🏐 Tuvalet Eğitimi Sürekli Altına Yapıyor

zgWE7. SAĞLIK SERVİSİKabızlık sorunu, çocuklarda gittikçe daha sık görülmeye başlayan bir rahatsızlık. Çocuğun günlük yaşantısını başta ciddi bir şekilde etkilememesine rağmen; ilerleyen süreçte kendini rahatsız hissetmesine ve bunu dışa vurmasına sebep oluyor. Bu dönemde anne ve babanın kabız olan çocuğa yaklaşımı ise çok önemli. Doğru bilgi birikimine sahip olan aileler, çocuğun sağlığı açısından daha dikkatli adımlar atabiliyorlar. Uzmanlar “çocuklarda kabızlık ve tedavisi” hakkında bilgi çocuğun tuvalete gitme sıklığı farklıdırKabızlık, sindirim sisteminin yavaşlamasına bağlı olarak dışkılamanın azalması ve ağrılı bir şekle dönüşmesi olarak tanımlanabilir. Dışkı sayısı her yaştaki çocuğa göre farklılık gösterdiği için kabızlığı tarif ederken günlük dışkılama sayısı olarak kesin bir sayı vermek doğru değildir. Bir çocuk için normal kabul edilen diğer çocuk için normal olmayabilir. Örneğin; 2 yaşındaki bir çocuk 2 günde bir ama yumuşak dışkı yapıyorsa bu durum normaldir. Aynı yaştaki bir diğer çocuk her gün 1 kez yapıyor; ama dışkı sert ve ağrılı ise bu kabızlık olarak kabul edilir. Bağırsak alışkanlığı normal dediğimiz bir çocukta dışkı sayısı kaç günde bir olursa olsun o esnada ağrı duyulmaması gerekir. Bebekler 1-2 aylıkken günde 5-6 kez dışkı yapabilirken, 1 yaş sonrası bu sayı günde 1-2 olabilir. Daha büyük çocuklarda 2 günde bir kez dışkılama bile normal kabul ile beslenen bebeklerde kabızlık riski daha fazladırAnne sütü ile beslenen yenidoğan bebeklerde kabızlık çok nadir görülür; ancak mama ile beslenen bebeklerde kabızlık riski daha fazladır. Eğer anne sütü alan bir bebekte kabızlık gözleniyorsa; annenin diyetini düzenlenmesi ve yine annenin kabızlık yapıcı besinlerden patates, pilav, makarna, muz gibi uzak durması gibi küçük önlemler alınabilir. Küçük bebeklerde kabızlık olmaksızın aşırı ıkınma ve bu esnada kızarma olabilir. Bebeklerin kaka yaparken yüzünün kızarması ve ıkınmasını anneler yanlışlıkla kabızlık olarak yorumlayabilirler. Bu durumda eğer; bebeğinizin yaptığı dışkı kıvamı yumuşaksa ve en az günde 1 kez dışkılıyorsa bu durum normal kabul neden kabız oldu?Kabızlık bir hastalık değil belirtidir. Birçok hastalık, ilaç ya da bazı durumlar kabızlığa sebep olur. Kabızlığın en sık görülen nedeni düzensiz beslenme alışkanlıkları sonucu gelişen kabızlık ve çözüm olarak da kabızlık ilaçlarının uygunsuz kullanılmasıdır. Bunun için öncelikle kabızlığın sebebinin bulunması tedavinin başarısı açısından önemlidir. Kabızlığın nedenlerini şöyle sıralayabilirizPsikososyal Nedenler Fonksiyonel- İdiopatik Kabızlık Dışkılama esnasında duyulan ağrıya bağlı istemli olarak dışkı tutma ve bunu alışkanlık haline Hataları Yetersiz beslenme, günde 500 ml’den fazla inek sütü tüketme, sebze ve meyve gibi lifli gıdalardan yeteri kadar tüketmeme, ek besinlere geçişte yapılan sisteminin yapısal sorunları Makatta yırtık anal fissür, apse, anüsün doğuştan öne doğru yerleşimli olması vb...