🌜 Boşanma Davası Devam Ederken Nişanlanma
Zina, mutlak bir boşanma sebebi olup, özel bir boşanma sebebidir. Farklı Bir Boşanma Sebebiyle Dava Açıldıktan Sonra Zina Eyleminin Öğrenilmesi Durumunda Ne Yapılmalıdır? Eğer ikame edilen boşanma davası, zina değil de, başka bir boşanma sebebine dayanıyorsa, bu bağlamda, zinaya dayanan deliller, belgeler kullanılamaz.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLMAYAN ARAÇ VE TAŞINMAZ ( İhtiyati Tedbir Uygulanamayacağı - Boşanma Davası ) TAZMİNAT VE NAFAKA HAKKI ( Boşanma Davası - İkincil Nitelikteki Tazminat ve Nafaka Hakkının Elde Edilmesini Temin Etmek İçin Uyuşmazlık Konusu Olmayan Araç ve Taşınmazlar Hakkında Tedbir Uygulanamayacağı ) 4721/m.169. 6100/m.389
Buşekilde, yani boşanma davası dilekçesiyle veya cevap dilekçesiyle, talep edilen maddi ve manevi tazminat için ayrıca harç veya gider avansı alınmaz. Dava ya da cevap dilekçesi ile ileri sürülmeyen maddi ve manevi tazminat talepleri, boşanma davası devam ederken de ayrı bir dava şeklinde açılabilir.
boşanmadavası olan bir erkek müvekkilim var adına kamil diyelim çünkü tam bir kamil. en sevmediğim müvekkil tipi yapma dediğim ne varsa yapan boşanacağı kadın da şirret bir kadın. kurduğum oyunda müvekkilim dediklerimi harfi harfine uygulasa üzerine tazminat dahi alabileceğimiz bir sonuç çıkacaktı ortaya. boşanma
Amaç, boşanma davası açılmadan önce terk eden eşe son bir şans verilmesi, böylece evlilik birliğinin yeniden kurulup devam etmesi yönünde son bir olasılığın tüketilmesidir. İhtara rağmen eş eve dönmüyorsa, terk nedeniyle dava açılacaktır.
Boşanmadavası devam ederken başka bir kişiyle duygusal bir bağ kurmak mümkün mü? Taraflar, mahkemenin tarafların boşanmasına ilişkin kararı kesinleşene kadar resmi olarak evlenir. Bu nedenle, boşanma işlemleri devam ederken, birbirlerine sadakat yükümlülüğü devam ediyor.
Boşanmadavası devam ederken açılmış olan mal rejiminin tasfiyesi davasında, boşanma davasının sonucunun beklenmesi gerekmektedir. Boşanma davası sonuçlanmadan mal rejimi davası bir karara bağlanamayacaktır. Çünkü evlilik birliğinin devamı halinde katılma payı alacağı doğmayacak ve mal rejiminin tasfiyesinin yasal
NxBzN0H. Evlenme ve Boşanma Verileri Anlaşmalı Boşanma Davası Nedir?Anlaşmalı Boşanma Davası Nasıl Açılır?Evlilik Birliği En Az 1 Yıl Sürmüş OlmalıdırEşler Mahkemeye Birlikte Başvurmalıdır veya Bir Eşin Açtığı Boşanma Davasını Diğer Eş Kabul EtmelidirTaraflar Hakim Huzurunda Boşanma İradelerini AçıklamalıdırHakim, Boşanmanın Mali Sonuçları İle Çocukların Durumu İle İlgili Düzenlemeyi Uygun GörmelidirAnlaşmalı Boşanma Davası Nerede Açılır?Anlaşmalı Boşanma Davasının Tarafları Nelerdir?Anlaşmalı Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?Anlaşmalı Boşanma Davası İçin Başvuru Süreci Nasıldır?Anlaşmalı Boşanma Dava DilekçesiAnlaşmalı Boşanma Protokolü Nedir ve Nasıl Hazırlanır?Anlaşmalı Boşanma Protokolünde Hangi Hususlara Yer Verilebilir?Müşterek Çocukların Durumu Hususunda AnlaşmaBoşanmanın Mali Sonuçları Konusunda AnlaşmaAnlaşmalı Boşanmada Mal PaylaşımıAnlaşmalı Boşanmada Düğün TakılarıAnlaşmalı Boşanma Davasında İştirak NafakasıAnlaşmalı Boşanma Davasında Tapu DevriAnlaşmalı Boşanma Protokolünde Zorunlu UnsurlarAnlaşmalı Boşanma Protokolünde İhtiyari UnsurlarAnlaşmalı Boşanma Protokolünde Unsurların Gerçekleşmemesiİptal, Dönme, Fesih ve Uyarlama Nasıl Olmaktadır?Anlaşmalı Boşandıktan Sonra Aldatıldığını ÖğrenmekAnlaşmalı Boşanma Davasından VazgeçmeAnlaşmalı Boşanma Davasında Duruşmada Dikkat Edilecek HususlarAnlaşmalı Boşanma Davasının Harç ve MasraflarıAnlaşmalı Boşanma Davası Adlı Makalemizi Özetlemek Gerekirse Anlaşmalı Boşanma Davası Nedir? Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma davası anlaşmalı boşanma davası veya çekişmeli boşanma davası olarak iki şekilde açılabilmektedir. Her iki taraf da boşanmanın tüm sonuçları hakkında anlaşarak evlilik birliğini sona erdirmek üzere dava açarlarsa söz konusu dava anlaşmalı boşanma davasıdır. Taraflar arasında boşanmada hangi tarafın kusurlu olduğu, nafaka, velayet, maddi ve manevi tazminat, ev eşyalarının paylaşımı gibi konularda çekişme yaşanıyorsa çekişmeli boşanma davası açılmalıdır. Çekişmeli boşanma davası açılırken genel veya özel boşanma sebepleri olmak üzere iki sebebe dayanarak açılabilir. Anlaşmalı Boşanma Davası Nasıl Açılır? Anlaşmalı boşanma davası için evliliğin en az bir yıl sürmüş olması gerekmektedir. Anlaşmalı boşanma davasına eşlerden birisi başvurabileceği gibi, bir eşin açtığı davayı diğer eş de kabul edebilir. Anlaşmalı boşanma davasında genel boşanma sebeplerinin varlığı kabul edilir yani evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve evlilik birliğinin devamının anlamsız olduğu kabul edilir. Anlaşmalı boşanma davası için hazırlanacak dava dilekçesinde anlaşmalı boşanma protokolüne atıfta bulunulmalıdır. Anlaşmalı boşanma kararının verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinlemesi ve tarafların iradelerini serbestçe açıkladığına kanaat getirmesi gerekmektedir. Tarafların mahkemeye sundukları protokol kapsamında anlaştıkları ve protokol şartları dahilinde boşanmayı kabul