü peynir çeşitleri tümü Güvenli olan peynirler şu şekildedir Gravyer Kaşar peyniri Mozzarella Krem peynir Süzme peynir Hellim Romano İtalyan peyniri Çökelek İsviçre peyniri İnek, keçi, koyun pastörize edilmiş ve iyi kaynatılmış Gebelikte doğal ürünler tüketmenin önemini herkes biliyor. Şarküteri ürünlerinde de doğal ve katkısız süt ve süt ürünleri tercih etmek oldukça önemlidir. Fakat elde yapılmış ve iyi kaynamamış ya da pastörize oranı düşük keçi ve inek peynirleri gebelikte dikkatli tüketilmesi gereken kategorilerde yer alıyor. Gebelik Sürecinde Peynir Seçimlerinde Nelere Dikkat Edilmeli? Bebek ve anne için son derece faydalı olan peynir, kalsiyum ve protein açısından oldukça önemlidir. Mutlaka tüketmeniz gereken besinler arasında yer alır. Pastörize oranı az ve bakteriye elverişli olan peynirlerin tüketilmemesi gerektiğinden bahsettik. Bu süreçte peynir seçimlerini nasıl yapmalısınız bir bakalım. Küflü peynirlerden mutlaka uzak durmalı ve pastörize oranlarına dikkat etmelisiniz. Doğal içerikli ürünlerin faydalı olduğunu bilerek kendinize köy peyniri seçimi yapabilirsiniz. Fakat iyi kaynamamış keçi ve inek sütü bakteriler bakımından oldukça sağlıksız bir durum alabilir. Doğal peynirleri şarküterilerden edinirken kaynama ve pastörize oranlarına dikkat etmelisiniz. Market alışverişlerinde alacağınız beyaz peynirler, son tüketim tarihi bakımından gecikmemiş ve tarihi yakın ürünler olmamalıdır. Yenilmemesi Gereken Peynirlerden Yedim! Ne Yapmalıyım? Yenilmesi tavsiye edilmeyen peynirleri yediniz ve endişelendiniz. Yapmanız gerekenler kendinizi gözlemlemektir. Küflü peynir ya da pastörize edilmemiş sütten elde edilmiş peynirler yediğinizi düşünüyorsanız birkaç gün kendinizi izleyin ve belirtiler varsa hemen doktorunuza görünün. Mide bulantısı, ateş, kusma, ishal ya da zehirlenme gibi durumlar gözlemliyorsanız hemen doktora gitmeniz gerekir. Bu durumlarda bazı bakteriler gribal enfeksiyonlara da yol açabileceği için bebeğin etkileneceği durumlarda söz konusu olabilir. Nadirde olsa bu durumlarda düşük, erken doğum ve enfeksiyonlara bağlı bebek ölümleri gerçekleşebilir. Gebelikte peynir tüketimi kalsiyum ihtiyacını karşılamak açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Fakat peynir tüketimi konusunda dikkati elden bırakmamanız gerekmektedir. Uzmanlara göre pastörizasyon işleminin uygulanması, UHT oranları, kaynama süresinin yeterli olması ve küf gibi mikroorganizma içermemesi tüketilecek peynirin seçiminde dikkat edilmesi gereken faktörlerdir. Bu faktörlere dikkat ettiğiniz sürece gebelik döneminde rahatlıkla peynir tüketebilirsiniz. Hamilelikte balık tüketimi hakkında detaylı bilgi edinmek için yazımızı ziyaret edebilirsiniz Değerli Ziyaretçilerimiz ve Anne Adaylarımız. Sizler tarafından tarafımıza bir çok soru gelmektedir. Özelden gönderdiğiniz mesajları hızlı takip edemiyoruz ve moderatörlerimiz göremiyor. Soru ve sorunlarınızı lütfen forum bölümünden bizlere iletin ki hem moderatörlerimiz hem de uzmanlarımız rahatlıkla takip edip cevaplayabilsin. ANNEMCE