İlaç Etkileri Antidepresan ilaçlar, anti kolinerjik ilaçların sorunlar Hipotiroid Tiroid hormonunun yetersiz oluşu ve hipokalsemi gibi hormonlarla ilgili “Tuvalete gitmezsem ağrım da olmaz” düşüncesinden vazgeçirinKabızlığa ilişkin tüm bu nedenler arasında en sık fonksiyonel kabızlığa rastlanır. Bu tip kabızlık aslında altta yatan hiçbir tıbbi problem olmadan kabız olan çocuklarda değişik psikososyal nedenlere bağlı gelişir. Bebeklerin 3-4 aylık olmasıyla normal olarak dışkı sayıları azalır. Bu dönemde eskiye göre sertleşen dışkı kalın bağırsağın son kısmında zorlanmalara ve küçük çatlaklara neden olur. Bebek, dışkılama esnasında ağrı duyar ve bu ağrı nedeniyle dışkılama hissi olduğunda otomatik olarak makat kaslarını kasar ve ağrı hissini en aza indirmeye çalışır. Tutulan dışkı giderek daha çok sertleşir ve bir “kısır döngü” ortaya çıkar. Çocukta “tuvaletimi yapmazsam ağrım da olmayacak” düşüncesi yerleşeceğinden bu şekilde dışkısını 8-10 gün tutan çocuklar da olabilir. Tuvalet eğitimini erken başlatmak kabızlığa yol açabilirTuvalet eğitimi verilmeye başlandığı 2 yaş döneminde kabızlık sık görülür. Bu dönemde çocuklar hiçbir zaman zorlanmamalıdır. Bezi yeni çıkan bir çocuk istemli olarak dışkısını gereğinden uzun tutabilir ve bu durum dışkının sertleşmesine ve ağrılı dışkı yapmasına neden olabilir. Ağrı ve korku kısır döngüsü bir kez başladığında bu durumu normale çevirmek için çocuğa ağrıyı unutturmak gereklidir. Tuvalet eğitimi esnasında çocuğa dışkısıyla ilgili olumsuz yorumlarda bulunmak doğru değildir. Dışkısı 2 yaşındaki bir çocuk için çok değerlidir; çünkü onu vücudunun bir parçası gibi algılar. Dışkısını tuvalete yapınca sanki parmağı kopmuş gibi hissedebilir; bu nedenle bezi çıkartılınca kabız olan çocuk tekrar bezine kavuşursa normal dışkı düzenine dönebilir. Tuvalet eğitimi zamanından erken başlanırsa bu tip sorunlar daha sık görülür. Tuvalet eğitimi için normal olan 24. aydır. 3 ay öncesi veya 3 ay sonrası da normal sınırlarda kabul edilir. Her çocuk için farklı olan bu eğitim dönemi; eğer çocuk hazırsa 10-15 gün içinde tuvalet eğitimi tamamlanır. Tuvalet eğitiminden 15 gün içinde yanıt alınamıyorsa çocuk zorlanmamalı, konu kapatılmalı, en az 1 ay yanında bu konuda konuşulmamalıdır. Anaokuluna ve ya ilkokula yeni başlayan çocuklarda da ev dışı bir tuvalete gitmeyi reddettikleri için kabızlık gelişebilir. Öğretmenlerin bu konuda çocukları sık sık teşvik etmeleri önemlidir. Belirli bir noktadan sonra diyet ile çözüm yetersiz kalırTekrarlayan dışkı tutulmaları sonucu makatta içten genişlemeler olur ve dışkının çapı, hacmi büyür. Erken dönemde çapı büyük olmasına rağmen kendiliğinden çıkartılabilen dışkı; kronik dönemde artık taşlaşarak makatta büyük bir tıkaç oluşturur ve tedavisiz düzelmez. Makatta duyarlılık kaybı oluşunca giderek normal dışkılama alışkanlığı tamamen kaybolur. Beslenmede hiçbir yanlış yapılmasa bile bu noktadan sonra diyetle sorunu çözmek imkânsız hale gelir. Bazı çocuklarda bu makattaki taşlaşmış dışkı boşaltılmadığı için, yeni gelen dışkı istemsiz bir şekilde altına kaçırma şeklinde dışarı çıkar. Büyük