ettikleri açıkça belirtilmelidir. Aynı zamanda boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu konusunda taraflarca mahkemeye sunulan protokolü hakimin uygun bulması gerekmektedir. Hakim tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde bulundurarak anlaşmalı boşanma protokolünde gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Hakim tarafından protokol üzerinde yapılan bu değişiklikler taraflarca da kabul edilirse boşanma kararı verilir. Bu halde tarafların ikrarlarının hakimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz. Anlaşmalı boşanma davası açılabilmesi için Türk Medeni Kanun’da bazı şartlar sayılmıştır. Bu şartları şu şekilde sıralayabiliriz. Evlilik Birliği En Az 1 Yıl Sürmüş Olmalıdır Anlaşmalı boşanma davasının açılabilmesi için evlilik birliği en az bir yıl sürmüş olmalıdır. Evlilik birliğinden kasıt taraflar arasında yapılan resmi nikah üzerinden en az 1 yıl geçmiş olmasıdır. Taraflar arasında gerçekleştirilen imam nikahı, nişanlanma durumu ya da birlikte yaşama halleri kanunda belirtilen 1 yıllık süreye dahil edilemez. Eşler Mahkemeye Birlikte Başvurmalıdır veya Bir Eşin Açtığı Boşanma Davasını Diğer Eş Kabul Etmelidir Taraflar ortak bir dilekçe ile anlaşmalı boşanmak için mahkemeye başvuruda bulunabilirler. Bunun dışında taraflardan birinin usulüne uygun olarak açtığı boşanma davasındaki tüm talepleri diğer eşin kabul etmesi durumunda da anlaşmalı boşanma gerçekleşecektir. Ayrıca taraflar açtıkları çekişmeli boşanma davası devam ederken anlaşmalı boşanma iradelerini açıklayan protokolü mahkemeye sunabilirler ya da duruşma anında anlaşma şartlarının duruşma zaptına geçirmeleri halinde anlaşmalı boşanma gerçekleşecektir. Taraflar Hakim Huzurunda Boşanma İradelerini Açıklamalıdır Anlaşmalı boşanmanın şartlarından bir tanesi de tarafların iradelerini hakim huzurunda özgürce açıklayabilmesidir. Taraflardan birinin iradelerinin herhangi bir sebeple iradelerinin sakat olduğunu tespit ederse boşanma talebini kabul etmeyecektir. Taraflar hakim huzurunda boşanma iradelerini bizzat açıklamaları gerekmektedir. Boşanma sıkı sıkıya bağlı bir haktır. Dolayısıyla boşanma avukatı tarafların yerine geçerek boşanma iradesini açıklayamaz Hakim, Boşanmanın Mali Sonuçları İle Çocukların Durumu İle İlgili Düzenlemeyi Uygun Görmelidir Hakim taraflarca sunulan protokolde yer alan anlaşma şartlarındaki maddi-manevi tazminat iştirak ve yoksulluk nafakası, çocukların velayeti, çocuklar ile kişisel münasebet gibi hususları uygun bulmalıdır. Hakim gerek görürse bu şartlarda değişiklik yapabilir. Hakimin yapmış olduğu bu değişikliklerin taraflar tarafından kabul edilmesi durumunda anlaşmalı boşanma gerçekleşecektir. Aksi halde dava çekişmeli boşanma davasına dönüşecektir. Fakat uygulamada genellikle taraflar anlaşma sağladıkları için hakimler bu durum ile pek karşılaşmazlar. Anlaşmalı Boşanma Davası Nerede Açılır? Aile hukukundan kaynaklı bir dava olan anlaşmalı boşanma davası Aile Mahkemesi’nde açılır. Anlaşmalı boşanma davasında görevli mahkeme aile mahkemesidir. Aile mahkemesinin bulunmadığı yerde Asliye Hukuk Mahkemesi de davaya bakabilmektedir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2016/1296 Esas, 2017/8238 Karar sayılı tarihli kararında da anlaşmalı boşanma davasında görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu belirtilmiştir. Anlaşmalı boşanma davasında yetki kesin yetki niteliğinde değildir. Kaldı ki anlaşmalı boşanma davasında taraflar boşanma ve boşanmanın ferileri konusunda anlaşmışlardır dolayısıyla yetki konusunda itirazda bulunmayacakları için her yerde açabilirler. Anlaşmalı boşanma davası için hangi mahkemenin yetkili mahkeme olduğu TMK 168. Maddesinde belirtilmiştir. İlgili kanun maddesine göre yetkili mahkeme, davacının ikametgah adresi, davalının ikametgah adresi veya tarafların davadan önce son 6 ay ikamet ettikleri yerleşim yeri Aile Mahkemesidir. Anlaşmalı Boşanma Davasının Tarafları Nelerdir? En az 1 yıl evli olan eşler anlaşmalı boşanma davası açılabilecektir. Ayrıca anlaşmalı boşanma davası açmak isteyen taraflardan her ikisi de boşanmak istemelidir. Eşlerden birisi boşanmak istemezse dava çekişmeli boşanma davasına dönüşecektir. Taraflar dava açmadan evvel boşanmanın sonuçları üzerine bir protokol düzenlemeli ve mahkemeye sunmalıdır. Anlaşmalı boşanma davası boşanmak isteyen eşe karşı açılır eş de davayı kabul etmelidir. Anlaşmalı boşanma davası açıldıktan sonra diğer eşin davayı kabul etmemesi halinde anlaşmalı boşanma davası çekişmeli boşanma davasına dönüşecektir. Taraflar birlikte de bu davayı açabilecektir. Anlaşmalı Boşanma Davası Ne Kadar Sürer? Anlaşmalı boşanma davası ortalama olarak 1 ile 3 ay arasında sürmektedir. Elbette ki davanın açıldığı mahkemenin iş yoğunluğu ve davanın durumuna göre bu süre değişiklik göstermektedir. Mecidiyeköyde faaliyet gösteren boşanma hukuku ağırlıklı ofisimiz anlaşmalı boşanma davasının en minimum sürede bitirilmesi için büyük çaba sarf etmektedir. Anlaşmalı Boşanma Davası İçin Başvuru Süreci Nasıldır? Anlaşmalı boşanma davası için başvuru yapıldığı zaman sırası ile şu işlemlerin yapılması gerekmektedir. İlk olarak