FORUMA GİTMEK İÇİN TIKLAYIN Yoğurt yemenin gerçek anlamda faydalarını saymakla bitiremeyiz. Özellikle hamilelikte yoğurdun, hem anne adayına hemde bebeğe bir çok faydası olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Gebelik, beslenmenize en fazla dikkat etmeniz gereken dönemlerden biridir. Bu yüzden hamileyseniz, besleyici değeri yüksek olan süt ve süt ürünlerini daha fazla tüketmeniz gerekiyor. Bu aşamada bazı anne adayları için cazip gelmeyen sütün yerine yoğurt en iyi alternatif olabilir. Uzmanlar, sütle hemen hemen aynı besin değerini içeren yoğurdun da hamilelik dönemindeki beslenmenin vazgeçilmezlerinden biri olduğuna dikkat çekiyor. Yoğurt, sofralarımızın vazgeçilmezlerindendir. Kimi zaman güzel bir yemeğin yanında yemeğe ayrı bir tat katar, kimi zamanda tek başına tüketilir. Ama nasıl yenirse yensin içeriği sayesinde diğer süt ürünlerinden ayrı bir yeri vardır. Çünkü yoğurdun yararları gerçekten saymakla bitmeyecek kadar çok. Bu yüzden de yaşamın her döneminde, özellikle de hamilelik döneminde bolca tüketilmesi gerekiyor. Öncelikle yoğurt, besin içeriği açısından en önemli protein ve kalsiyum kaynaklarından biri. Anne karnında gelişmekte olan fetüsün, kemik, diş köklerinin oluşması ve büyümesi için gerekli olan kalsiyumu bolca içeriyor. Hamilelik döneminde, yeterince kalsiyum almazsanız, kaybedecek olan yalnızca bebeğiniz değildir. Sizin için de kalsiyum tüketimi çok büyük önem taşıyor. Çünkü anneden bebeğe kemik ve kafa gelişimi için sürekli bir kalsiyum akışı oluyor. Özellikle de iskelet gelişiminin en hızlı olduğu dönem olan gebeliğin son 3. ayında vücudun kalsiyum ihtiyacı önemli derecede artıyor. Çünkü bebeğinizin kalsiyum gereksinimi, sizin kemiklerinizdeki depolardan karşılanıyor. Bu dönemde yeterince kalsiyum almamış anne adayları, ileriki yıllarda kemik erimesi diye bilinen osteoporoz sorunuyla karşı karşıya kalıyor. Aynı zamanda kalsiyum, vücutta kas kalp ve sinir sisteminin işlevlerinin yerine getirilmesinde, kan pıhtılaşması ve bazı enzimatik faaliyetlerin yerine getirilmesinde önemli görevler üstleniyor. Yoğurdun hamilelikte anne adayına yararları Bakterileri öldürür Yağsız yoğurt, kolesterolü düşürür Bağışıklık sistemini güçlendirir Bağırsakları çalıştırır Yoğurdun önlediği hastalıklar Hamileliğe bağlı yüksek tansiyon Astım Bağırsak kanseri ile savaşır Böbrek taşı oluşmasını önler Diş çürümesini önler Kemik erimesinin önüne geçer Yoğurt, gebelik süreci içerisinde özenle alınması gereken kalsiyum kaynaklarından biri. Yeterli seviyede kalsiyum alınmadığı taktirde vücudumuz kemiklerindeki kalsiyum kaynaklarını kullanır. Bu kayıplar anne için vücutta diş çürümeleri ve benzeri kayıplara yol açarken, ileriki yaşlarda osteoporoz riskini de artırır. Ayrıca gebeliğe bağlı krampların tedavisinde de kalsiyum ön plana çıkmaktadır. Yoğurt sindirimi de kolaylaştırır. Özellikle sabahleyin kahvaltıdan sonra yenen yoğurt, bağırsakların çalışmasına yardım eder. Bu sayede özellikle anne adaylarının şikayetçi olduğu kabızlık, sorununa iyi gelir. Aynı