çocuklarda bu şekilde dışkı kaçırmalar ciddi psikolojik travmalar yaratabilir. Çocuklarda tuvalet eğitiminde yapılan hatalar, verilen cezalar, kültürel ve sosyal faktörler bu tip kabızlığın oluşmasına zemin hazırlayabilir. Bu tip fonksiyonel kabızlığı olan çocukların anne veya babasında da benzer sorunlar olabilir, kabızlıkta genetik yatkınlık söz inek sütü tüketimi beraberinde kabızlığı getirebilirKronik kabızlığı olan çocuklarda ise iştah genellikle azdır; karın ağrıları görülebilir. Sindirim sistemi yavaşladığı için mide boşalma süresi gecikmiştir ve tekrarlayan kusmalar devamında olabilir. Kabızlık çok uzun sürdüğünde ise idrar yolu enfeksiyonlarına risk yaratan bir durum ile karşı karşıya kalınabilir. Ek gıdaya yeni başlama dönemleri veya anne sütünün kesilme dönemleri de kabızlık gelişimi için risklidir. 1 yaşından sonra inek sütünün başlandığı dönemde çok miktarda inek sütü tüketilirse kabızlık oluşabilir. Günlük 500 ml’den fazla inek sütü kullanmak doğru önerileri dikkate alın!Bağırsak hareketlerinin yeniden düzenlenerek bağırsağın boşaltım görevini daha sağlıklı yerine getirmesi ve çocuğunuzun eski sağlık ve neşesine tekrar kavuşması için kabızlık sürecinde ait tedavi adımlarını söyle kabızlığı olan çocuklarda öncelikle sertleşmiş dışkı içeren kalın bağırsakların boşaltılması gerekir. Bu amaçla fitil veya lavmanlar kullanılır. Sadece makat bölgesine lokal etki gösteren bu ilaçların sistemik yan etkileri yoktur. Hekim önerisiyle rahatlıkla bağırsaklar boşaltıldıktan sonra normal kıvamda dışkının sağlanabilmesi için ağızdan laksatif şuruplar dışkı yumuşatıcı ilaçlar, şurup verilmelidir. Her gün ve yumuşak kıvamda dışkı sağlayabilmek için bu tip ilaçların kullanımı gereklidir; çünkü kronik kabızlıkta gelinen noktada diyetle sorunu çözmek imkânsızdır. Burada en önemli nokta çocuktaki acıyı ve korkuyu unutturana kadar tedavinin sürdürülmesidir. Dışkı yumuşatıcı şuruplar alışkanlık yapmaz ya da etkisi zamanla azalmaz. Şu ana kadarki tıbbi verilere bakıldığında bu şurupların, uzun süreli kullanımlar da bile belirgin ve şiddetli yan etkileri olduğu görülmemiştir. Küçük çocukların yaşadıkları acıyı unutabilmeleri uzun zaman alabilir. Tedaviyi 6 aydan önce kesmemek bazı vakalarda 12 aya kadar uzatmak gerekebilir. 5 yaşından büyük çocuklarda 2-3 aylık tedaviler yeterli esnasında ağrıyı ortadan kaldıracak bölgesel etkili olan ağrı kesiciler ve oturma banyoları da geçici bir rahatlık sağlar; ama ağrıyı yok edecek en önemli şey dışkının yumuşak kıvamda olmasıdır. Bu kıvamı sağlayacak en etkili ilaçlar dışkı yumuşatıcı tedavisinde psikolojik yaklaşım önemlidir. Lavmanlar ve ilaç uygulamaları için mutlaka çocukla işbirliği kurulmalı asla zor kullanılmamalıdır. Zorla uygulanan lavman ve benzeri ilaçlar çocuktaki korkuyu arttırarak kabızlığın daha da kötüye gitmesine neden eğitimi kazanmış çocukları günde 2 kez, sabah ve akşam yemekleri sonrasında 10- 15 dakika tuvalete oturtmak, mide bağırsak refleksindengastrokolik refleks yararlanılacağı için faydalıdır. Mide bağırsak refleksi, mideye