anlaşmalı boşanma dava dilekçesi hazırlanır. Bu durumda tarafların avukatı anlaşmalı boşanma dava dilekçesini boşanma dilekçesine ek olarak anlaşmalı boşanma protokolü UYAP sistemine bağlı olarak faaliyet gösteren hukuk davası tevzi bürosuna bu aşamada nüfus cüzdanı, ehliyet ya da pasaport gibi resmi kabul gören kimlikleri yanında bulundurması boşanma davası olduğu için davayı tarafın önemi ne kadar harç ve masraf yatıralacağına ilişkin bir belge verilir ve bu belgede yazan tutar vezneye dekont dilekçe ile birlikte görevliye teslim edilecektir. Bütün bu işlemlerin sonunda adliye personeli davanın hangi aile mahkemesine ve hangi esas numarası ile verildiğine ilişkin bir belgeyi davacıya teslim edilecektir. Anlaşmalı Boşanma Dava Dilekçesi Anlaşmalı boşanma dava dilekçesinde yer verilmesi gereken birtakım hususlar bulunmaktadır. Anlaşmalı boşanma dava dilekçesi doğru şekilde hazırlanmalıdır. Aksi halde dava süresi uzayabileceği gibi dava olumsuz da sonuçlanabilir. Dava dilekçesi hazırlamak teknik bir iştir bu sebeple bir boşanma avukatına başvurarak boşanma avukatından yardım almak olumsuz durumlarla karşılaşılmasını engelleyecektir. Bu hususları şu şekilde sıralayabiliriz. Davacının kimlik bilgileri ve adresiDavalının kimlik bilgileri ve adresiVarsa tarafların avukatlarının kimlik bilgileriDava konusu bu kısımda dava konusunun anlaşmalı boşanma olduğuna yer verilmelidir.Açıklamalar kısmı evlilik tarihi, boşanma isteğinin sebebi, müşterek çocuğun bulunup bulunmadığı, protokol hazırlanıp hazırlanmadığı bilgilerine bu kısımda yer kararının verilmesi talep kısmında belirtilmelidir Anlaşmalı Boşanma Protokolü Nedir ve Nasıl Hazırlanır? Anlaşmalı boşanma protokolü sonuçları bakımından oldukça önemlidir. Dolayısıyla boşanmak isteyen eşler bu protokolü boşanma avukatına hazırlatmalı ya da bu protokolü hazırlarken boşanma avukatından yardım almalıdır. Anlaşmalı boşanma protokolünde Türk Medeni Kanunu’nun 166. Maddesinin 3. fıkrasında sayılan hususlara yer verilmesi gerekir. Anlaşmalı boşanma protokolünde sözleşme serbestisi ilkesi gereği içerisinde başka hususlara da yer verilmesi gerekmektedir. Anlaşmalı boşanma protokolü eşler tarafından hür iradeleri ile kabul edilerek imzalanmalıdır. Anlaşmalı boşanma protokolü mahkemeye yazılı şekilde sunulabileceği gibi sözlü olarak da sunulması mümkündür. Anlaşmalı Boşanma Protokolünde Hangi Hususlara Yer Verilebilir? Tarafların Ad ve SoyadlarıBoşanma HususuVelayet HususuNafaka HususuTazminat HususuOrtak Mallar ve Kişisel Eşya Paylaşımı HususuMüşterek Çocuk ile Kişisel Görüş HususuZiynet Eşyaları HususuEşyalar HususuVekalet Ücreti ve Mahkeme Masrafları Konusu Müşterek Çocukların Durumu Hususunda Anlaşma Anlaşmalı boşanma protokolünde üzerinde durulması gereken en önemli hususlardan bir tanesi müşterek çocuklarının velayetinin ve çocuk ile velayet hakkını alamayan ebeveyn arasında kişisel ilişki tesisinin kararlaştırılmasıdır. Çocukların velayeti ebeveynlerden birisine verilebilir veya velayet eşler arasında paylaştırılabilir. Söz konusu paylaşma süre belirlenerek de yapılabilir. Velayet kendisine bırakılan taraf, çocuğun ortak yükümlülüklerini tek başına üstlenmiş olduğundan, küçüğün bakımı ve eğitimi gibi konularda diğer eşin onayının alınmasına gerek yoktur. Kanunlarımızda yer verilmeyen bir kavram olan “ortak velayet”ise doktrinde tartışmalara yol açan bir husustur. Anlaşmalı boşanma protokolünde yer verilen velayete ilişkin hususların değerlendirilmesinde mahkeme çocuğun üstün yararını dikkate alacaktır. Anlaşmalı boşanma protokolünde düzenlenmesi gereken diğer bir konu da velayet hakkına sahip olmayan anne veya baba ile çocuk arasında tesis edilecek kişisel ilişkinin anlaşmalı boşanma protokolünde yer verilmesidir. Protokolde yer verilecek olan kişisel ilişki tesisinde, ilişkinin kurulacağı zaman dilimi, ilişkinin süresi, ve söz konusu ilişkinin niteliği açık ve net olmalıdır. Diğer bir husus da velayet kendisine bırakılmayan eş müşterek çocuğun giderlerine katkıda bulunmakla yükümlüdür. Dolayısıyla TMK’nın 182/2 maddesine göre iştirak nafakası ödemelidir. Anlaşmalı boşanma protokolünde nafakanın miktarı ve ödenme zamanı net bir şekilde belirtilmelidir. Aksi durumda hakim söz konusu durumun netleştirilmesini taraflardan istemektedir. Velayet kendisine verilmeyen eş müşterek çocuğun menfaatine aykırı hareket etmemelidir. Aksi halde mahkemece çocuğa kayyım atanacak ve velayete ilişkin yeni bir hüküm verilecektir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/2-2486 Esas, 2018/1148 Karar sayılı tarihli kararı mevcuttur. Söz konusu kararın içeriğini şu şekilde özetleyebiliriz. Velayet kamu düzenine ilişkindir. Velayet kamu düzenine ilişkindir. Anne ile babanın isteklerinden ve beyanlarından önce çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması gerekmektedir. Velayetin değiştirilmesine ilişkin davalar çocuğu doğrudan ilgilendiren davalardır. Velayet hakkını elde eden anne veya baba kural olarak çocuğun menfaatine uygun hareket etmektedir. Fakat velayet hakkını elde eden anne veya babanın her zaman çocuk yararına hareket edemeyeceği herhangi bir sebeple çocuk aleyhine