zamanda yoğurt, zamanda bağırsaklarda bulunan tehlikeli ve zararlı mikropların amiplerin çoğalmalarına ve hatta yaşamalarına engel olan bir besin. Yapılan araştırmalara göre hamilelik döneminde yüksek miktarda kalsiyum almak, hamileliğe bağlı yüksek tansiyonun oluşmasını engelleyebiliyor. Bu nedenle kalsiyum bakımından zengin süt ve süt ürünlerini bolca tüketmeniz gerekiyor. Bir hamilenin günlük yoğurt tüketimi Normal sağlıklı bir bireyin alması gereken kalsiyum miktarı, ortalama 200-800 mg civarındadır. Bunu günde 2-3 su bardağı süt veya yoğurt ile karşılayabilirler. Gebelik döneminde ise bu gereksinim, günde 1000-1200 mg kadar çıkıyor. Bu da 4 bardak süt içilmesi ya da 4 bardak yoğurt yenilmesi gerektiği anlamına geliyor. Hamileler yoğurt alırken nelere dikkat etmelidir? Hamilelik döneminde tüketilen besin kaynaklarının katkı maddesi içermemesi gerekiyor. Bu nedenle anne adayları, yoğurdun uygun koşullarda ve katkı maddesi içermediğine dikkat etmeleri lazım. Uzmanlar, anne adaylarına kendilerinin mayalamış oldukları yoğurtları yemeyi tavsiye ediyor. Yoğurtları yaparken organik süt tercih edilmeli. Birçoğumuz sütteki zararlı mikroorganizmaları yok edebilmek adına sütü uzun uzun kaynatırız. Hatta bazlarımız iyice titizlenerek bu işi sütü yarıya indirecek kadar kaynatmaya götürürüz. Oysa sanılanın tersine kaynatmak sorunu çözmüyor; çünkü dakikalarca kaynatılan sütün besin değeri yüzde 60 – 100 oranında kayboluyor. Sütü 5 dakikadan fazla kaynatmamak gerekiyor. Aksi halde çok yoğun protein kaybı oluyor Süt mü yoğurt mu? Besin değeri açısından sütle yoğurdu karşılaştırdığımız zaman sütün vücuttaki bio yararlılığı daha fazladır. Ayrıca süt, çok daha iyi bir kalsiyum kaynağıdır. Ama yine de sütün tüketilemediği durumlarda yoğurt tercih edilebilir. Çünkü bir bardak yoğurtta yaklaşık 300 mg kalsiyum bulunuyor. Protein içeriği olarak ele alındığında da 100gr süt, gr protein içerirken aynı miktarda yoğurdun protein içeriği ortalama gr’dır. Yoğurdun süte göre en büyük avantajı sindiriminin daha kolay olmasıdır. Hamilelikte yoğurt bağışıklık sistemini güçlendirir mi? Yoğurdun ve yoğurt üretiminde kullanılan laktik asit bakterilerinin kanser, enfeksiyonlar, gastro intestinal hastalıklar ve astım gibi hastalıkları önleyici etkilerine bakılmış ve tüm bu hastalıkların oluşmasında en önemli nedenin bağışıklık sistemi olduğu saptanmıştır. Yoğurdun bağışıklık sistemini uyarıcı etkisi, hastalıkların önlenmesinde önemli bir etken olabilmektedir. Aynı mikroplara karşı vücudun direncini artırarak bağışıklık sistemini güçlendirici etki yapar, bağırsak florasının düzenlenmesine katkıda bulunmak suretiyle mide bağırsak sistemi üzerinde olumlu etki yapar. Bilimsel yayınlarda düzenli yoğurt tüketiminin bağırsak kanserlerini önlediğine dair yayınlar mevcuttur. Sağlıcakla Kalın. Konuyla Alakalı Tavsiye Ettiğimiz Diğer Yazılarımız Hamilelikte Dengeli Beslenmenin Önemi Hamilelikte sağlıklı beslenme nasıl olmalı? Beğendiyseniz Yıldız Vermeyi Unutmayın!

hamilelikte süt ve yoğurt tüketimi