herhangi bir gıda gittikten sonra tüm sindirim sisteminin çalışmasıdır. Çoğu insan bu refleks sayesinde yemek sonraları rahatlıkla tuvaletini yapabilir. Yemekten sonra tuvalete gitme alışkanlığını kabız çocuklara öğretebilirsek tedavide önemli bir aşama geçilmiş önüne geçebilmek için gerekli besinlerBağırsak hareketlerinin yeniden düzenlenmesi için çocukların patates, muz, pilav, makarna, beyaz ekmek, inek sütü, çay gibi besinleri az tüketmesi gerekmektedir. Kabız olan çocukların bu süreç içinde bol sıvı alıp tüm lifli sebze ve meyvelerikayısı, armut, incir, kabak, brokoli vb., zeytinyağını, tam tahıllı veya kepekli ekmekleri, mısır ve mısır unu içeren besinleri tüketmesi de sindirim sisteminin düzelmesine, görevini eskisi gibi yerine getirmesine yardımcı olacaktır. 2249 Haber Kaynağı İHA Kişinin günlük dışkılama sayısının bir anda artması ve dışkının su şeklinde ya da sulu olması ile gelişen duruma ishal denildiğini belirten Uzm. Dr. Şule Turan Akyol, yaz tatilinin zehir olmaması için çocuklu ailelere uyarılarda bulundu. Günde 3 kez sulu dışkı varsa ishal akla gelmeli Çocukta ishal bulgusu olduğundan şüphelenilmesi için en az 3 kez sulu dışkı yapıyor olması gerektiğini işaret eden Uzm. Dr. Şule Turan Akyol, “İshal genellikle kısa süreli ve aniden başlar. Su, sodyum, karbonat ve potasyum gibi elektrolitlerin vücuttan hızla kaybolmasına neden olabilir, durum ciddileştiğinde tehlike oluşturur. Vücut susuz kalır ve elektrolitler dengesizleşir. İshal her yaşta görülebildiği gibi, hijyenin tam olarak sağlanamadığı kalabalık ortamlarda ise salgınlara da yol açabilir” diye konuştu. Doğru tedavi yapılmazsa can kaybı olabilir Yaz döneminde sıkça rastladığımız yaz ishalinin havuz ve deniz suyunun yutulması, gıdaların kirli suyla yıkanması ya da sıcakta bekleyip bozulan gıdalar sebebiyle görüldüğünün altını çizen Uzm. Dr. Şule Turan Akyol, “Özellikle küçük çocuklarda görülen yaz ishalleri, doğru tedavi yapılmadığında can kaybına bile neden olabiliyor. 6-12 ay arasında en sık olmak üzere 0- 5 yaş arası çocuklarda görülen yaz ishali mutlaka kontrol altına alınmalı. Dünya Sağlık Örgütü, ishali 24 saatte üçten fazla sulu dışkılama veya sadece anne sütü ile beslenen bebeklerde her zamankinden daha sık ve sulu dışkılama olarak tanımlıyor. İshalin yanı sıra ateş, kusma, bulantı, karın ağrısı, halsizlik görülüyor. Çocuklardaki yaz ishali genellikle 3-7 gün içerisinde son buluyor” bilgisini verdi. Sıvı desteği çok önemli Yaz ishalinde sıvı desteğine dikkat çeken Uzm. Dr. Akyol, şöyle devam etti “Öncelikle kaybedilen sıvı ve elektrolitlerin takviyesi için ağızdan ve gerekli durumlarda damardan sıvı tedavisi gerekiyor. Özellikle kusması da olan hastalarda ağızdan verilen sıvı kaybı karşılanamayacağı için mutlaka damardan sıvı vermek çok önemlidir. Mikrobik ishallerde dışkı incelemesi sonuçlarına göre bakteriyel nedenler düşünülüyorsa, uygun antibiyotik tedavisi yapılır. Genelde viral enfeksiyonlarda sıvı replasmanı, mide koruyucu ilaçlar, bağırsak florasını düzelten uygun probiyotiğin kullanımı