davranarak çocuğun zararına bir durum ortaya çıkarma ihtimali de bulunmaktadır. Genel olarak bu tür davalarda davanın açılmasındaki neden diğer tarafın çocuğun menfaatine aykırı davranışlarda bulunduğu iddiasıdır. Dolayısıyla böyle bir durumun mevcudiyeti halinde yasal temsilci ile çocuk arasında menfaat çatışmasının varlığı kabul edilecek olup TMK madde 426’ya göre küçüğe kayyım atanacaktır. Boşanmanın Mali Sonuçları Konusunda Anlaşma Anlaşmalı boşanma için açılan dava neticesinde boşanmanın gerçekleşmesi ile eşler arasındaki yardımlaşma yükümlülüğü sona ermediği için anlaşmalı boşanma protokolünde yoksulluk nafakası gündeme gelecektir. Yoksulluk nafakası belirlenirken, hangi eşin lehine bu nafakanın verileceği, nafakanın miktarı, nafaka miktarının hangi oranda artacağı, nafakanın nasıl ödeneceği gibi detaylara anlaşmalı boşanma protokolünde yer verilmelidir. Anlaşmalı boşanma protokolünde yoksulluk nafakası için bir başlangıç tarihi belirtilmek zorunda değildir. Dolayısıyla protokolde yoksulluk nafakası için bir başlangıç tarihi belirtilmediğinde başlangıç tarihi boşanma davasının kesinleşmesi olarak esas alınır. Başlangıç tarihi gibi bitiş tarihinin de belirtilmesi zorunluluğu yoktur. Tarafların talep edecekleri maddi ve manevi tazminat talepleri de anlaşmalı boşanma protokolü içerisinde belirtilmelidir. Fakat anlaşmalı boşanma protokolünde söz konusu maddi ve manevi tazminat alacak kalemlerine tarafların talep etmesi halinde yer verilmelidir. Anlaşmalı Boşanmada Mal Paylaşımı Eşler malların ne şekilde paylaştırılacağını boşanma protokolünde düzenleyebilirler. Eşler mal paylaşımı konusunda herhangi bir anlaşmaya varamazlarsa dava neticelenmez. Protokolde yer verilmesi gereken mal paylaşımı konuları şunlardır Evlilik içerisinde edinilmiş mallarEvlilik içerisinde yapılan birikimlerEşlerin birbirlerine vermiş oldukları hediyelerEşlerin ailelerine yapmış oldukları hediyeler ve bağışlamalarDüğünde takılan takılarÖdenmemiş borçlar ve temin edilmemiş alacaklarKişisel mallarÇeyizlar Anlaşmalı Boşanmada Düğün Takıları Taraflar arasında düzenlenen boşanma protokolü ile mal paylaşımının nasıl olacağı belirlenirken düğün takılarının ise ne şekilde paylaştırılacağı da protokol içerisinde belirlenir. Düğünde takılan takıların tümünün bir tarafta kalmasına karar verilebileceği gibi eşler arasında bölüştürülmesine de karar verilebilir. Düğün takılarının ne şekilde paylaşım yapılacağı protokolde yazılmalıdır. Boşanma davasında düğünde takılan altınların kime ait olduğuna ilişkin bilgi edinmek için Boşanma Davasında Düğünde Takılan Altınlar Takılar Kimde Kalır? adlı makalemizi okuyabilirsiniz. Anlaşmalı Boşanma Davasında İştirak Nafakası Anlaşmalı boşanma davası ile boşanmak isteyen eşler anlaşmalı boşanma protokolünde iştirak nafakası hususunu düzenleyebilirler. Eşler anlaşmalı boşanma protokolünde iştirak nafakası hususunda herhangi bir düzenleme yapmamış olsalar dahi hakim talebe bağlı olmaksızın iştirak nafakası konusunda hüküm tesis edebilir. TMK madde 182/3 velayeti elde edemeyen eşin kendi maddi gücü oranında müşterek çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğunu düzenlemiştir. Bunun yanında iştirak nafakası boşanma davası ile birlikte talep edilebileceği gibi sonradan da talep edilebilir. Velayeti elde edemeyen ebeveynin ödemek zorunda olduğu iştirak nafakası mahkeme kararının kesinleşmesinden başlayıp müşterek çocuk ergin oluncaya kadar devam etmektedir. Fakat müşterek çocuk ergin olduğunda eğitim hayatı devam ediyorsa eğitim hayatı sona erinceye kadar iştirak nafakası devam edecektir. Anlaşmalı Boşanma Davasında Tapu Devri Anlaşmalı boşanma protokolünde eşler taşınmazın mülkiyetinin diğer eşe devredilmesini ya da taşınmaz üzerinde eşlerden biri lehine ayni hak kurulmasını düzenleyebilirler. Ayni hakkı kazanan taraf bu kazanımını doğrudan tescil ettirme hakkına sahip olacaktır. Aynı zamanda mahkemenin verdiği anlaşmalı boşanma kararı ilam nitliğindedir ve bu ilam mahkeme tarafından Tapu Sicil Dairesi’ne bildirilmeldir. İİK madde 28 gereğince Tapu dairesine yapılan bu tebliğ sonucunda tescile yönelik şerh tapu müdürlüğü tarafından gerçekleştirilir. Anlaşmalı şekilde boşanmak isteyen eşler anlaşmalı boşanma protokolünde üçüncü kişi lehine kazandırmaya ilişkin maddelere yer verebilirler. Uygulamada bu durum genellikle müşterek çocuklar lehine düzenleme şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Anlaşmalı şekilde boşanmak isteyen eşler anlaşmalı boşanma protokolünde kendilerine veya birine ait olan taşınmaz/taşınmazların mülkiyetinin üçüncü kişiye devredileceğini ya da taşınmaz üzerinde üçüncü kişi lehine aynı hak kurulacağını düzenleyebilirler. Mahkeme kararının kesinleşmesi ile ayni hakkı devretmekle yükümlü olan eş bu borcunu yerine getirmek zorundadır. Ayni hakkı devretme yükümlülüğünü yerine getirmeyen eşe karşı Türk Medeni Kanunu madde 716’ya göre tescile zorlama davası açılmalıdır. Bazen insanlar anlaşmalı boşanma davası ilamında taşınmazı devretmekle yükümlü kılınan eş boşanmanın kesinleşmesinden sonra taşınmazı bir başkasına devretmesi durumu ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Böyle bir durumla karşı karşıya kalınması halinde alacaklı olan eş diğer eşe karşı tescile zorlama davası açamayacaktır. Artık böyle bir olayın vukuu bulması halinde alacaklı olan eş diğer eşe karşı sözleşmeye aykırılıktan dolayı tazminat davası açma yoluna gitmelidir. Anlaşmalı Boşanma Protokolünde Zorunlu Unsurlar Boşanmanın Mali Sonuçlar Nafaka, tazminat vb hususlarMüşterek çocukların durumu Velayet hususu Anlaşmalı boşanma protokolünde yer alması gereken zorunlu hususlara ilişkin olarak Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2019/5910 E. 2019/9191 K. sayılı tarihli kararı mevcuttur. Söz konusu kararda Evlilik birliğini bitirmek isteyen tarafların dayanabilecekleri boşanma nedenlerinden birisi de anlaşmalı boşanmadır. Anlaşmalı boşanmaya karar verilebilmesi içineşlerin boşanmanın mali sonuçları ve müşterek çocuğun durumuna ilişkin düzenlediği protokolü hâkimin uygun bulması gerekmektedir. Anlaşmalı boşanma şartlarından biri olan bu protokole ilişkin hüküm kurulabilmesi için taraflar ve boşanma kararı verecek hakim bakımından birtakım şartların yerine getirilmiş olması gerekir. TBK’nın sözleşmelere ilişkin hükümleri, boşanma hukukunda aksine düzenleme olmadıkça boşanmaya ilişkin protokol açısından da geçerlidir. Eşler arasında düzenlenen protokol, boşanmanın fer’i sonuçlarına ilişkin olarak taraflarca hazırlanan ve kararı verecek hakimce onaylanması gereken özel hukuk sözleşmeleridir. Anlaşmalı Boşanma Protokolünde İhtiyari Unsurlar Anlaşmalı boşanmak isteyen taraflar kanuni sınırlar içerisinde anlaşmalı boşanma protokolü içerisinde; mal rejiminin tasfiyesini, müşterek çocuğun velayeti almayan taraf ile kişisel ilişkisini, müşterek çocuğa ilişkin bağışlama taahhüdünü, tedbir nafakasını, ziynet eşyalar hususu, eşyalar hususu gibi konuları düzenleyebilirler. Anlaşmalı boşanma protokolünde zorunlu olmayan hususlar da hakimin değerlendirmesine tabidir. Fakat hakimin bu değerlendirmesi eşlerin serbest iradesinin varlığına yönelik olup herhangi bir sebep araştırması yapılmamaktadır. Anlaşmalı boşanma protokolünde bulunması gereken zorunlu unsurların hakimce onaylanması halinde hakimce kabul edilmeyen ihtiyari unsurlar değiştirilmek veya kaldırılmak suretiyle anlaşmalı boşanma protokolü geçerliliğini korumaktadır. Anlaşmalı Boşanma Protokolünde Unsurların Gerçekleşmemesi Anlaşmalı boşanma protokolündeki unsurlar yargılama sırasında mahkemece değerlendirilecektir. Söz konusu değerlendirme neticesinde gereken koşulların sağlanmadığı anlaşılırsa bu anlaşmalı boşanma davası çekişmeli boşanma davasına dönüşecektir. Anlaşmalı boşanma protokolündeki unsurların gerçekleşmemesi halinde davanın çekişmeli boşanma davasına dönüşeceğine ilişkin yargıtay kararı mevcuttur. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2014/22531E. 2015/7621 K. sayılı tarihli kararını şöyle özetleyebiliriz. Anlaşmalı boşanma davasında şartların gerçekleşmemesi halinde söz konusu dava 166/1-2’ye kendiliğinden dönüşebilir. Aynı maddenin 4. fıkrasında yer alan yasal karineye açıkça dayanılmamış olsa bile kanun maddesindeki karinenin şartlarının mevcut olması halinde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kabul edilerek boşanma kararı verilebilir. Evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı nedenine dayanılarak açılmış, taraflar arasında daha önce görülmüş ve ret ile sonuçlanmış bir boşanma davası mevcut ise söz konusu ret kararının kesinleşmesinden itibaren 3 yıl geçmişse ortak hayatının kurulamamış olduğunun ispatlanması şartıyla 166/4. maddesi gereğince boşanmaya karar verilebilir İptal, Dönme, Fesih ve Uyarlama Nasıl Olmaktadır? Anlaşmalı boşanma protokolünü hakimin onaylaması halinde nihai hüküm teşkil edecektir ve boşanma ilamının bir bölümü haline gelecektir. Karar nihai bir hüküm teşkil etmeye başladıktan sonra her ne kadar anlaşmalı boşanma davası kararı çekişmesiz yargı kararı da olsa anlaşmalı boşanma protokolü bakımından itirazlarını üst derece mahkemesinde öne sürülebilecektir. Anlaşmalı boşanma protokolünün hakim tarafından uygun bulunmadığında sürecin ne şekilde ilerleyeceğini yargıtay kararlarında açıklamıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/2643 E. 2019/484 K. sayılı tarihli kararına aşağıdaki linkimizden ulaşabilirsiniz. Önemi gereği çocukların durumu TMK’da ayrı bir düzenlemeye tabi tutulmuştur. Anlaşmalı boşanma protokolü ile açılmış ve karar verilerek kesinleşmiş bir mahkeme kararından sonra çocukların velayetine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin yeni olguların ortaya çıkması durumunda çocuğun yüksek menfaati gereğince bu hususlarda bir değişiklik yapılması gerekebilir. Bu durumda hakim tarafların talepte bulunması halinde veya kendiliğinden bir düzenleme yapılabilecektir. Anlaşmalı boşanma protokolünde düzenlenen boşanmanın mali sonuçlarından nafaka alacağı, alacaklı eşin evlenmesi ya da eşlerden herhangi birisinin ölmesi durumunda kendiliğinden sonlanacaktır. Alacaklı eş fiilen bir evlilik hayatı sürerse, haysiyetsiz bir hayat sürerse ya da nafaka alacaklısı eşin yoksulluk durumu ortadan kalkarsa bu durumda mahkeme nafaka alacak kaleminin sonlandırılmasına