yeterli olmaktadır.” İshal diyeti uygulanmalı İshal sürecinde ağır ve yağlı yiyecekler yenmemesi, yine bağırsak hareketlerini arttıran gıdalardan kaçınılması gerektiğini işaret eden Uzm. Dr. Akyol, “En önemlisi, kesinlikle çocuklarda ishal diyeti uygulanmalıdır. Öğünlerde ayran, pirinç suyu, havuç suyu, çorbalar tercih edilebilir. Mutlaka pirinç, patates, beyaz peynir, yoğurt, ekmek, mercimek, tarhana çorbası, haşlanmış et, tavuk, balık, haşlanmış yumurta gibi enerjiden zengin, protein de içeren, posasız, yumuşak besinler verilmeli” ifadelerini kullandı. Yaz ishalinden koruyacak öneriler Yaz ishaline karşı alınabilecek tedbirler hakkında da önerilerde bulunan Uzm. Dr. Akyol, “Çocuklarımız mutlaka temiz sıvı tüketilmeli. Tüketilecek gıdalar taze olmalı. Gıdaların son kullanma tarihi geçmemiş olmalı. Pastörize olmamış süt ve süt ürünleri tüketilmemeli. Meyve ve sebzeler temiz suyla iyice yıkanmış olmalı. Sık el yıkama ve kişisel hijyen kurallarına dikkat edilmeli. İshalli kişilerle aynı tuvalet kullanılmamalı veya kullanılacaksa hastadan sonra tuvalet dezenfekte edilmeli. Tatillerde havuz ve deniz kullanımı sık olduğu dönemlerde probiyotik kullanılmalı” şeklinde konuştu. Tuvalet Eğitimine Ne Zaman Başlanmalıdır? Çocukların kakaları ve çişleri geldiğini fark edip, tutarak tuvalete kadar ulaşmaları için belirli bir fiziksel ve duygusal gelişime ulaşmış olmaları gerekir. Kakalarını tutabilmeleri en erken 18. ayda, çişlerini tutabilmeleri ise en erken 24. ayda gerçekleşir. Bu nedenle bu yaşlardan önce tuvalet eğitimi için zorlanmaları yanlış olur. Kızlar tuvalet eğitimini erkeklere göre bir kaç ay daha erken başarabilirler. Tuvalet eğitimine başlama zamanı yeni bir kardeşin doğumuna, hastalık sırasına, aileden birinin ayrılmasına kısaca aile içi yeni ve alışılması gereken bir durumun varlığına rastlamamalıdır. Çocuğun Tuvalet Eğitimine Hazır Olduğunu Gösteren Belirtiler Nelerdir? Tuvalet eğitimine başlamadan önce çocuğun buna hazır olduğunu gösteren işaretleri değerlendirmelidir. Hazır olmayan bir çocukta başarısızlığa uğrama olasılığı artar. Anne babaların ya da bakıcıların çocuğa ilgileri iyi ise bu belirtileri gözlemiş olabilirler. Çocuğun hazır olduğunu gösteren fiziksel, zihinsel ve ruhsal belirtiler vardır. Fiziksel belirtiler kuru kalkma, gün içinde 2 saatten uzun kuru kalma, ıslak bez sayısının azalması, her gün benzer saatlerde kaka yapma, oturma, çömelme, yürüme gibi hareketleri rahatça yapabilme, pantolonunu giyebilme, ıslak ve kuru arasındaki ayrımı fark edebilme gibi yetenekleri kazanmış olduğuna ilişkin belirtilerdir. Zihinsel belirtiler; Sıkıştığını ifade edebilme, söylenenleri yapabilme, kaka ya da çiş geldiğini fark etmedir. Ruhsal belirtiler; aile bireylerini taklit etmeye hevesli olma, anne ve babasını memnun etmeye isteklilik, kakalı ya da ıslak beze katlanamama, 5-10 dakika tuvalette oturmaya razı olma, kendinden büyük çocukların nasıl kaka yaptığını merak etme gibi davranışların varlığıdır. Anne babanın da çocuğa tuvalet eğitimi vermeye hazırlıklı olması gerekir. Ailenin