karar verebilir. Anlaşmalı Boşandıktan Sonra Aldatıldığını Öğrenmek Taraflar anlaşmalı şekilde boşanırken maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmayabilirler. Bu şekilde manevi tazminat talebinde bulunmayan eş mahkemenin kurduğu boşanma ilamından sonra artık manevi tazminat talebinde bulunamayacaktır. Çünkü hüküm tesis eden mahkeme anlaşmalı boşanma talebinde dayanarak boşanma kararına hükmetmiştir. Her ne kadar bu durum bir kural olsa da her kuralın istisnaları olduğu gibi bu kuralın da istisnaları bulunmaktadır. Evlilik birliği sürerken aldatılan taraf anlaşmalı boşanma kararının kesinleşmesinden sonra ve TMK madde 178’de öngörülen 1 yıllık zamanaşımından sonra bu durumu öğrenirse aldatma sebebiyle zedelenen kişilik haklarına ilişkin manevi tazminat talebinde bulunabilecektir. Aldatılan tarafın manevi tazminat hakkının zamanaşımı Türk Borçlar Kanunu madde 72 kapsamında değerlendirilecektir. Aldatılan eş aldatıldığını anlaşmalı boşanma kararından ve TMK madde 178’deki 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçmesinden sonra öğrenmesi halinde TMK madde 72 uyarınca 2 ve 10 yıllık zamanaşımı sürelerine riayet edilerek talepte bulunulacaktır. Anlaşmalı Boşanma Davasından Vazgeçme Anlaşmalı boşanma davası açıldıktan sonra davadan vazgeçme mümkündür. Anlaşmalı boşanma davası açıldıktan sonra eşlerden ikisi de vazgeçerse dava artık görülmez ve boşanma gerçekleşmez. Fakat anlaşmalı boşanma davasını açan eş boşanmak istiyor davalı eş boşanmak istemiyorsa bu durumda anlaşmalı boşanma davasından değil çekişmeli boşanma davasından söz bahsedilmelidir. Dolayısıyla anlaşmalı boşanma davasından vazgeçilmesi halinde bilgi edinmek için uzman bir boşanma avukatı ile iletişime geçilmelidir. Anlaşmalı Boşanma Davasında Duruşmada Dikkat Edilecek Hususlar Anlaşmalı boşanma davası için mahkemeye dilekçeyi ibraz ettikten sonra mahkeme en yakın zamana gün verir. Ve davanın her iki tarafına da duruşma günü tebliğ edilir. Davanın her iki tarafı da duruşma günün de mahkeme de hazır bulunmalıdır. Taraflar anlaşmalı boşanma davası için avukat tutmuş olsa dahi her iki taraf da duruşma gününde hazır bulunmalı ve her iki taraf da hakime boşanma hususunda hemfikir olduklarını ifade etmelidir. Aksi halde boşanma davası ret olunacaktır. Mahkeme hakimi duruşma sırasında boşanma protokolü üzerinde tarafların mutabık olup olmadıklarını, boşanma konusunda tarafların kararlı olup olmadıklarını ve tarafların barışma ihtimallerini sorar. Taraflar bu sorulara cevap verdikten sonra hakim kararını verir. Mahkeme boşanma hususunda karar verdikten sonra karar her iki tarafa da tebliğ edilir. Mahkeme tarafından verilen boşanma kararı kesinleştikten sonra karar nüfus müdürlüğüne gönderilir. Buna müteakip taraflar nüfus müdürlüğüne giderek yeni medeni hallerini gösteren kimliklerini alabilirler. Anlaşmalı Boşanma Davasının Harç ve Masrafları Anlaşmalı boşanma davasında uygulamada genel olarak tanık, bilirkişi ya da keşif gibi ek ücretler bulunmamaktadır. Anlaşmalı boşanma davası harç ve masrafları ortalama 400-450 TL arasındadır. Ancak ilerleyen dava sürecinde ek masrafların çıkması durumunda ek masrafların yapılması gerekebilir. Özellikle anlaşmalı boşanma davası için uygulamada her ne kadar karşılaşmasak da bilirkişi ya da keşfin gerektiği durumlarda anlaşmalı boşanma dava masrafı 1000 TL’ye kadar yükselebilmektedir. Anlaşmalı Boşanma Davası Adlı Makalemizi Özetlemek Gerekirse Anlaşmalı boşanma davasında taraflar makalemizde açıkladığımız hususları yerine getirerek bir anlaşmalı boşanma protokolü düzenlemelidirler. Taraflarca düzenlenen anlaşmalı boşanma protokolünün mahkemece tamamen onaylanması ya da hakimce anlaşmalı boşanma protokolünde yaptığı değişiklikleri taraf eşlerin onaylaması halinde boşanma davası boşanma ile neticelenecektir. Makalemizde anlaşmalı boşanma davasının nasıl açılacağını, anlaşmalı boşanma davasının şartlarının neler olduğuna vb birçok hususa yer verdik. Mecidiyeköy’de faaliyet gösteren Çelik & Baştürk hukuk ve danışmanlık ofisimiz Mecidiyeköy Aile Hukuku Avukatı olarak boşanma davalarında etkin ve yetkin birçok avukatı bünyesinde barındırmaktadır. Anlaşmalı boşanma davası ve çekişmeli boşanma davası alanında faaliyet gösteren hukuk büromuz müvekkillerine en kaliteli hizmeti vermektedir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Uğur Gençcan, boşanma davası devam ederken eşlerden birinin ölmesi durumunda, evlilik birliği ve dava hakları ile ilgili önemli bilgiler paylaştı. Gençcan'ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım şöyle; Boşanma davası devam ederken eşlerden birinin ÖLMESİNİN SONUCU 1- Evlilik birliği ölüm anında ÖLÜM SEBEBiYLE sonlanmış olur. 2- Mal rejiminden kaynaklanan dava hakları ölüm anından KENDİLİĞİNDEN doğar. 3- Ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya DEVAM ETMESİ ve diğer eşin KUSURUNUN ispatlanması hâlinde eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler. 4- Diğer eşin "BOŞANMA KARARI ALINMASINA YETER DERECEDE KUSURU" TMK 166/2 bile yeter! yasal mirasçısı olamaması ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybetmesi için yeterlidir.
Eşlerin Türk Medeni Kanununda boşanma sebepleri kapsamlı olarak belirtilmiştir. Boşanma sebepleri farklı olabilir. Boşanmanın kısaca tarifi evlilik bağını sona erdirmektir. Yani nüfus kayıtlarından da evlilik bağının sona erdiğinin belirlenmesidir. Sosyal güvenlik kapsamında, dul ve yetim sıfatının kazanılmasında ve sosyal güvenlik kapsamında aylık bağlanması hakkının elde edilmesinde, eşlerin evlilik bağının olması gerekmektedir. Hak sahipleri olarak1- 5434 sayılı Sandığı Kanunu Madde 67 hükmünde dul ve yetimler olarak Karı, Koca, Çocuklar, Ana ve Baba olarak sıfatlandırılmıştır. 2- 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda dul ve yetimler ayrı bir maddede belirlenmemiş, "Hak Sahipleri" olarak kavram kullanılmıştır. Hak sahipleri olarak da eşler, çocuklar, anne ve baba hak sahibi olarak sosyal güvenlik haklarından yararlanmaktadırlar. Her iki sosyal güvenlik kanunlarının uygulanmasında, vefat etmiş memurdan dolayı sosyal güvenlik kapsamına girilebilmesi için mutlaka resmi evlilik bağının devam etmesi gerekmektedir. Boşanma davası devam ederken, memur eşin vefatı halinde hayatta kalan eşe dul aylığı bağlanır mı? Yoksa boşanma davası açıldığı için aylık ve diğer hakları verilmez mi? Bu konuda değerlendirmemiz Türk Medeni Kanunu ve sosyal güvenlik kanunları hükümleri bağlamında yapılmaktadır- Memurun vefatından önce boşanma kesinleşirse, hayatta kalan eşin evlilik bağı bitmiş olacağından sosyal güvenlik kapsamında bir hakkı olmaz. - Memurun vefatında boşanma davası devam ediyor ve kesinleşmemişse, hayatta kalan eşin vefat tarihinde evlilik bağı bitmiş sayılmayacağından sosyal güvenlik kapsamında hakkı olur. Yani boşanma davası sonuçlanmadan vefat durumu, hayatta kalan eşe aylık ve diğer haklarının verilmesine mani teşkil etmez. - Memurun vefatında boşanma davası devam ettikten sonra boşanma kararı kesinleşmiş olması halinde hayatta kalan eşin evlilik bağı bitmiş olacağından sosyal güvenlik kapsamında hakkı olmaz. - Memurun vefatından sonra hayatta kalan eş boşanma davasının kaldırılmasını talep eder ve bu talebi mahkemelerce kabul görürse hayatta kalan eş açısından kusurlu mu değil mi şeklinde yapılacak tespit sonucuna göre sosyal güvenlik kapsamında hakkı olur. Kabul görmezse hakkı olmaz. - Memurun vefatından sonra memurun yasal mirasçıları boşanma davasını hayatta kalan eşin kusurlu olduğunun tespitine yönelik devam ettirebilirler. - Memur eş hayatta iken, kendisine karşı ağır bir suç işlediği veya bunlara karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemesi nedeniyle ölüme bağlı bir tasarrufla mirasçı kapsamından çıkarılmış, kesinleşmiş bir yargı kararı da bulunursa sosyal güvenlik kapsamında hakkı olmaz. Yalnız, hayatta olan eşin reddi miras talebi sadece mirasçılık açısından uygulanabilir bir durum olur, sosyal güvenlik kapsamında aylık ve diğer hakların verilmesine mani teşkil etmez. Aylık ve diğer hakları olur. Yani mirasçı kapsamından çıkarılma ile mirası reddetmek sosyal güvenlik açısından farklı bir durumdur. Facebook'tan takip etmek için tıklayınız
Boşanma davası devam ederken, eşlerden birinin ebeveyni ölmesi ve torunlara kalacak miras payı! Boşanma davası devam eden bir yakınım var. Bu yakınımın babası vefat etti. Miras paylaşıldı. Boşanma davasının diğer tarafı olan eşkadın müşretek çocuklarının geleceğini düşünerek, boşanacağı kocasına kalan mala tedbir koydurabilir mi? Müşterek çocuklarının miras haklarını şimdiden almak için dava açabilir mi? Yani boşanacak eşkadın, kocası hayatta iken müşterek çocuklarının geleceğini düşünerek, çocukları için kocasının mirasından çocuklarına tedbir isteyebilir mi? Alabilir mi? Miras hukukunu inceledim ama bu konuda bir şey bulamadım. Cevaplar için teşekkürler. Hukuki NET Güncel Haber 26-10-2013 224135 Nedir? Cevap Boşanma davası devam ederken, eşlerden birinin ebebeyni ölmesi ve torunlara kalacak miras payı! Boşanma hükümleri ancak kararın kesinleşmesi ile yürürlüğe girer. Müşterek çocukların velisi olarak her türlü talep hakkında bulunabilir tanıdığınız. Cevap Boşanma davası devam ederken, eşlerden birinin ebebeyni ölmesi ve torunlara kalacak miras payı! Sanırım ben sorumu anlatamadım. Örnek isimler vererek anlatmaya çalışayım. Serap ve Sinan evliler. 2 çocukları var. Ancak aralarındaki anlaşmazlık sonucunda boşanma davası açıyorlar. Dava devam ederken Sinan'ın babası vefat ediyor. Miras Sinan,kardeşi ve annesi arasında paylaşılıyor. Serap boşanacağı için mal paylaşımı yapılırken Sinan'a kalan miras'tan kanunen birşey alamayacağını onun gelirinden pay alabileceğini biliyor. Ancak Serap'ın düşüncesi başka. Serap çocukların geleceğini düşünerek, eşine kalan bu mirasın mal olarak ileride artar mı azalır mı bilemediği için, şimdiden çocukların miras payını almak istiyor. Sinan hayatta iken boşandıkları için Serap kocasına kalan bu mirastan çocuklarına haklarınınSinanın ölümü ile çocuklara kalacak miras payının şimdi verilmesini talep ederek dava açabilir mi? Cevap Boşanma davası devam ederken, eşlerden birinin ebebeyni ölmesi ve torunlara kalacak miras payı! denizblk rumuzlu üyeden alıntı Sanırım ben sorumu anlatamadım. Örnek isimler vererek anlatmaya çalışayım. Serap ve Sinan evliler. 2 çocukları var. Ancak aralarındaki anlaşmazlık sonucunda boşanma davası açıyorlar. Dava devam ederken Sinan'ın babası vefat ediyor. Miras Sinan,kardeşi ve annesi arasında paylaşılıyor. Serap boşanacağı için mal paylaşımı yapılırken Sinan'a kalan miras'tan kanunen birşey alamayacağını onun gelirinden pay alabileceğini biliyor. Ancak Serap'ın düşüncesi başka. Serap çocukların geleceğini düşünerek, eşine kalan bu mirasın mal olarak ileride artar mı azalır mı bilemediği için, şimdiden çocukların miras payını almak istiyor. Sinan hayatta iken boşandıkları için Serap kocasına kalan bu mirastan çocuklarına haklarınınSinanın ölümü ile çocuklara kalacak miras payının şimdi verilmesini talep ederek dava açabilir mi? 1- Serap, Sinan ile evli olduğu süre içerisinde, Sinan'a babasından kalan mirastan Sinan ölmediği sürece pay alamaz. 