uygun zamanı anlamayı istemesi, çocuğun hazır olup olmadığını algılayabilmesi, aile içi streslerin olmaması ve çocuğun bakımı ile ilgilenen diğer kişilerle konuyu konuşup bir uzlaşmaya varması gereklidir. Tuvalet Eğitimi Nasıl Yapılmalıdır? Uygun zaman olduğuna karar verildikten sonra çocukla konu ile ilgili konuşmalar yapılmalıdır. Bu konuşmalar, büyükler nereye yapıyor, kuru kalma çok iyi bir şeydir gibi konuları içerebilir. Bezini değiştirirken yeniden bağlanmak istemediğinde lazımlık ya da tuvaleti kullanmaya teşvik edilebilir. Öykülerdeki kahramanların kakalarını neye yaptığına değinilebilir. Çocuğun konuya istekli olduğu fark edildiğinde lazımlık almaya birlikte gidilebilir. Nasıl kullanıldığı zorlayıcı olmadan anlatılır. Lazımlık onun odasında durabilir kullanılacağı zaman banyoya götürülebilir. Lazımlık ya da tuvaleti kullanan başka çocukları fark etmesi sağlanabilir. Başlangıç için günde 3 kez 5-10 dakika lazımlıkta oturtmak iyi olur. Yemekten 20-30 dakika sonrası uygun zaman olabilir. Tekrar tekrar sabırla aynı teklif yapılmalı başarı gösterdiğinde ödüllendirilmelidir. Başlangıçta sonuca ulaşılmasa bile gidip tuvalette birkaç dakika oturması övülebilir. Beze yapılan kakalar “yeri burası“ diye belirtilerek onunla birlikte tuvalete dökülebilir. Sonuçta gerçekten uygun yere dışkılama gözlendiğinde ödüllendirilir. Alkışlama, başarı çıkartmaları, küçük armağanlar, birlikte ananeye telefon etme gibi ödüller verilebilir. Lazımlığı kullanamama, korkma ya da kazalar oluştuğunda asla utandırılmamalı, cezalandırılmamalıdır. Tuvalet eğitimi 6-8 ay alabilir. Yaz ayları gibi annenin daha rahat olduğu, bez olmadan dolaşma olanaklarının bulunduğu aylar daha uygundur. Ailelere bu süreçte gergin olmamaları, onun duygularını gözlemeye çalışmaları, konuya yoğunlaşmaları, her çocuğun farklı olabileceği bu nedenle esnek olmaları gerektiği anımsatılmalıdır. Tuvalet eğitimi sırasında bazı güçlükler yaşanabilir. Çocuk tümüyle reddedebilir, hiç ilgilenmeyebilir, kabul edip bir süre oturur ama kakasını yapmaz sonra bezi bağlanır bağlanmaz yapabilir, acıdığını söyleyebilir, bazen önce bir kaç kez yapar sonra sürdürmeyi reddeder, bazen kakasını tutar günlerce yapmaz kabız olur. Eğitim sırasında ilişkiler bozulur, inatlaşma ortaya çıkarsa ısrar etmeksizin çocuğa hazır olacağı bir süre tanımak, kıskanma yaratmaksızın yaşıtlarının tuvalet eğitimini başarmış olduklarının farkına varmasını sağlamak yararlı olabilir. Bu durumda “derin bir soluk alıp arkanıza yaslanın, kızmayın, düş kırıklığına uğramayın, tuvalet eğitimini başaramamış hiç kimse yoktur, bir süre sonra yine denersiniz, bu arada onu daha iyi tanımaya, başarısız olsa bile onu sevmeye ve sevginizi göstermeye devam ettiğinizi ona hissettirmeye çalışın”. Kabızlık gelişmişse beslenme önerileri ve ilaçlarla destek olunabilir. Tuvalet eğitimi almış çocuklarda da 4-5 yaşa dek kazalar olabilir. Stresli zamanlarda geri dönüşler olabilir. Bunların hoş görülmesi konusunda aileyi yüreklendirmek iyi olur.

tuvalet eğitimi sürekli altına yapıyor