2- Serap, Sinan dan boşanması halinde, Sinan'ın babasından kalan mirasın gelirinden pay alamaz. Pay ancak evlilik süreci ve boşanma davası devam ederken ki süreç için geçerlidir. 3- Sinan babasından kalan mirası istediği gibi değerlendirir, Her ne kadar Serap Sinan'ın çocuklarından mal kaçırabileceği inancını taşıyor olsa da, malın yerine mal ikame etmek ve ya daha fazla miras bırakabilmek için Sinan'ın malı üzerindeki tasarrufunu engellemesi düşünülemez. Serap çocukları için de olsa bu mirasa tedbir koyduramaz. Dava açamaz. Açarsa da dayanak maddesi yoktur, dava reddedilir. 4- Serap ile Sinan boşandıktan ve Sinan öldükten sonra o mal hala duruyorsa çocuklar bu maldan paylarına düşeni alırlar. 5- Sinan ölmeden önce çocuklarının ölmeyeceğinin garantisi olmayacağından dolayı Sinan'ın henüz sağ iken yapmış olduğu tasarruflar için açılabilecek bir dava yoktur. Ancak Sinan sağlığında bu malları mal kaçırma amacı ile başkasına satar ya da devrederse, Sinan'ın ölümüyle birlikte muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açılabilir. Cevap Boşanma davası devam ederken, eşlerden birinin ebebeyni ölmesi ve torunlara kalacak miras payı! Ayrıntılı cevap için çok teşekkür ederim. Soruyu sormadan evvel gerek mal rejimini gerekse miras hukukunu incelemiştim. İnternette gördüğüm yargıtay kararlarına da baktım ama bu konuya bir cevap bulamamıştım. Teşekkür ederim. Bana da çok mantıksız geliyordu, birisi ölmeden onun varisi olan çocuklarının haklarının şimdiden tedbir altına alınma istemi. Hak doğmadan hak alma istemi gibi bir şey oluyor diye düşünüyordum. Ayrıntılı cevap için tekrar teşekkür ederim. Hepimizin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun. Bize bu vatanı bırakanlara da Allah rahmet eylesin. Mekanları cennet olsun. Bu sayfada bulunan kavramlar Benzer Konular Yanıt 0 Son İleti 13-12-2018, 110022 Boşanma Davası Devam Ederken... Merhaba arkadaşlar, Boşanma davam devam ederken malum mahkeme yeri konusunda ön duruşmam oldu ve mahkeme benim bulunduğum şehirde kaldı. Altın... Yazan duygular50 Forum Aile Hukuku Yanıt 8 Son İleti 12-09-2012, 181722 Yanıt 12 Son İleti 15-03-2010, 171513 Yanıt 7 Son İleti 08-02-2010, 164151 Boşanma davası devam ederken ölüm Arkadaşlar yakın bir arkadaşım içki ve kumar düşkünü ,evine ve çocuklarına karşı sorumsuz olan eşine karşı boşanma davası arkadaşım... Yazan SevimX Forum Aile Hukuku Yanıt 8 Son İleti 27-08-2006, 232302 Yetkileriniz
1. Boşanma Davasında Eşin Ölümü Halinde Evlilik Hangi Nedenle Sona Erer?Eşlerden birisi, boşanma davası açmış ve fakat bu dava devam ederken eşlerde birisi ölmüş olabilir. Bu durumda evlilik birliğinin ölüm ile mi yoksa boşanma ile mi sona ereceğinin tespiti önem arz eder. Nitekim evlilik birliğinin boşanma ile sonuçlanması durumunda eşler birbirlerine mirasçı olamayacaktır. Bu durumda;a. Kural olarak; boşanma davası devam ederken eşlerden birisinin ölmesi durumunda, evlilik birliği ölümle sona erecektir. Açılan boşanma davası ise konusuz kalacaktır. Boşanma davasının konusuz kalması sebebi ile nüfus kayıtlarında evlilik birliğinin ölüm ile sona erdiği şerhi İstisnai olarak; TMK181’de boşanma davası devam ederken eşlerden birisinin vefat etmesi durumunda, mirasçılara davaya devam etme imkanı getirilmiştir. Bu istisnai hükmün uygulanması durumunda eşler, birbirlerine eş sıfatıyla yasal mirasçısı Mirasçının Boşanma Davasına Devam Edebilmesinin Şartları Nelerdir?a. Devam Eden Bir Boşanma Davası istisnai hükmün uygulanabilmesi için, ölüm öncesinde açılmış ve devam eden bir boşanma davasının olması öncelikli koşuldur. Ölüm öncesinde açılmış bir boşanma davası bulunmuyorsa, mirasçının yeni bir boşanma davası açması mümkün değildir. Nitekim boşanma davaları kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olup; mirasçının hakkı sadece açılmış boşanma davasını takip etmek üzerine Eşlerden “Herhangi Birisinin” Ölmüş Olması ilk halinde sadece, davacı eşin ölmesi durumunda mirasçılara boşanma davasına devam edebilme imkanı tanınmıştır. Ne var ki Anayasa Mahkemesi, bu düzenlemeyi anayasal eşitlik ilkesine aykırı bularak kaldırmıştır. Anayasa Mahkemesi kararı sonrasında yapılan düzenleme neticesinde, boşanma davası devam ederken eşlerden herhangi birisinin ölmesi durumunda, ölen eşin mirasçılarının davaya devam edebilmesi mümkün hale getirilmiştir. Bu sebeple boşanma davası devam ederken, davacı ya da davalı eşin ölmesi durumunda ölen eşin mirasçılarının davayı takip edebilmesi Diğer Eşin Kusurlu Olduğunun İspat Edilmesi boşanma davasını takip eden mirasçılar bakımından önemli olan husus, diğer eşin “kusurlu” olduğunun ispatıdır. Bu kapsamda davayı takip eden mirasçıların, bildirilen deliller ve boşanma dava dilekçesinde ortaya konulan hukuki sebepler çerçevesinde, diğer eşin kusurlu olduğunu ispat etmesi ifade etmek gerekir ki akıl hastalığı sebebi ile boşanma, kusura dayalı bir boşanma nedeni değildir. Bu sebeple ölen eşin mirasçılarının, akıl hastalığı ile açılan boşanma davasını MK181 çerçevesinde takip edebilmesi mümkün Hangi Mirasçılar Boşanma Davasına Devam Edebilir?Boşanma davası devam ederken eşlerden birisinin ölümü durumunda, hem yasal mirasçıların hem de atanmış mirasçıların davaya devam edebilmesi mümkündür. Mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı ise bulunmamaktadır. Bu sebeple her bir mirasçı tek başına mirasçısı olduğu kişinin açtığı boşanma davasını takip edip; diğer tarafın kusurlu olduğunun tespitini talep Mirasçıların Davaya Devam Etmesi Durumunda “Boşanma” Kararı Verilebilir mi?Yukarıda ifade ettiğimiz üzere mirasçıların davaya devam etmesi durumunda boşanma davasını gören mahkeme, bir kusur değerlendirmesi yapacaktır. Bu durumda verilecek hüküm sadece tespit niteliğindedir. Boşanma kararı ise hukuki olarak inşai niteliktedir. Bu sebeple mirasçıların davayı takip etmesi durumunda dahi boşanma yönünde bir karar verilmeyecek, sadece diğer eşin kusurlu olduğuna dair bir tespit kararı tespit niteliğindeki kararın kesinleşmesi sonrasında mirasçılar, sulh hukuk mahkemesine müracaat ederek diğer eşin mirasçı olamayacağını bildirecek ve eş sıfatıyla mirasçılığını GünlerAvukat Yaşar ÖKSÜZavyasaroksuz
boşanma davası devam ederken nişanlanma